74K ÖZEL

1.7K 97 225
                                    

Selam, selam, selam! Nasılsınız?

Serimizin yeni bölümü geldi, neler olacak bakalım.

İyi okumalar...

"Onun annesi benim." dedi Asiye ağlamaya devam ederken. "Duydunuz mu? Benim onun annesi. 3 aylıktı ya kucağıma ilk verdiklerinde. Ben büyüttüm onu, birlikte büyüdük biz. Benim onun annesi, benim kızım o."

"Asiye ben gerçekten özür dilerim. Öyle demek istememiştim." "Deme zaten Aybike, demeye hakkın yok zaten."

Melisa elini Asiye'nin omzuna koydu ve "Asiye hadi gel canım, dinlen içeride biraz." dedi. Asiye kafasını sallarken "Ama bak kendini de düşün." diye devam etti.

"Ya benim kızım yok, kayıp. Ben kendimi mi düşüneceğim?"

Açılan kapıyla hızla yerinden kalktı "Kızım." diyerek. Salonun kapısında Doruk ile karşılaşınca etrafına baktı yüzüne bir gülümseme kondurup. "Doruk, nerede Rüya? Getirdin değil mi kızımızı?"

Doruk salondakilere birer bakış attıktan sonra bakışlarını ona umutla bakan Asiye'ye çevirdi. "Asiye," dedi elleriyle kollarını tutarak. "Polisler arıyor, birazdan biz de çıkacağız. Biraz zaman ver, olur mu? Bulacağız kızımızı."

"Veremem, ben kimseye zaman falan veremem. Benim kızım kayıp. Kahvaltısını güzel yapmamıştı, acıkmıştır şimdi. Beni de özlemiştir. Uyku saati geldi ama bana sarılmadan uyuyamaz ki. Hem korkar da."

Asiye'nin ağlayarak dedikleri ile Doruk onu kendine çekip sarılırken "Doruk benim kızım daha çok küçük." dedi. "Ne olur getir onu bana, yalvarırım getir kızımızı."

Gözünden düşen bir damla yanaklarından kayarken Asiye'nin saçlarına bir öpücük bıraktı ve "Getireceğim onu. Sana, bize, evimize getireceğim. Bulacağım kızımızı." dedi.
***

Yatağında uyuyan Asiye'ye baktı Doruk. Zor ikna etmişti biraz uyumaya. Eli saçlarında dolaşırken gözleri doldu istemsizce. İçinin yangınını dışarı vuramamak daha çok yakıyordu.

Eğilip Asiye'nin saçlarına bir öpücük kondurdu ve yavaşça odadan çıkıp kapıyı kapattı arkasından. Salona girdiğinde ona dönen gözlere bakmadan tekli koltuğa oturdu. Hafifçe öne eğilirken ellerini birbirine kenetleyip bir yerde sabitledi bakışlarını.

"Rüya bu eve ilk geldiğinde bu konuyu aramızda bile açmayacağımıza söz vermiştik, hatırlıyor musunuz? 'Rüya bu evde, bizimle, sevgi dolu bir çocuk olarak büyüyecek.' demiştik. Değil mi?" derken bakışlarını yerden kaldırıp Aybike'ye baktı.

"Doruk ben çok özür dilerim. Sizin kızızsa benim de yeğenim Rüya. Sizin kadar benim de canım yanıyor, ne olur gelmeyin artık üstüme. Ben kendimi yeterince suçluyorum zaten."

Doruk bakışlarını erkeklere çevirip "Ben böyle boş boş duramıyorum, biraz daha böyle oturursam kafayı yiyeceğim. Siz kızlarla kalın, çıkıyorum ben de." dedi.

"Doruk polis arıyor zaten sen Asiye'nin yanında kal." diyen Melisa'ya "Ben onun babasıyım Melisa." dedi. "Benim kızım o, canımın yarısı. Onun neler düşündüğünü, neler hissettiğini en iyi ben anlarım, annesinden sonra. Polisler onun en çok karanlıktan korktuğunu, korktuğunda ilk görmek istediği kişinin ben olduğumu biliyor mu? Korkmuştur benim kızım, bana ihtiyacı vardır. Gidiyorum ben."

Salondan çıkmak üzereydi ki adını seslenen Ömer ile durdu. "Biz de gelelim."

"Yok Ömer, kalın siz." dedikten sonra Melisa'ya döndü ve "Asiye ben gelmeden uyanırsa ona kızımızı bulacağımı söylersiniz." dedi ve evden çıktı.
***

HAYAT GİBİ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin