Maalesef

2.2K 228 79
                                    

Ben adamı incelerken Yalçın, "Sana bahsettiğim akademi müdürümüz." dedi.

Müdür el tokalaşmak için elini bana uzattı ve "Güneş ara elementinden Mazhar." dedi.

Elini tuttum ve "Tanıştığımıza memnun oldum." dedim.

"Ben de memnun oldum. Keşke daha önce tanışabilseydik." dedi ve elini çekti.

"Keşke bu kadar maceraya dahil olmadan tanışabilseydik." dedim.

"Aç mısınız gençler? Bir şeyler hazırlatayım." diyen Mazhar Bey'e "Ben gelmeden yedim, teşekkür ederim." dedim.

"Yalçın oğlum sen? Sana bir şeyler hazırlatayım."

"Yok, ben de atıştırdım."

"Öyleyse ofisime gidelim. Ofisimde oturup hem bir şeyler içer hem de sizin konuyu konuşuruz." dedi.

Yalçın, "Gizli toplantı odasına geçmeyecek miyiz?" diye sorunca Mazhar Bey, "Gerek yok. Alçin'i ofisimde missfir edebiliriz." dedi.

"Peki."

Mazhar bey yürümeye başladığında Yalçın ile peşine takıldık.

Merakla, "Gizli toplantı odası ne?" diye fısıldadım.

"Saklı kente ilk kez gelen insanlar çevreyi öğrenmesin diye onlarla sohbeti gizli toplantı odasında yaparız. Böylece eğer hain çıkarsa bize fazla zarar veremez." diye açıklama yapan Yalçın ile "Mantıklıymış." dedim.

Yalçın omzunu dürttü ve saray denilebilecek kadar büyük binayı işareti etti.

"Saklı Akademi."

Şok içerisinde bir akademiye bir Yalçın'a baktım. Kraliyet Element Akademisinden bile büyüktü burası.

Bu akademide yaşayacağım anıları düşünmeye başladım.

Çok heyecanlı ve farklı bir deneyim olacağına adım kadar emindim.

Mazhar Bey Saklı Akademinin bahçesine girerken birçok kişi bana bakıyordu.

Ünüm duyulmuş olmalıydı.

Birlikte Saklı Akademiye girdiğimizde akademinin dışı gibi içerisinin de özenle işlendiğini gördüm.

Saklı bir kentin akademisine göre üst düzey bir işçilik vardı.

Belki de fazla insan kötüdür. Böyle az ama işlevli topluluk her zaman daha iyi işler başarır.

Mazhar Bey'in ofisine geldiğimizde hepimize birer içecek söylemişti.

Onları içerken konuşmaya başladı.

"Olanların bir çoğunu Dilay bana anlattı lakin buraya geliş sebebinizden bahsetmedi. Sizden duymam daha iyi olurmuş."

"Doğru söylemiş ama bu konu biraz sıkıntılı ve tahminlerimizde haklıysak Alçin'in hayati tehlikesi daha da artar."

Yalçın'ın söyledikler Mazhar Bey'in endişesinin artmasına sebep olmuştu. Başta konunun bu kadar vahim olduğunu zannetmiyor olmalıydı.

"Deyin hele gençler. Neler olmuş bileyim. Ona göre bir çözüm üretelim."

"Alçin, element temsilcisi olabilir."

Mazhar Bey şok içerisinde bana baktı. Bana şaşkınlıkla bakıp incelemesi utanmama neden olmuştu. Kafamı öne eğdim.

"Siz ciddi misiniz?"

"Evet, ciddiyiz. Size gelme sebebimiz de bu. Volkan gücünün element temsilcisinin yerine ulaşmamız lazım. Bize o yardım edebilir ve bu tahminlerimiz doğru mu diye öğreniriz." dedi Yalçın.

Mazhar Bey, "Öncelikle bu düşüncelere nasıl kapıldınız? Hepsini anlatın." dedi.

Yalçın, şüphelerinin sebeplerini detaylıca Mazhar Bey'e anlatırken araya girmemeyi tercih ettim.

Mazhar Bey her duyduğu yeni olay ile farklı bir yüz ifadesi takınmıştı. Tüm takındığı yüz ifadelerindeki şaşkınlık ise ön plandaydı.

Yalçın'ın anlattıkları bitince Mazhar Bey, "Haklı olabilirsiniz. Bunlar normal değil." dedi.

"Peki volkan gücünün element temsilcisinin nerede olduğunu biliyor musunuz?" diye sordum.

Ümit dolu gözlerle Mazhar Bey'e bakıyordum.

"Maalesef. Hayatına bu işlerden uzak tutmak istedi. Bir kadın ile evlenip aile kurdu. Bunun için ismini dahi değiştirdi."

Şansımı bir kez daha denedim.

"Onunla aynı zamanda burada okumuş insanlara sorsak? Belki onlarnile iletişimini kesmemiştir."

"Ben de onunla aynı senelerde okudum lakin onu tanımıyorum. Kimliğini bizlerden de güvenliği için gizli tutmuşlardı."

Yalçın, "Ne yapacağız peki?" diye sordu.

Mazhar Bey, "Ben tanımıyorum ama onu tanıyacak birileri olabilir." dediğinde Yalçın ile birbirimize baktık. Heyecanlanmıştık.

Güneş Parlarken Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin