Özel Bölüm

1.5K 82 340
                                    

Zeze1641 gelmeden bölümü atıp kaçıyorum. İyi okumalar ♡
***
"Doruk" dedi Asiye son heceyi uzatarak. "Hadi gel artık."

Duyduğu adım sesleriyle kafasını kaldırıp merdivene baktığında kendisine doğru gelen Doruk'u gördü. "Geldim, geldim."

Doruk sevgi dolu gözlerle kendisine bakan kadına baktı önünde durunca. Asiye yanağına bir öpücük kondurduktan sonra ellerini birbirine kenetledi ve yürümeye başladı.

"Sence sevinecek mi bizi görünce?"

Asiye onun heyecanla sorduğu soruya "Bence sevinçten kafayı yiyecek." diye cevap verdi gülerek. Doruk kıkırdarken devam ettiler yürümeye.

Arabanın önüne geldiklerinde Asiye, Doruk'un oturmasına yardım ettikten sonra kendisi de şoför koltuğuna geçti ve arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.

"Şarkı açalım mı?" "İstiyorsan kulaklığını takıp telefonundan dinleyebilirsin tabi ki." "Ama ben seninle dinlemek istiyorum."

Bir nefes verip "Doruk bu konuyu konuştuk." dedi. "Ben şarkı dinlemek istemiyorum. Israr etme lütfen."

"Peki, tamam." deyip kulaklığını taktı Doruk her zaman olduğu gibi.

Asiye arabayı durduğunda kendisi indikten sonra inmeye çalışan Doruk'un elini tutup "Dikkatli ol." dedi.

Doruk indikten sonra ellerini ayırmadan büyük kapıya doğru adımlamaya başladılar.

İçeri girip birkaç adım attıktan sonra "Hani nerede? Babam nerede?" diyen oğluna döndü dolu gözleriyle. Eliyle Doruk'un mezarının olduğu yeri gösterdi sonra yavaşça.

Doruk "Baba!" deyip koşmaya başlayınca gözünden akan sıcak yaşlarla izledi onu.

Oğlu "Anne!" diye ona seslenince "Annem." diyerek cevap verdi olduğu yerden. "Babam nerede? Ben göremiyorum."

Asiye oğlunun yanına doğru yürüdü. Yanında durduğunda önce çenesini okşadı baş parmağı ile sonra omuzlarından tutup sevdiği adamın mezarına doğru çevirdi. "Bak orada baban."

"Nasıl yani?" Asiye dizlerinin üstüne çöküp oğlu ile aynı boya geldikten sonra bir elini omzuna koydu ve diğer elini de oğlunun küçük kalbinin üstüne koyup "Baban burada anneciğim. Burada, senin kalbinde, benim kalbimde." dedi.

Gülümseyerek "Babam hep yanımda mıydı yani?" diyen oğlunun yanağına koydu göğsündeki elini ve gülümsemesini okşarken "Hep seninleydi baban." diye cevap verdi. "Sen her güldüğünde baban da seninle birlikte güldü, sen koşarken o da seninle birlikte koştu, sen yaşarken seninle yaşadı baban Doruk."

Sonra olduğu yerde tekrar ayağa kalkıp elini uzattı küçük oğluna ve "Hadi yanına gidelim." dedi. Doruk elini tuttuktan sonra öne geçerek çekiştirmeye başladı onu.

Mezarın başında durduklarında "Baba bak," diyen oğluna döndü bakışları. "Ben geldim."

Burukça gülümserken aklına Doruk'u kaybettiğini öğrendiği gün geldi.

"Biz daha ne kadar bekleyeceğiz böyle." dedi bebeğine. Sıkıntısını rahatça paylaşabileceği birini bulduğu için mutluydu. "Ben babanı görmek istiyorum artık."

Biraz düşündükten sonra "Bence biz gidelim, uzaktan da olsa görürüz." dedi. "Sizi de başka bir zaman tanıştırırım artık."

Gülerek el çırptı sonra küçük bir çocuk gibi. Bir eli karnına yavaşça yattığı yataktan kalktı. Boştaki eliyle serumunu tutup yavaşça yürümeye başladı.

HAYAT GİBİ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin