Anne

4K 345 109
                                    

"Benim evime gidebiliriz." dedim.

Oflaz, "Annen evde değil midir?" diye sordu.

Oflaz, Yalçın'ın bir şey yapmasından endişeleniyordu. Benim de tamamen ona güvendiğim söylenemez ama eğer güvenilir bir yerde konuşmamız gerekiyorsa evime gidebilirdik.

"Evde ama sorun olmaz. Benim odama geçeriz. Rahatsız etmez." dedim.

"Annen ilk benimle tanıştığında benden emin olmak için bin kez odaya dalmıştı."

"Tamam biraz evhamlı bir annem var ama sorun olmaz. Rahatça anlatabilir." dedim.

"Karar verdiniz mi?" diye soran Yalçın'a döndük. Sıkılmış bir hali vardı.

"Evet, evime gidiyoruz." dedim.

"Siz önden gidin, ben sizi takip edeceğim. Beraber görünmek tehlike oluşturabilir." diyen Yalçın'ı onayladım.

Oflaz ile göz göze geldiğimizde "gidelim" dercesine kafamı hafifçe yana yatırdım.

Eve doğru gitmeye başladığımızda Oflaz, "Onu evime götüreceğine emin misin?  Güvenilir görünmüyor. Olayını bile daha tam bilmiyoruz." dedi.

"Sevilay Hanım da başta bize göre güvenilirdi. Hem yalan söyledi hem de bir açıklama yapmıyor. Neler olduğunu öğrenmek istiyorum." dedim.

Oflaz derin bir nefes aldı. Nefesi hafifçe titriyordu.

"Adamı gücüne şahit olduk. Çok kuvvetli. Bir şey yapmak isterse onu engelleyecek kadar güçlü değilim. Başımıza, başına bir iş gelmesinden korkuyorum." demesi içimi ısıtmıştı.

Beni nasıl koruyabileceğini düşünüyordu. İnce düşüncelerini hep sevmişimdir.

"Endişelenme. Bir şey olacağını sanmıyorum." dedim.

"Yanımda senin gibi bela çeken biri varken endişelenmemek elde değil." dediğinde gözlerimi kıstım.

"Ha ha çok komiksin." dedim.

Oflaz, "Komik olduğumu biliyorum." derken sırıtıyordu.

Ona belli etmek istemesem de hafiften sırıttım. Komik gelmişti.

Eve geldiğimizde Yalçın bizi uzaktan izlemeyi bırakıp yanımıza gelmişti.

Kapıyı tıktıkladım ve bekledim.

Annem kısa bir süre içinde kapıyı açtı ve konuşmaya başlayacakken gerimizde duran Yalçın'ı fark etti.

"Hoş geldiniz kızım."

"Hoş bulduk anne."

Annem, Yalçın'ı gözüyle işaret etti ve "Tanıştırmayacak mısın?" diye sordu.

"Arkadaşım anne, Yalçın."

"Memnun oldum hanımefendi." diyen Yalçın ile annem konuşmasını beğenircesine dudak kıvırdı.

"Ben de memnun oldum, evladım. Hadi içeri geçin."

Eve girdiğimizde "Anne bizim biraz işimiz var, odamdayız." dedim.

"Kızım önce biraz sınavdan bahsetseydin. Bugün büyük bir gündü. Hem iki gündür içine kapandın. Merak ediyorum."

"Sınavdan 9,87 aldım. Bu arada süper gelişmeler oldu. Akşam babam da gelince her şeyi size anlatacağım. Şimdi odama geçebilir miyiz?"

Annem acelemi fark ettiği için zorlamadı. "Tamam ben içerdeyim, istediğiniz bir şey olursa seslenin."

"Sesleniriz." dedim ve hızlıca odama geçtim.

Yalçın ve Oflaz da odaya girince kapıyı kapattım.

Oflaz her zamanki gibi puf koltuğuma otururken Yalçın etrafı süzdü.

Biraz dağınıktım.

"Bir saniye." dedim ve yatağımın üzerinde duran kıyafet yığınını kucaklayıp dolabın içine tıktım.

Dağınık yatağımı da hızlıca toparladıktan sonra "İstediğin yere oturabilirsin." dedim.

Yalçın yatağıma oturduğunda yanına oturdum ve "Anlatmaya başlar mısın?" diye sordum.

"Başlayayım."

Annem odaya operasyon yaparcasına dalınca ona baktım. Kapıyı açmak için tek eline aldığı tepsiyi masama koydu ve "Yersiniz diye bir şeyler koydum." dedi.

Geçen yaptığı kurabiyelerden koymuştu.

"Teşekkürler anne."

Annem odadan çıkmadan önce dağınık odamı süzdü ve Yalçın'a "Bizimki hep dağınıktır. Senin annen de dağınıktan şikayetçi mi yoksa sen bizim kızın aksine toplu musun?" diye sordu.

"Annemi seneler önce kaybettim."

Annem kırdığı pottan dolayı donakalırken sadece "Kusura bakma oğlum." diyebildi.

"Önemli değil, alıştım."

Anneme baktım ve "Biraz yalnız kalabilir miyiz?" diye sordum.

"Tabii, ben çıkayım."

Güneş Parlarken Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin