Selam, n'aber?
Biz bu sefer bize verilmeyen AsDor dertleşmesiyle geldik. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.
💛💚
Aybike'nin odasındaki koltukta otururken oflayınca "Ne oldu?" dedi Aybike. "Kaan, Doruk ve Melisa'nın kardeşiymiş, inanabiliyor musun?" deyince bacaklarını altında toplarken ona döndü Aybike. "Ay evet ya, olaya bak. Doruk ile aynı yaşta değil mi o, Asiye?" "Öyle, yani öyle demişti Doruk. Birkaç ay küçükmüş." "Neboş kaldıramaz bunu, ben sana diyeyim." diyen Aybike'ye "Aybike, ayıp." dedi Asiye. "Niye ayıp olsun Asiye. Ömer'in Suzan Hanım'ın oğlu olduğunu dalga geçer gibi, onlar söylememiş miydi herkesin içinde?"
Asiye onun sorusunu boş verip oflayarak "Doruk'u merak ettim ya, ne yaptılar acaba?" dedi. "E merak ediyorsan ara, sor." "Ama aile meselesi ya şimdi, ondan pek karışmak da istemiyorum." Aybike biraz düşündükten sonra "O zaman mesaj at," dedi. "Uygun olunca döner o sana."
"Atayım, değil mi? Haklısın, atayım bence de." Aybike ona gülerken uzanıp komodinin üstünden aldı telefonu ve mesaj atmak için Doruk ile olan mesajlaşmalarına girdi. Hala silmediği sohbet geçmişi gülümsemesine sebep olurken ne yazacağını düşündü.
Nasılsın?
Göndermeden önce memnuniyetsiz bir suratla baktı mesaja. Yok, bunu gönderemezdi.
Evde durumlar nasıl?
"Birde 'Annengiller nasıllar yavrum?' de istersen, Asiye." dedi kendi kendine.
Seni merak ediyorum, iyi misin?
Böyle yazmasında bir problem var mıydı ki? Merak ediyordu sonuçta, yalan değildi ki.
Mesajı gönderdikten sonra daha önceki konuşmalarından alışık olduğu gibi hemen cevap yazmasını beklerken aktif bile olmaması ile ofladı. Ömer'in kardeşi olmadığını öğrendiği zamanı hatırladı. Herkes "İyiyim." demesine inanırken altındaki acıyı sadece Doruk görmüştü. Sadece Doruk sormuştu gerçekten nasıl olduğunu. Şimdi o da sevdiği adamın yanında olmak istiyordu.
Son düşündüğü şeyle yüzüne bir gülümseme yayılırken "Sevdiğim adam." diye geçirdi içinden. Aybike "Hayırdır? Yüzünde güller açtı." deyince "Hiç ya, aklıma bir şey geldi." diye cevap verdi. Tuvaletten dönen Cemile içeri girince koltukta yana kayıp ona yer açtı Asiye. Cemile de yanına yatınca "İyi geceler." deyip ışığı kapattılar.
💛💚
Kahvaltıdan sonra hazırlanırken telefonuna baktığında hala mesaj gelmediğini görünce sıkıntıyla ofladı Asiye. "Umarım iyisindir Doruk." dedi çantasını alıp sırtına takarken.
Arada giderken Aybike'nin telefonuna takılı kulaklıkla şarkı dinliyorlardı bir yandan. Rastgele açtıkları çalma listesinden çalmaya başlayan şarkıyla gülümsedi Asiye. Fark etmeden...
"Susamış suların akışı gibi,
Çaresiz gözlerin bakışı gibi,
Kapının ansızın çalışı gibi,
Akrebin ateşte yanışı gibi."
Şarkının ilk kısmında Doruk ile ilk göz göze geldikleri an düştü aklına. O camın arkasından kendisine bakan bir çift yeşil gözün içinde öldü sandığı şeyleri yeniden yeşerteceğini nereden bilebilirdi ki?
"Vazgeçip uzaktan, senin yanında
Kendime cevapsız soru sormuşum.
Kaybolup giderken fırtınalarda,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT GİBİ ✓
FanfictionAsDor hayali sahneler 🦋 💛💚 Omzunda hissettiği elle kolu yavaşlasa da durmadı. "Tamam Doruk, yeter." dedi Ömer durgun bir ses tonuyla. Doruk duymazdan gelmeyi tercih edince Ömer, Doruk'un umursamaz tavrına sinirlenerek "Ne yapıyorsun sen? Ha?" ded...