Selam, n'aber?
Diğerlerine göre kısa bir bölümle geldim ama çok severek yazdım bu bölümü. Umarım siz de severek okursunuz.
Bakalım, bizi neler bekliyor?
💛💚
Doruk'un yüzüne acı bir gülümseme yayılırken elini yavaş hareketlerle sevdiği kızın saçlarında gezdirmeye başladı. Her teline aşkını bağlamıştı sanki, onlara değdikçe kalbinin atışları değişiyordu. "Asiye'm." dedi sonra kısık sesle, odaya yayılmış duygu yoğunluğunu dağıtmaktan korkar gibiydi. "Senden önce benim böyle hayallerim olduğunu mu sanıyorsun? Bu hayallerin öznesi biziz, ikimiz, sen ve ben... Sen gidersen ben yarım kalırım, hayallerim öksüz kalır."
"Ben sana hayallerindeki aileyi veremeyeceğim Doruk. Senin hayallerin çok... Çok güzel. Gerçek olması gereken hayaller ama birlikte olursak hayal olarak kalacaklar." "Benim en büyük hayalim sensin Asiye. Seni severek aldığım her nefes bir öncekinden daha değerli. Bugüne kadar aldığım nefesler boşunaymış gibi."
Gözyaşları yanaklarından sessizce kayarken "Doruk yol yakından vazgeçelim." dedi Asiye. "Bak, ben anne olamayacağım. Anlıyor musun? Benim çocuğum olmayacak." "Kim demiş? Renklerle sevişirsin, gökkuşağı doğar. Geceyle sevişirsin, yıldızlar doğar. Rüzgarla sevişirsin, fırtına doğar. Ölümle sevişirsin, yaşam doğar. Anladın mı? Sen kutsalsın kadınım, sen istersen tüm evren çocuğun olur."
"Doruk..." "Asiye'm." derken sevgilisinin gözyaşlarını sildi Doruk. Güzel yüzünden indirdiği ellerini, onun ellerinin üstüne koyduğunda sıcaklığı gülümsemesine sebep oldu. Sıcak teninin soğuk ellerine bıraktığı etki gibiydi kalbindeki etkisi de. "Hayat bizi nereye götürür, bilmiyorum ama ellerin hep ellerimi ısıtsın istiyorum Asiye. Gözlerin hep gözlerime baksın, kalplerimiz birbiri için atsın. Hayat bizi nereye götürür, bilmiyorum ama hep birlikte olalım istiyorum."
Asiye'nin gözyaşlarıyla ıslanan yüzünde küçük bir tebessüm oluşurken gülümsedi Doruk da. Ağlamayı yasaklasam da sürekli ağlardı. Ama her ağlayışı bir sonraki gülümseyişini biraz daha parlatırdı sanki. Ya da günden güne bana öyle gelirdi... Dudaklarının kenarında güneş ışığı vardı sanki. Yana kıvrılınca elmacık kemiklerinde en güzel gün doğumu yaşanırdı... Acıları pul pul dökülürdü yüzüne, parlardı.
Sorar bir tonda "Ayrılmak yok?" dediğinde hafifçe kafa sallarken "Yok." diye onayladı onu Asiye. "Biz birlikte her şeyden daha güçlüyüz Asiye, bizim aşamayacağımız hiçbir engel yok.
💛💚
10 Yıl Sonra
Asiye koşarak yanına gelen küçük yeğenine bakarken "Efendim halacığım?" dedi. "Hala, Doruk Eniştem beni ıslatıyor." "Doruk!" dedi Asiye uyarır bir tonda. Doruk'un bakışları hemen Asiye'yi bulurken "Karıcığım iftira, valla bak. Yakışıklı kocanı kötülemek için bunların hepsi. Ben yapar mıyım hiç öyle şey?" dedi.
Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra "Yaparsın." diyen Asiye'ye "Aşk olsun ama güzelim." dedi. "Kocana değil de Emir' mi inanıyorsun? Gerçekten, bak şu an gerçekten bir çıtır kırıldım." "E sen kocamsan Emir de yeğenim." "Ya Ömer'in oğlu o, Ömer'in. Ömer bana karşı doldurmuş olabilir." "Biraz daha abart Doruk." "Ne abartması ya? Çocuk bana düşman büyüyor."
Asiye, Doruk'un yanına geldikten sonra "Tamam sevgilim, anlıyorum ben seni." dedi gülüşünü bastırmaya çalışarak ve bir öpücük bıraktı yanağına. "Sen ne güzel anlamışsın beni ya, ama tam anlamamış gibisin. Bir de diğer tarafı öpsene." "Doruk!" dedi Asiye gülerek. "Ne 'Doruk!' ama ne 'Doruk!'?" dedi o da karısının gülüşüne aynı şekilde karşılık verirken.
"Ee Ömer ne zaman gelecek oğlunu almaya?" "Bilmem, yarım saate gelir herhalde." Doruk kafasını aşağı yukarı sallayarak anladığını belirtirken üzerinde hissettiği ıslaklıkla arkasına döndü ve kendisine su balonu atan Emir'i gördü. "Emir ne yapıyorsun?" dediğinde "İntikamımı alıyorum." cevabını alınca "Ben alacağım senden intikamımı, bekle." dedi Doruk ve onun peşinden koşmaya başladı.
Birkaç dakika bahçede Emir kaçıp Doruk da onu yakalamaya çalıştıktan sonra aklına gelen şeyle bahçe hortumunu çeşmeye taktı Doruk ve suyu sonuna kadar açtı. "Buyurun size Emir Bey." deyip onu ıslatmaya başladığında "Doruk hayır." dedi Asiye uyarır bir tonda.
İkisinin gülüş sesi bahçeyi doldurup dışarı taşarken onları hayran gözlerle izledi Asiye. Doruk'a ne çok yakışırdı baba olmak, değil mi?
💛💚
"Doruk," dedi Asiye salona gelip koltukta onun yanına oturduktan sonra. Doruk, ona döndükten sonra "Efendim güzelim?" deyince "Bir şey diyeceğim ama hemen kestirip atma, olur mu?" diyen Asiye'ye "Ben ne zaman senin söylediklerini kestirip attım Asiye?" dedi.
Asiye bir nefes verdikten sonra "Şu tedavi..." dedi. Doruk konunun gideceği yeri bildiği için sıkıntıyla yüzünü sıvazlarken "Bir daha mı denesek?" diye devam etti Asiye. Oturduğu yerde Asiye'ye döndükten sonra "Daha kaç kere deneyeceğiz Asiye?" dedi. "Zaten elimizde başarısız 4 deneme varken bir kere daha denemeye değer mi sence?"
"Değmez mi Doruk? Ya düşünsene, bizim bir bebeğimiz olabilir. Eğer bu tedaviden olumlu cevap alırsak bizim de bebeğimiz olabilir ya. Değmez mi gerçekten?" "Asiye daha önce tam 4 kere denedik. Hepsinde heveslendik, umutlandık ama istediğimiz haberi alamadık, kucağımız boş kaldı. Benim senin gözlerinde o hüznü bir kere daha görecek gücüm yok, anlıyor musun beni? Ben senin tek damla gözyaşın için dünyayı yakarım ama elimden bir şey gelmiyor, o yüzden lütfen ısrar etme."
Birkaç saniye ona baktıktan sonra "Ben yatmaya gidiyorum." dedi Asiye içinde büyümesine engel olamadığı öfkeyle. O odadan çıktıktan sonra Doruk, elleriyle örttü yüzünü. Aradan biraz zaman geçtikten sonra o da kalktı oturduğu yerden ve yatak odalarına doğru ilerlemeye başladı.
Odaya girdiğinde Asiye'nin uyumadığını bilse de bakışlarını ona değdirmemek için çaba harcayarak üzerini değiştirdi ve yatakta yanına uzandı. Kollarını onun beline dayadıktan sonra pijamasının açıkta bıraktığı omzuna bir öpücük bıraktı ve "Asiye'm." dedi. Seslenişine Asiye'nin ağlamasının arasına karışan iç çekişi karşılık verince bir iç çekti o da.
"Konuşalım mı biraz?" dediğinde "Konuşmak istemiyorum." diye cevap verdi Asiye. "Asiye yapma böyle." "Doruk, ben çok istiyorum bir bebeğimizin olmasını." dedi Asiye, yüzünü ona dönerken. "Olmuyor, olmayacak da biliyorum ama umut etmekten vazgeçemiyorum." "Ben de çok istiyorum bir bebeğimizin olmasını ama benim için önemli olan sensin Asiye. Akıttığın bir damla gözyaşından daha değerli değil benim için hiçbir şey."
"O zaman bir kere daha deneyelim, ha? Olmaz mı?" "Asiye..." "Doruk son kez... Son kez deneyelim. Bu sefer de olmazsa söz, üzmeyeceğim kendimi." Onun gözyaşlarını kuruladıktan sonra alnına bir öpücük bıraktı Doruk ve karısını kolları arasına alırken "Tamam," dedi. "Madem bu kadar çok istiyorsun, o zaman deneyelim."
💛💚
Nasıl buldunuz bölümü?
Doruk ve Emir ilişkisi dbsfhsdfgsd
Daha önce birçok kez denedikleri halde çocukları olmamış ama tekrar deneyecekler. Sonucunda ne olacak sizce?
*Alıntılar, Büşra Yılmaz'ın "Ölüme Fısıldayan Adam" kitabından <3
Okuduğunuz için teşekkür ederim. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT GİBİ ✓
FanfictieAsDor hayali sahneler 🦋 💛💚 Omzunda hissettiği elle kolu yavaşlasa da durmadı. "Tamam Doruk, yeter." dedi Ömer durgun bir ses tonuyla. Doruk duymazdan gelmeyi tercih edince Ömer, Doruk'un umursamaz tavrına sinirlenerek "Ne yapıyorsun sen? Ha?" ded...