Selam, nasıl keyifler?
Normalde tam burada sınav haftamdan dolayı bölümü geciktirdiğim için bir özür yazısı vardı ama ben bölümü yüklemeye çalışırken yanlışlıkla sildiğim için daha da geç kaldı.
İkisi için de kusura bakmayın. İyi okumalar.
💛💚
"Ben gideyim artık." diyen Asiye'ye bardağındaki son yudumu tepesine dikerken eliyle beklemesini işaret etti Mazlum. "Abisi sen bekle, montumu alayım, bırakayım ben seni." "Yok Mazlum Abi, zahmet etme sen. Ben giderim kendim. Hem yakın zaten, ne olacak ki?"
"Ya kardeşlerin gülü olmaz öyle, bekle. Bak bekle, hemen montumu alıp geliyorum." derken çoktan yerinden kalkmış olan Mazlum'a "Yok yok, bence de sen hiç zahmet etme Mazlum." dedi Doruk. "Sen otur, ben bırakır gelirim."
Mazlum kafa sallarken "Eh, peki madem." dedi. "Ama bak eve bırakacaksın, öyle yarı yoldan 'Hadi gülüm eyvallah!' deyip dönmek yok."
"Tamam, tamam. Merak etme." dedi Doruk. Asiye'ye dönerken "Eve sağ salim gittiğini görmeden içim rahat etmez zaten." diye devam etti. "Mahalleden dışarı çıkmayacağım ki zaten, kendim giderdim." diyen Asiye'ye "Asiye, gülüm sen hiç televizyon, ne bileyim haber falan izlemiyor musun?" dedi Mazlum. "Her gün kaç tane genç kıza musallat oluyorlar bu çapsızlar. Sen kendi başına gidersin, onu hepimiz biliyoruz zaten ama dünyanın bin bir türlü hali var. Şimdi ben seni buradan yalnız başına göndersem, senin başına bir şey gelse ben de bu çocuk da kendimizi suçlayacağız, hepimizin ciğeri yanacak. Eğer o şerefsizlerin hepsini dünya üzerinden silemiyorsak biz senin eve sağ salim gitmeni sağlamak zorundayız. Bırak bu da bizim insanlık vazifemiz olsun."
Asiye kafa sallarken "Haklısın Mazlum Abi." dedi mahzun bir ses tonuyla. Doruk "Gidelim mi?" deyince cevap vermeden yürümeye başladığında peşine takıldı Doruk da. Üzerlerine ceketlerini giydikten sonra kapıdan çıkmadan Mazlum'a dönüp "Ben eve girdiğini görmeden dönmem, için rahat olsun." dedi Mazlum'a. Mazlum kafa sallarken "İçim rahat olmasa seninle göndermezdim Doruk." dedi. Kafasıyla kapının önünde ayakkabılarını giymiş, bekleyen Asiye'yi işaret ederken "Hadi oğlum, gitsene. Hasta edeceksin kızı." dedi.
💛💚
Elleri cebinde, yan yana yürüdükleri yolda Doruk bozdu sessizliği "Asiye?" diyerek. Asiye yüzünü ona dönmeden "Efendim Doruk?" deyince "Baksana bir, bir şey diyeceğim." dedi. Asiye adımlarını durdurup ona dönünce "Bana artık yeşil ışık yanar mı sence?" diye sordu.
"Ne ışığı Doruk? Ne diyorsun?" dedi Asiye. "Yeşil ışık, kırmızı ışık mı oynuyoruz?"
Doruk "Ya hayır, öyle değil." derken gülmesini bastıramadı. "Anladın işte ne demek istediğimi Asiye, konuyu başka yere çekme." Asiye omuz silkerek "Yo, ben bir şey anlamadım." deyince "Peki, tamam." dedi gülerek. "Bana, diyorum, yeşil ışık yanar mı artık? Sen bir affedeceksin gibi de çünkü beni."
"Yo, ne alakası var?" dedi Asiye bakışlarını kaçırarak. "Yani öyle yanına geldim, biraz muhabbet ettik diye seni affedeceğimi mi sandın?" "Bir de kalacak yer ayarladın, unutma. Seviyorsun ya sen beni." "Neyini seveceğim ben senin ya? Evet, kalacak yer ayarladım ama.." "Dur, tahmin edeyim. Ama Mazlum'u düşündün. E tabi kalabalığa alışmış adam, yalnız kalmasına gönlün razı gelmedi. Değil mi?" "Evet, öyle."
Asiye onu arkasında bırakıp birkaç adım attıktan sonra yüzüne yayılan gülümse ile birkaç adım atmıştı ki Doruk'un "Ben de seni çok seviyorum." diyen sesiyle durdu adımları.
Genişleyen gülümsemesini bastırmaya çalışırken arkasını döndü ve "Orada mı kalacaksın?" dedi. "Gerçi şimdi sana 'Gel.' demeye de korkuyorum yine seni düşündüğümü zannedersin." "E şimdi güzelim," derken hızlı adımlarla Asiye'nin yanına geldi Doruk. Yan yana yürümeye devam ederken "Sen beni seviyorsun, bu belli, kıyamıyorsun da. Kırma şu çocuğu be, kıyma şu Doruk Ata.. Doruk'a." diye devam etti konuşmasına da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT GİBİ ✓
FanfictionAsDor hayali sahneler 🦋 💛💚 Omzunda hissettiği elle kolu yavaşlasa da durmadı. "Tamam Doruk, yeter." dedi Ömer durgun bir ses tonuyla. Doruk duymazdan gelmeyi tercih edince Ömer, Doruk'un umursamaz tavrına sinirlenerek "Ne yapıyorsun sen? Ha?" ded...