36 | Canımsın Sen

1.5K 107 83
                                    

Canlarıım, nasılsınız? Sınırı ucundan, azıcık geçmişsiniz bu sefer ama bölüm sizindir yine de. Sınır 50 OY 60 YORUM yine. İyi okumalar <3

"Asiye, gülüm bana yardım ediver de çayları koyalım hadi." derken göz kırpan yengesi ile ayağa kalktı Asiye. Ne olduğunu bilmese de Doruk ile ilgili olduğunu hissediyordu yengesinin anlatacağı şeyin.

Bir şey demeden yengesinin peşine takılıp mutfağa girdiğinde "Asiye kapıyı kapat kızım." dedi. Asiye kapıyı kapatıp yengesine döndüğünde yüzünde hınzır bir ifade gördü. Hadi hayır olsundu.

"Kız senin bu Doruk var ya," dedi. Doruk'un adının bu şekilde geçmesi ile yanaklarının ısınmaya başladığını hissederken kafasını salladı hafifçe. "Onlar bu sarı çıyanla sevgililer miymiş, neymiş senden önce."

"Yenge ben bunu zaten biliyordum." diyen Asiye'ye yerinde doğrulup gülerek bir bakış atarken "Peki seninkinin sadece babaları ortak diye o sarı çıyanla birlikte olduğunu biliyor muydun?" dedi.

Duyduğu şey karşısında farkında olmadan hafifçe kaşlarını kaldırmıştı Asiye. Şengül "Bu çıyan Harika, seninkine yanıkmış küçüklüğünden beri." diye anlatmaya başladığında Asiye tüm vücudunun sinirle gerildiğini hissetmeye başladı.

"Kız bakma öyle, seninki hiç oralı olmamış." deyince içten içe şaşırdı Asiye. Nasıl bakıyordu ki?

"Bu manyak kız seninkinin dikkatini çekmek için para ile adam tutup kendine bile saldırtmış. Deli bu kız, deli." Duydukları karşısında şaşkınlıkla dudakları aralandı Asiye'nin. Bu kadar mı gözü dönmüştü? "Bu ne aşk ne de sevgi." diye geçirdi içinden. "Bu hırs, sadece hırs."

"Liseye geçtiklerinde Akif Bey ile bunun rahmetli babası yabancılarla iş yapmaya başlayınca ortaklıkları ileride de devam etsin diye şey yapmış Doruk." "Ney yapmış Doruk?" dedi Asiye.

"Ne diyordu gençler? Hah, çıkma teklifi. Ondan çıkma teklifi yapmış Doruk." Asiye hafifçe kafasını aşağı yukarı sallayıp anladığını belirtirken içten içe sevindi.

Doruk'un ondan önceki hayatına tabi ki saygı duyuyordu ama kendisinin ilk defa Doruk ile tecrübe ettiği duyguları Doruk'un başka birisinde tatmış olması üzüyordu düşününce. Şimdi ise öğrendiği şey ile kocaman gülümsemek istiyordu.

Kapının açılma sesi ile oraya döndüklerinde "Çaylar bugün gelecek mi yoksa Karadeniz'den taze olarak toplayıp getirmenizi mi bekleyeceğiz." diyen Aybike'yi gördüler. Asiye gülümserken Şengül "Kız Aybike, söyleneceğine geç koy çayını götür. Elin ayağın tutmuyor mu?" dedi.

Her zamanki gibi yüksek çıkan sesi içeri ulaştığında Orhan'ın "Yok, eli ayağı tutmayan benim." diyen sesi duyuldu. Şengül bir anlık aklından çıkan şeyi tekrar hatırlayınca gözleri doldu ve "Orhan'ım ben öyle demek istemedim, valla." dedi.

"He Şengül, he. Ben senin içini bilirim. Sen bana laf çarpmak için demedin. Ama başımızda zaten bir tane varken çocuğuma söyleme öyle şeyler. Allah'ın gücüne gider."

Şengül dolu gözleri ile kafa sallayıp ayağa kalktıktan sonra tepside dizili duran bardaklara çayları doldurdu ve içeri götürdü tepsiyi. Çayları dağıttıktan sonra kendi bardağını eline almış, dudağına götürecekken aklına Doruk'un gelmesi ile gülümsedi Asiye.

"Çay koyayım mı?" diyen Asiye'ye çevirdi Doruk bakışlarını. İçinden "Senin böyle güzel güzel gülümseyerek dediğin bir şeye benim hayır demem mümkün mü?" diye geçirirken aklına buraya geldiği ilk gün geldi. O günkü gibi "Çay?" dedi. O günden farkı ise bunu yüzünde gülümsemesi ile söylüyor oluşuydu. "Olur, içerim."

HAYAT GİBİ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin