Bana çok kızmayın, olur mu? 🥺
💛💚
10 Mayıs 2029
Aramayı başlattıktan sonra elindeki telefonu kulağına koydu Asiye ve aramasının yanıtlanmasını beklemeye başladı. Ömer'in kaydettiği "Ben Ömer Eren. Şu an aramanıza cevap veremiyorum, lütfen mesaj bırakın." diyen otomatik mesajını duyunca ofladı. Kardeşini aradığında onun sesini sadece otomatik mesajdan duymaktan sıkılmıştı.
Duyduğu sinyal sesinden sonra mesajını kaydetmeye başladı. "Ömer, selam. Biliyorsun, birkaç gün sonra Doruk'un doğum günü ve hep birlikte olacağımız güzel bir kutlama yapmak istiyorum. Seni de "Gelmek ister misin?" diye sormak için aramıştım ama yine bana vakit ayıramayacak kadar meşgulsün sanırım. Lütfen gelip gelmeyeceğini bana söyle, en azından bunun için zamanın vardır diye düşünüyorum. Harika'ya selam söylersin. Seni seviyorum."
Duyduğu kapı sesiyle Doruk'un geldiğini anlayınca oturduğu koltuktan kalktı ve bahçe kapısına doğru yürümeye başladı. Doruk, onu görünce yorgun yüzüne rağmen gülümseyince, kendi yüzünde de bir gülümseme oluştu ve "Hoş geldin sevgilim." dedi. Doruk, yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra "Hoş bulduk güzelim." diye cevap verdi ona.
Koltukta Doruk'un yanına oturduktan sonra göğsüne yaslanınca "Nasıl geçti günün?" diyen kocasına "Her zamanki gibiydi." diye cevap verdi sorusuna. Doruk'a ilk kez yalan söylüyordu.
Doruk, ona baktığında yüzündeki gülümsemeyi görünce "Şöyle gülüyorsun ya, her şeyin güzel olacağına inanıyorum." dedi. Asiye doğrulurken "Nasıl yani? Her şey güzel değil mi zaten? Yani birlikteyiz falan ya hani, ben mutlusundur diye düşünüyordum." deyince "Çok mutluyum tabi ki güzelim ama daha da mutlu olabilirim, biliyorsun." diye cevap verdi ona.
Asiye'nin yüzüne bir gülümseme yayılırken "Bu çocuk mevzusunu daha önce konuştuk Doruk." dedi. "Biraz daha zamanı ver bence." Tekrar Doruk'un göğsüne yaslandığında "Sen öyle istiyorsan bekleriz, ne yapalım?" diyen sesini duyunca gülümsemesine engel olamadı.
"Akşam bizimkiler gelecekmiş bu arada. Sana sormadan kabul ettim ama eğer yorgunsan erteleyebiliriz." "Gelsinler güzelim, onlarla vakit geçirmek iyi geliyor bize, biliyorsun." "Doruk, bir şey soracağım." "Sor tabi." "Ailenle daha ne kadar konuşmayacaksın?" deyince oflayarak geri çekildi Doruk.
"Onlar benden yıllar önce bir seçim yapmamı istediler Asiye, ben de onlara istediğini verdim. Benim için dünya üzerinde senden daha değerli hiçbir şey yokken onlar benden seni bırakmamı istediler. Sebep ne? Miras, şirket, 'Atakul Holdingin devamı'..."
"Yine de benim yüzümden ailenle aranın kötü olması hoşuma gitmiyor." "Onlar senden ayrılmamı isteyerek canımı istediler benden, ben de kendimi bu intihara sürüklemedim. Bu kararımdan da pişman değilim."
"Onları hiç mi özlemiyorsun peki?" diye sorduğunda bir nefes verdi Doruk. "Özlüyorum," dedi sonra dürüst bir şekilde. "Çok özlüyorum hem de. Sen ve onlar arasında kalmak isteyeceğim en son şeydi ama sen yanımda olduğun sürece kimse umurumda değil, inan. Benden hayallerimi çalmak istediler Asiye, ben her şeyin sonunu sana bağlarken onlar beni senden koparmak istediler. Buna izin veremezdim, bu benim tercihim. O yüzden sakın kendini suçlama, tamam mı?"
Asiye, ona kafasını sallayarak cevap verdikten sonra bir öpücük bıraktı yanağına ve "Seni çok seviyorum." dedi gülümseyerek. Doruk'un da yüzüne bir gülümseme yayılırken "Ben, daha çok seviyorum." diye karşılık verdi ona.
💛💚
Asiye boşalan bardaklara çayları doldururken, duyduğu bildirim sesiyle elindeki çaydanlığı bırakıp telefonunu çıkardı cebinden. Bildirimde Ömer'den bir yeni mesajı olduğunu görünce heyecanla tıkladı üzerine ve açılan ekrandaki mesajı okudu hızlıca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT GİBİ ✓
FanfictionAsDor hayali sahneler 🦋 💛💚 Omzunda hissettiği elle kolu yavaşlasa da durmadı. "Tamam Doruk, yeter." dedi Ömer durgun bir ses tonuyla. Doruk duymazdan gelmeyi tercih edince Ömer, Doruk'un umursamaz tavrına sinirlenerek "Ne yapıyorsun sen? Ha?" ded...