HAYAT GİBİ ✓

59| Aşk

HELLO, BİZ GELDİK!

Nasıl keyifler?

Sınır geçileli birkaç gün oluyor ama bölümü anca hazırlayabildim, kusura bakmayın lütfen. Alışık olduğumuz gibi uzun ve bayağı bir süreden sonra içime sinen, gerçekten beğendiğim bir bölümle geldim. Umarım siz de beğenirsiniz.

Sınır: 75 OY, 300 YORUM (Sınırı bu sefer bilerek yüksek tuttum çünkü diziyle paralel gidiyoruz. O yüzden bölüm yayınlanmadan yazamam haliyle. Ama geçemeyeceğiniz kadar yüksek değil bence.)

İyi okumalar.

💛💚

"Acımıyor, değil mi?" dedi Doruk elindeki poşeti üzerinde oturdukları banka bırakırken. Gülümseyerek "Acımıyor, merak etme." diye cevap veren Asiye'ye "Kıyamıyorum sana." dedi ve yanındaki poşetten alıp geldiği kremi çıkardı. Asiye'nin elini avuçları arasına aldıktan sonra yavaşça sürmeye başladı elindeki kremi.

Asiye'nin kızaran eline kremi kibarca sürdükten sonra o kremi poşete koyarken etrafına baktı Asiye. Biraz uzaklarında, arkası kendilerine dönük halde gördüğü yavru kediyi seven kardeşine gülümsedikten sonra tekrar yanındaki sevgilisine döndü ve bir öpücük bıraktı yanağına "Teşekkür ederim." dedikten sonra.

Yüzündeki gülümseme ile geri çekildikten sonra Doruk'un yüzündeki ifadeye baktı kıkırdayarak. "Canıma kastın mı var kızım? Yapma şöyle ani şeyler." Asiye, cevap vermeden aralarındaki mesafeyi kapatıp Doruk'un diğer yanağına bir öpücük bırakınca "Yok, yüreğime indireceksin." dedi Doruk.

Asiye, gülerek Doruk'un yanından kalkıp küçük kardeşinin yanına giderken arkasından iç çekerek baktı Doruk. "Abla, baksana. Çok güzel değil mi?" sorusuna "Çok güzel ablacığım." diye cevap verirken yavru kedinin tüylerini okşayan sevgilisi yüzünde bir gülümseme oluşmasına sebep oldu. Bir manzara oluşundan habersiz duruşuna yüzündeki gülümseme de eklenince kendini tutamayarak bu anı kendine saklamak istedi Doruk ve cebinden çıkardığı telefonu ile birkaç kare fotoğrafını çekti sevdiği kızın.

Oturduğu yerden kalkıp aralarındaki birkaç adımlık mesafeyi kapatırken yerdeki kediyi alıp "Ya sen ne güzel şeysin öyle." diyen Asiye'ye "E yüzünü göre göre işte, sana bakan her şey olduğundan daha güzel bir hal alıyor." deyince "Ya Doruk!" dedi Asiye gülerek. Doruk ona göz kırptıktan sonra yanına çöktü ve elindeki kediyi sevmeye başladı o da.

Elleri birbirine değince yüzlerindeki büyüyen gülümsemeleri ile sadece birbirlerine bakarken ışıldayan gözlerini buluşturdular. Doruk'un aklına Berk'in söylediği şey gelince gülerek yere çevirdi bakışlarını. "E seviyor tabi. Tamam, kız belki bunu ağzıyla söylemiyor olabilir ama var ya gözleriyle bağıra bağıra söylüyor, bağıra bağıra. E sen de aynı şekil."

"Ne oldu?" dedi Asiye sesine yansıyan neşesiyle. Doruk'un gülen yüzü kendisini bulunca ciddileşerek "Yüzümde bir şey mi var?" diye sorunca kafa sallayarak cevap verdi ona Doruk. Aralarındaki mesafeyi kapattıktan sonra "Aşk var, huzur var, umut var yüzünde." diye fısıldadı kulağına. Yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra geri çekilince aşk dolu bakışlarla izledi Asiye'nin utangaç ama sevgi dolu gülümsemesini.

"Barışmadan önce Berk ile konuşurken 'Asiye seni sevdiğini ağzıyla söylemiyor olabilir ama gözleriyle bağıra bağıra söylüyor, sen de öylesin.' demişti. Az önce de sen öyle bakınca o geldi aklıma." "Ben nasıl bakınca?"

Asiye'nin gülerek sorduğu soruya ona yakışmayan bir utangaçlıkla cevap verdi Doruk. "Sanki -nasıl anlatsam, bilemedim.- sanki bakışlarına dünyanın en güzel manzarası yuva yapmış gibi Asiye. Sanki bir oda var gözlerine açılan ve onu kalbine, bana bağlayan."