Oflaz ile infaz binasına yakın bir yerde yolu tutarken karşıdan gelen annem ve babama baktım.
"Anne, baba?"
Annemler bizi gördüklerinde hemen yanımıza geldiler.
Babam, "Burada ne yapıyorsunuz gençler?" diye sorunca "Yalçın'ı transfer etmesini bekliyoruz." dedim.
"Sabah hapishanede olay çıkınca direkt infaz binasına transfer edildi. Sizin bundan haberiniz yok mu?" diye sordu babam.
Kalbimin atışının durduğunu hissederken Oflaz'a baktım.
Sessizce "Tek şansımız infaz binasına giderken kurtarmaktı." dedim.
Annem, "Alçin ne diyorsun sen?" diye sorduğunda ona cevap verecek vaktim yoktu.
"Oflaz, Dilaylara haber ver." dedikten sonra infaz binasına doğru koşmaya başladım.
Annemlerin arkamdan seslendiklerini duyabiliyordum. Yine de dolan gözlerimin çevreyi görmemi zorlaştırmasını takmadan koşuyordum.
Koşmayı sürdürürken saate baktım. Dokuza çeyrek vardı.
Koşarken yere düşünce pantolonumun diz kısmı yırtılmıştı. Aklıma gelen fikir ile üstümdeki tişörtün etek kısmını yırttım.
Ayağa kalkıp koşmaya devam ederken saçlarımı elimle dağıttım.
İnfaz binasına şaşırtıcı bir hızda vardığımda hızla içeri daldım. Nefes nefese kalmıştım.
Kapının kenarında bekleyen görevliye "Yalçın'ın idamı hangi odada olacak?" diye sordum.
"Üç numaralı odada."
Görevliye bir şey demeden üç numaralı idam odasına girdim.
Yalçın'ın idam için bağlanıp hazırlandığını gördüğümde ne yapacağımı düşünüyordum. Yolda planımı oluşturmuştum ama planmda nasıl ilerleyeceğimi hesaplamamıştım.
Yalçın beni gördüğünde ismim dudaklarından döküldü. Üstümün halinden dolayı bana endişeyle bakıyordu.
Yalçın'ın idamını oturarak bekleyen Sevilay Hanım ayağa kalktı ve yanıma geldi.
"Alçincim ne bu halin? Ne oldu sana?" diye soran Sevilay Hanım ile aklıma Yalçın'ın idam edileceğini getirerek ağlamaya başladım.
"Yalçın'ın..."
Tekrardan hıçkırdım ve "Bana saldırdılar." dedim.
Yalçın kaşlarını çatarak bana bakarken Sevilay Hanım, "Neredeler?" diye sordu.
"Meydanın yanındaki pazar yerinde. Toplamda on yedi kişiydiler ve hepsinin tuhaf güçleri vardı. Yalçın'ın yakalanmasından beni sorumlu tutup dövdüler."
Ağlamaya devam ederken Sevilay Hanım, "Sen burada oturup kendine gel. Ben onları yakalayacağım." dedi ve odadaki askerlere baktı.
İki askere "Siz burada kalın. Diğerleri benimle gelsin." dediğinde hepsi onu onayladı.
Sevilay Hanım ile askerler binadan çıkarken Yalçın ile göz göze geldik.
Söylediğim yalanlardan dolayı gülmemek için kendini tutuyordu.
Şimdi planımın ikinci kısmına geçebilirim.
Kendimi dizlerimin üstüne attıktan sonra kalbimi tuttum ve acıyla "Yapma." dedim.
İdamı izlemek için gelen siviller ve iki asker bana anlamayarak bakarken "Oda güç kesici değil. Gücünü kullanıyor." dedim.
Herkes korkuyla kaçışırken "Kalbim... Donuyor. Herkes kaçıp kurtarsın kendini!" diye bağırdım.
Sivillerin hepsi koşarak odadan çıkarken dudağım yana doğru kıvrıldı.
Sonuncu sivil de odadan çıkınca gülerek ayağa kalktım ve kapıya yöneldim.
Kapıyı içeriden kilitledikten sonra geriye kalan iki askere baktım.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" diye bağıran askere "Ne yapıyormuşum?" diye sordum.
Yalçın, "Soldaki bende." deyince askerler ne olduğunu anlamadan saldırıya geçtik.
Sağdaki adamın elindeki silahı almak için hareket ederken Yalçın diğer askerin arkasına geçmiş, koluyla boğazını sıkıyordu.
Saldırdığım asker beni ittirdiğinde kaşlarımı çattım.
Yumruklarımı sıktığımda ellerimde güç toplandığını hissetmeye başladım.
Güç kesici bir odada iken vücudumun içinde bir güç hissediyordum. Galiba tahminlerimiz doğruydu.
Güç kesici bir odanın sağladığı hizmet kişi ile elementi arasındaki bağı koparmaktı. Bir element temsilcisinin gücü kendi içinden geldiği için güç kesici odalar bir işe yaramazdı.
Şu an gücümü kullanırsam element temsilcisi olduğum kesinleşirdi.
Saldırdığım asker üzerime doğru yürürken sadece güç kullanmaya odaklanmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Parlarken
FantasyHer sene yirmi yaşını dolduran gençler element ormanında kendilerini simgeleyen elementin işaretlerini bulup güç elde etmek için mücadeleye girer. Sınırlı sayıda ormanın ürettiği elementleri bitmeden bulanlar güçlerini öğrenmek için ülkenin en büy...