Selam, n'aber?
Sınır geçilmediği için bölüm gelmese de 150K'yı özel bölümsüz geçmek istemedim.
Okuyan, oylayan, yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. Bu yolu benimle yürüdüğünüz için çok mutluyum.
Bölüme gelecek olursak, aslında bu yılbaşı özel bölümüydü ama erteleye erteleye bu zamana kaldı ndsjfhsdfs ben çok severek yazdım. Umarım siz de beğenirsiniz.
💖🎵
Ömer'e el sallayan Asiye'yi belinden kavrayarak arabaya yönlendirdi Doruk. Ömer'in söylenişleri kulaklarına dolarken arabaya binmeden önce ona döndü ve "Ben de seni çok özleyeceğim Ömercik." dedi yapmacık bir şekilde gülerek. "Tövbe!" çekişlerini duyarken gülerek bindi arabaya ve ilerlemeye başladılar.
Asiye'nin eli direkt olarak radyoya giderken gülümsedi Doruk. Arabanın içi hoş bir müzik sesiyle dolarken çalan şarkı ile birbirlerine bakıp gülümsedi ikisi de. Dinle beni bi'
İntro geçtikten sonra söylenmeye başlayan sözlerle Asiye'nin elini tuttu Doruk. Üstüne bir öpücük kondururken içi gülen gözleriyle onu izleyen Asiye, nakaratla birlikte şarkıya eşlik etmeye başlayınca gözlerini birkaç saniyeliğine yoldan çekip ona baktı "Ah bebeğim, ben hâlâ deliyim." derken. Kendisi şarkıyı orada bıraktığında Asiye'nin devam etmesi üzerine radyonun sesini kısıp onu dinlemenin huzurunu hediye etti kendine.
İstanbul'un çıkışına geldiklerinde sessizleşen Asiye'ye, yüzüne yerleşen gülümseme ile "Ne oldu? Sesin çıkmıyor hiç?" derken ona döndüğünde uyuduğunu gördü Doruk. Önündeki dijital ekrandan saate baktığında 9 olmak üzere olduğunu görünce iç çekerken "Ömer yüzünden uyuyamadı ki güzelim." diye söylendi kendi kendine.
Tekrar önüne döndükten sonra çalan müziği kapattı bir iç çekerek. Bakışları, parmağındaki varlığına henüz alışamadığı yüzüğünü bulduğunda bir gülümseme yayıldı yüzüne. Asiye'nin kucağında birbiri üstünde duran ellerine baktığında da aynı yüzüğün yanında evlenme teklifi ederken taktığı yüzüğü görünce gülümsemesi büyüdü. Sahi evleniyorlardı, değil mi?
❄🎍
Arabayı durdurduktan sonra yan döndü ve Asiye'nin yüzüne düşen saçları eliyle arkaya aldı kibar bir şekilde. "Asiye, güzelim kalk hadi, geldik." dedi sonra. Kıpırdanmaya başlayan Asiye, yanağına konan öpücükle gülümseyerek gözlerini açarken bir gülümseme yayıldı Doruk'un da yüzüne.
Asiye uyku mahmuru sesiyle "Günaydın." deyince "Günaydın sevgilim." diye cevap verdi Doruk. "Sen güldün ya gün aydı işte." Asiye de onun yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra "Yalnız biz böyle arabada kalırız." dedi geri çekilirken. "Kalalım, ne olacak ki? Senin olduğun her yer dünyanın en güzel yeri benim için."
"Orası öyle tabi ama Uludağ'a gelmişken arabada mı oturalım? Birlikte o kadar güzel anı biriktirmek varken?" Eğilip Asiye'nin yanağına bir öpücük kondurduktan sonra "Ben bavulu alıyorum." deyip arabadan indi Doruk.
Birlikte otele girdiklerinde resepsiyondan tek anahtar alan Doruk'a sorar bakışlar attı Asiye. "Şimdi güzelim şöyle ki," derken elindeki bavulu yere bıraktı ve Asiye'nin saçlarıyla oynamaya başladı kızacağı bir şey söyleyeceği zamanlarda yaptığı gibi. "İlk defa geldiğimiz bir yerde seni tek başına bırakamazdım. Hem zaten daha önce de birlikte uyumuştuk. Problem olmaz diye düşündüm."
Asiye bir şey demese de bastırmaya çalıştığı gülüşünden bu fikri sevdiğini anladı Doruk ve yüzüne yerleşen gülümseme ile elini uzattı Asiye'ye. Birlikte odalarına çıktıklarında "Önce bir şeyler mi yemek istersin kayak mı yapalım?" diye sordu Doruk. Asiye esnerken "Uyumak isterim, bonus cevap olarak kabul edebilir miyiz?" deyince onu kolunun altına aldı ve bir öpücük bıraktı saçlarına. "Senin isteklerin benim için her zaman en doğru cevap."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT GİBİ ✓
FanfictionAsDor hayali sahneler 🦋 💛💚 Omzunda hissettiği elle kolu yavaşlasa da durmadı. "Tamam Doruk, yeter." dedi Ömer durgun bir ses tonuyla. Doruk duymazdan gelmeyi tercih edince Ömer, Doruk'un umursamaz tavrına sinirlenerek "Ne yapıyorsun sen? Ha?" ded...