HAYAT GİBİ ✓

19 | Evimize Dönüyoruz

İTHAF YAZMAYI UNUTMUŞUM HDSGDS NEYSE BU OLAY YAŞANMAMIŞ GİBİ DEVAM PLS

multi: meteor

Aybike, babasının masanın üstünde duran telefonunu eline alıp "Baba, Hilmi Amca arıyor." dedi. Orhan bir şey demek için ağzını aralamıştı ki Şengül "Orhan'ım sen şimdi konuşup da moralini bozma. Ver kızım bana, ben açarım." dedi.

"Hı anne, aynen. Sana vereyim de kavga et adamla." dedi Aybike. Şengül memnuniyetsiz bir tavırla yüzünü çevirip "Aman aç o zaman kendin." dedi. "Yok anneciğim, ben hiç almayayım." deyip telefonu Oğulcan'ın kucağına bıraktı Aybike.

Oğulcan telefonu "Ne vardı Hilmi Amca? Burayı da mı kiraya bağlayacaksın?" diye açınca Şengül "Beni beğenmiyordunuz. Alın size sakin telefon konuşması." dedi kinayeyle. Aybike "Anne, sus." deyince burun kıvırarak önüne döndü.

Oğulcan "Hilmi Amca işim var. Ne söyleyeceksen çabuk söyle lütfen." deyince ona dönüp "Ne işin var Oğulcan bu saatte? Hayatta dışarı salmam haberin olsun." dedi Şengül. Kimse onu takmayınca "Aman siz de espirikten hiç anlamıyorsunuz." dedi triple.

Tekrar "O her ay kira parası yiyemeyeceğin için olabilir mi Hilmi Amca?" diyen Oğulcan'a dönüp "Ne diyor yine o kan emici, vicdansız vampir." diyen Şengül'e "Şengül, Allah rızası için sus artık." dedi Orhan.

Oğulcan heyecanla yerinde doğrulup "Şaka?" deyince "Yok be, şaka değildir o. Salak Hilmi de ne arar mizan." dedi Şengül. Kıkırdayan Aybike'ye dönüp "Ne gülüyorsun kız? Doğru söylüyorum ben. O Hilmi ne anlar güldürüden komediyenlikten" dedi.

Oğulcan "Hilmi Amca eğer şu an silahlı adamlar tarafından tehdit ediliyorsan ya da ne bileyim çılgın profesörler seni kaçırmış üzerinde manyak deneyler yapmak üzereyse bir işaret ver. Bak ben iyi bir çocuğum, biliyorsun. Geçmişe sünger çeker, yardıma gelirim." deyince "Ana, organ mafyası olmasın kız Oğulcan." dedi Şengül.

Başka bir şey demeden telefonu kapanınca olduğu yerde dans etmeye başlayan Oğulcan'a bakarak "Hilmi Amca bir insanı, pardon varlığı, can çekişiyormuş gibi gösteren danslar ettirecek kadar mutlu edecek ne söyleyebilir?" diyen Aybike'ye Orhan "Kızım sen ne demek istedin şimdi? Ben bir şey anlamadım." dedi.

Babasını Oğulcan "Bana hakaret etti fatherim." diye cevapladı ve Aybike'ye döndü. "Şu an o kadar sevinç, mutluluk, coşku ve kıvanç doluyum ki beni sinirlendiremezsin sisterim üzgünüm." dedi.

"Oğulcan, bak bakayım buraya." diyen annesine dönüp "Söyle motherlerin gülü, annelerin queeni söyle." dedi Oğulcan.

"Bu Hilmi ne dedi sana da sen böyle kanat takıp uçacak hale geldin?" dedi. Sonra Aybike'ye dönüp "Bak gördün mü nasıl benzetme yaptım?" dedi gururla.

Oğulcan "Ne diyecek Hilmi Amca bana ya? Yarın gelin, evinize yerleşin." dedi. "NE?" dedi Şengül, Orhan ve Aybike aynı anda. "Çok vicdan azabı çekmiş, rahat uyku uyuyamamış kaç gündür hiç. Öyle dedi yani." "Hilmi?" dedi Şengül.

Oğulcan "Hıı!" deyince "Adamın arkamızdan bir davul dövdürtmediği kaldı ya, neyin vicdanı bu?" diye tamamladı cümlesini Şengül.

"Yalnız my family sıkı durun esas bombayı patlatmadım daha." dediğinde ona dönen meraklı gözlerden zevk alan Oğulcan "Hazırsanız söylüyorum." dedi. Orhan kızıp "Oğlum, Oğulcan, Acun musun yavrum sen? Söyle işte ne söyleyeceksen." dedi.

"Hilmi Amca dört ay kira parası istemiyorum dedi." "Yok artık. Oğulcan bunları söyleyen Hilmi Amca'ydı, eminsin değil mi?" dediğinde "Yes sister." dedi Oğulcan. Aybike, Oğulcan'ın önünde durup parmak ucunda yükselerek dudaklarını Oğulcan'ın alnına bastırdı.