21 | Alo?

1.3K 98 149
                                    

Çalan telefonuyla eline katlamak için aldığı tişörtü yanına bırakıp cebinden telefonunu çıkardı Aybike. Berk'in aradığını görünce aramayı cevaplayıp telefonu omzuyla boynu arasına sıkıştırdı ve tişörtü eline alıp devam etti işine.

"Efendim Berk?" dedi. "Aybik, aşk olsun ama tatlım ya. Okul bitince arkadaşlığımız da mı bitti?" "Yo," dedi Aybike yüzüne istemsizce yayılan gülümsemeyle. "Bitmedi. Sadece aramaya fırsatım olmadı." "Ee neler yaptın bakalım? Nasılsın?" diyen Berk'e "Çok iyiyim. Eşyalarımızı topluyoruz, eve geri döneceğiz bugün." diye cevap verdi Aybike.

Berk istediği cevabı alınca gülümsedi. Sakin tutmaya çalıştığı sesiyle "Çok sevindim sizin adınıza. Yardım edebileceğim bir şey var mı?" dedi. "Yok, sağ ol." diyen Aybike'yi hızla reddederek "Vardır vardır. Hem Doruk da yanımda. Eşyaları taşımanıza yardım ederiz." dedi Berk.

Aybike gülümsedi ve "İyi, peki. Madem bu kadar istiyorsun, gelin bakalım. Biz yarım saate teyzemlerden çıkarız." dedi. Berk onaylayınca kapattılar telefonu.

Aybike yüzünde tebessümle işine devam ederken Berk de yüzünde şapşal bir gülümsemeyle duruyordu. Doruk "Oğlum sana Asiye'leri sor diyorum o kadar. Niye sormadın?" deyince Berk kendine gelip "Kanka şüphelenmesin diye sormadım. Gidince görürsün Asiye'yi. Yarım saate eve geçeceklermiş." dedi.

Doruk kafa sallayıp elindeki kahveden bir yudum aldı. Birazdan Asiye'yi görecek olmanın heyecanından yerinde sabit duramıyordu. Berk, arabanın kaportasına dayanmış, bacağını sallayan Doruk'a bakarak "Kanka biraz sakin mi olsan?" dedi.

Doruk "Ne yapayım oğlum? Kaç gündür görmedim sevgilimi, özle-" derken çalan telefonunu çıkardı cebinden. Ayşe'nin aradığını görünce ofladı. Açıp açmamak arasında kalsa da bunu bilmeye hakkı olduğunu düşünerek cevapladı aramayı.

Ayşe panikle "Doruk, ben iki gündür Ömer'den haber alamıyorum. Sen Asiye ile konuşmuşsundur, haberin var mı?" deyince Doruk bir nefes verip "Ayşe, iki gündür ben de Asiye'den haber alamıyorum. Ev sahipleri evden atmış, onu biliyorum sadece." dedi.

"Neredeler peki şimdi?" "Asiye telefonlarımı açmıyor, diğerleri de söylemedi nerede olduklarını." diye cevap verdi Doruk. Sonra gülerek "Ama birazdan tekrar evlerinde olacaklar." dedi.

Ayşe sorgulamak istese de soru sormadı Doruk'a. Ömer'e ihtiyacı vardı çünkü. Ona haber vermeden gittiği için çok sinirli olsa da öfkesini dindirebilecek tek kişi Ömer'di, biliyordu. Sadece "Orada olacağım." dedikten sonra kapattı telefonu Ayşe.

Doruk saate baktıktan sonra kafasıyla Berk'e bir işaret yapınca arabaya bindiler ve mahalleye geçtiler. Geldiklerinde Berk'in gözü direkt Aybike'yi aramaya başlamıştı. Aradığını bulunca yüzüne yayılan gülümsemeyle yanına doğru adımlayacakken tanımadığı biri Aybike'nin yanına gelince olduğu yerde kalıp kaşlarını çatarak onları izlemeye başladı.

Çocuk, Aybike'ye bir şeyler söylerken "Bu kim şimdi ya?" dedi Berk. Sonra Aybike gülmeye başlayınca yüzüne bir gülümseme yayıldı. Özlemişti Aybike'yi gülerken görmeyi. Gözleri tekrar yanındaki çocuğa kayınca sinirle dişlerini sıktı.

Birdenbire içinde anlam veremediği bir duygu oluştuğunu hissetti, daha önce tatmadığı cinsten. Aybike onun yanında hiç böyle gülmemişti. "Böyle gülmek olur mu gözünü seveyim." dedi bakışlarını tekrar Aybike'ye çevirip.

Yanında duran çocuk elini Aybike'nin beline koyup eve doğru yönlendirince sinirle onlara doğru adımlamaya başladı Berk. Yanlarına gelince kendisiyle hemen hemen aynı boydaki çocuğa ters bir bakış atıp Aybike'ye döndü ve kendini gülümsemeye zorlayarak "Aybik, nasılsın tatlım?" dedi.

HAYAT GİBİ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin