Gözlem

4.1K 348 53
                                    

"Nasıl benim güneş gücüne uygun olduğumu fark ettiniz? Bunun için beni tanımanız gerekiyor."

"Çok güzel bir soru." diye kelimeleri geveleyen Yalçın'a tek kaşımı kaldırarak bakmaya çalıştım.

Pek başarılı olduğum söylenemezdi.

Oflaz, "Cevap bekliyoruz." derken ses tonu tehditkar geliyordu.

"Öncelikle bu yaptığımızın sizin hayatınız için olduğunu bilmelisiniz."

Yalçın'ın oyalandığı belliydi. Dayanamayarak "Söyle artık." dedim.

"Bir senedir hepiniz gözlemleniyorsunuz."

Kaşlarım çatıldı.

Oflaz, "Kişilerimizi anlamak için yakından gözlemlemeniz gerekiyor." dedi.

"Öyle oluyor ama diğer türlü güçlerinizi öğrenemeyiz. Aksi halde ara elemente sahip olacak kişileri biz korumaya almadan önce devletin bu pis işlerini halleden askerleri ara elemente sahip olanları öldürürür."

Yalçın açıklama yapınca dedikleri aklıma yatmıştı. Yine de özel hayatının böylesine işgal edildiğini öğrenmek huzursuz etmişti.

"Gözlemlenen insanların özelini gözlemcileri bir başkasına aktarmıyor. Sizin özelinize saygımız var."

"İyi ki saygınız var. Beni sen seçtiğine göre hakkımda neler neler biliyorsundur." dedim.

"Gerektiği kadar." diye ekledi.

Yalçın'ın benim hakkımda neleri bildiğini bilmemek germişti. Yeni tanıştığım birinin hayatım hakkında birçok şey bilmesi tuhaftı.

"Bunu yapmazsak ölme ihtimaliniz olur." diye açıklamayı devam ettiren Yalçın'a "Anlıyorum. Haklısınız." dedim.

Oflaz, "Peki gözlem nasıl oluyor? Her bir kişiye bir gözlemci düşmesi imkansız." dedi.

Haklıydı.

Gözlemi nasıl gerçekleştiriyorlar?

"Herkese bir bölge veriliyor. Mesela benim bölgem sizin yaşadığınız ilçeyi kapsıyor. Bu yüzden bu bölgede yaşayan tüm yirmi yaşındaki gençleri gözlemledim."

Merakla "Benden başka ara elemente sahip olan birini gözlemledin mi?" diye sordum.

"Geçen sene gözlemlemiştim ama ara elementi seçmesi. Elementsiz kaldı."

Oflaz, "Bir bölgedeki tüm yirmi yaşındakilere nasıl yetişiyorsun?" diye sordu.

"Zaten element sahibi olanlar genellikle elementini belli ediyor. Bu sene senin haricinde sadece bir kişi ile uzun süre uğraştım. Yedi gün boyunca elementini anlamaya çalıştım. En sonunda toprak elementine ait olduğunu anladım."

"Yani senenin geri kalanında beni mi gözlemledin?" diye sordum.

"Biraz öyle oldu."

"Fark etmemiş olmamız da rahatsız ediyor." dedi Oflaz.

"Sakla Akademide bunun hakkında eğitim alıyoruz." diyen Yalçın kurabiyelerden birini aldı.

"Başka merak ettiğiniz bir şey var mı?" diye sordu.

"Kaç yaşındasın?" diye sordum.

"Yirmi üç."

"Saklı Akademiye gidenler ne oluyor? Güçlerini herkes içinde kullanamazlar." dedi Oflaz.

"Ya elementi olmayan insanlar gibi yaşıyorlar ya da akademide kalıp çalışıyorlar. İsteyenler gözlemci olmak için, isteyenler öğretmen olmak için, isteyen asker olmak için eğitim alıyor. Farklı meslekler de var ama onlar pek rağbet görmüyor. Hem sen asker olmak istiyorsun."

İstediğim mesleği bilmesi garip gelmişti.

"Asker olabilirim." dedim.

"Olabilirsin." diyen Yalçın kurabiyeden en sonunda bir ısırık alabilmişti.

"Oha bu çok güzel. Enfes." dediğinde güldüm.

"Ahu Teyze'nin eli lezzetlidir." dedi Oflaz.

"Anne yemeği yemeyeli üç senr oldu." diyen Yalçın'ın asılan suratını görmek içimi burkmuştu.

Üç sene önce yirmi yaşındaydı. Ara elemente sahip olduğu sene yani.

Tesadüf müydü?

Sanmıyorum.

Çekinerek, "Annenin ölümü ara element bulmanla bağlantılı mı?" diye sordum.

"Öyle. Beni gözlemleyen kişi beni ormandan çıktıktan sonra yetkililer ile görüşmeden önce Saklı Akademiye götürdü. O esnada kameralar benim çıkışımı çekmiş. Benim için vahşi hayvanlar tarafından öldürüldü denen annem ve babam televizyonda beni izlemiş. Yetkililere olanları anlattıklarında gerçek ortaya çıkmasın diye onları öldürdüler. Bu olaydan sonra ara element bulanlar ormandan çıkmadan korunmaya başlandı."

Ne tepki vereceğimi şaşırmıştım.

"Olanlara üzüldüm."

Yalçın acıyla tebessüm etti.

"Beni bir kenara bırakıp seni konuşalım."

Güneş Parlarken Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin