53K ÖZEL

1.9K 89 142
                                    

Selam, nasılsınız? Özledim be!

53K için çok teşekkür ederim, çok seviyorum hepinizi. İyi ki varsınız ❤️

İyi okumalar ♡
***

Oturduğu yerde kafasını arkasındaki duvara yasladı Asiye. Zeminin soğukluğunu hissederken yanaklarından sessizce akan yaşları sildi elinin tersiyle. Söz vermişti Doruk’a, ağlamayacaktı.

Ameliyathanenin kapısı açılınca ayaklanmıştı ki içeriden başka bir hasta çıkınca gerisin geri oturdu az önce kalktı yere.

Yüzünü avuç içlerine yasladı ve zamanın geçmesi için birlikte oldukları anıları
düşünmeye başladı.

“Doruk, bak.” diye seslendi sevgilisine. Bak, diyordu ama zaten başka yere baktığı yoktu Doruk’un.

Doruk çocuksu neşesine gülüp kafa sallarken Asiye dengesini kaybedince hızlıca öne atılıp tuttu onu.

Birbirlerinin sevdiği ne varsa onu birlikte yapmaya karar vermişlerdi. Asiye ilk Doruk’un seçmesini isteyince o da mevsim şartlarını da göz önünde bulundurarak kayağı seçmişti ve Asiye’ye öğretmeye
çalışıyordu.

“Güzelim niye dikkat etmiyorsun?” dedi elinden tutup kenara yürütürken. “Bilerek kaydım sanki Doruk. Hep senin yüzünden oldu zaten, sus bence.” “Ben ne yaptım ya?” sorusuna engel olamadı Doruk. “E önümde duruyorsun, dikkatim dağılıyor.” diye cevap verdi Asiye.

Ama bunu söylerken mimikleri o kadar tatlıydı ki Doruk kendini tutamayıp etraftaki kimseyi umursamadan dudaklarını birleştirdi. Asiye hemen geri çekilip etrafta göz gezdirirken “Doruk ne
yapıyorsun? Biri görecek.” dedi.

Doruk kafa sallayıp “Peki, tamam.” dedikten sonra küçük bir öpücük bırakıp hızlıca geri çekildi Asiye.

Yüzündeki yaramazlık yapan çocuk ifadesine güldü Doruk ve elini uzatıp tekrar ayağa kaldırdı onu.

Gözyaşları sessizce akmaya devam ederken bu sefer umursamadı Asiye. En güzel anıları eskilerde kalmasın, her gün birlikte yenilerini eklesinler istiyordu. Ama şimdi bu soğuk hastane koridorunda yalnız başınaydı.

Doruk kimseye haber vermesini istememişti, özellikle annesi bilmemeliydi. Ona kalsa Asiye bile bilmemeliymiş. Ama uzak kalmaya dayanamamış.

Doruk’un hastalığını öğrendiği günü hatırladı sonra. Nasıl yanmıştı içi? Nasıl kızmıştı ona?

Asiye kampüsün bahçesinden çıkarken gördüğü kişiyle yönünü değiştirse de arkasından “Asiye!” diye seslenince ona döndü.

Yanındaki birkaç kişi kendisine bakarken anormal bir durum olduğunu sanmamaları için yüzüne zoraki bir gülümseme kondurdu ve Doruk’a doğru adımladı. “Ne var? Ne istiyorsun?”

“Bir yere gidip baş başa konuşsak?” dedi Doruk bakışlarıyla onları izleyenleri işaret ederek. “Gerek yok.” diye kestirip attı düşünmeden. “Bitti.”

Gitmek için arkasını dönmüştü ki Doruk kolundan yakalayıp “Sana anlatmam gereken şeyler var.” dedi yüzünü kendisine çevirirken. “Bilmediğin şeyler var Asiye.”

“Hiçbir şey bizi eski halimize döndürmeye yetmez. Seni daha fazla görmek de duymak da istemiyorum.”

Tekrar arkasını dönünce bu sefer kolunu tutmak yerine direkt söze girdi Doruk. “Eskisi gibi olmamız için bir şansımız var, diyorum sana. Ama düşünmeden, sorgulamadan çekip gidiyor musun! Kestirip atmak bu kadar kolay mı?”

HAYAT GİBİ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin