Yanağını öpen Yalçın'ın varlığını hissederken gözlerimi açamadım bile.
"Yalçın." diye mırıldandım.
"Efendim meleğim."
"Benim çok uykum var." diyerek arkamı döndüm ve uyumaya devam ettim.
"Antrenman yapacağız Alçin. Hem okulun da var. Hadi kalk."
Huysuzlanarak "Bugün antrenmanı da okulu ekeceğim. Dokunma bana." dedim.
Yalçın beni dinlemeyerek saçlarımı okşamaya başladı ve "Üzgünüm ama ekemezsin." dedi.
İstemeyerek üzerimdeki örtüyü tekme atarak açarken gözlerimi açtım.
"Çok yorgunum."
Element temsilcisi olduğumu öğreneli bir ay olmuştu. Bu sürede gücümü büyük çoğunlukla kullanmayı öğrenmiştim.
Sevilay Hanım ise hala Yalçın'ın peşindeydi ama umudunu yitirmiş olmalıydı. Artık eskisi kadar beni rahatsız etmiyordu.
Ben de Sevilay Hanım beni rahat bıraktığı için boş vakitlerimde element temsilcisi olarak yapmam gereken görevleri yerine getiriyordum.
"Yorgun olduğunu biliyorum ama kalkmalısın."
Dudağımı büzdüğümde Yalçın, "Bugün hafif bir antrenman yaparız, çok yorulmazsın. Olur mu?" diye sordu.
"Ama uykum kaçar." diye mızmızlanmaya devam edince Yalçın dudağıma minik bir buse kondurdu.
"Çok iyi ilerliyorsun. Bugün de antrenman yapalım, yarın tatil yaparsın. Okula kadar uyursun." dedi.
"Gerçekten mi?"
Gülümseyerek, "Gerçekten." dediğinde "Seni seviyorum!" dedim ve yataktan kalkıp banyoya koştum.
Yalçın'ın arkamdan güldüğünü duyabiliyordum.
Banyoda hızla işimi halledip giyindikten sonra odama dönerken aklıma gelen gerçek ile kaşlarımı çattım.
"Yalçın."
Gülmemek için kendini tutarken yanıma geldi ve "Efendim güzelim." dedi.
"Yarın zaten tatil günümdü."
"Ne güzel. Tatil gününde bol bol dinlenirsin." dediğinde "Ben de jest olsun diye bir günü benim için tatil yaptığını düşünüyordum." dedim.
Elini yanağıma götürdü ve "Bu antrenmanları senin için yapıyoruz. Bol bol çalışıp gücünü öğrenmen lazım." dedi.
"Biliyorum." diye mırıldandığımda Yalçın, "Öyleyse çıkalım mı?" diye sordu.
"Spor çantam banyoda. Alayım da çıkalım." derken kapı tıktıklandı.
Yalçın geriye çekilirken "Kim o?" diye bağırdım.
Gökbay, "Benim." diye seslendiğinde Yalçın kapıyı açtı.
Gökbay, "Ne yapıyorsun burada?" diye sormama bile izin vermeden banyoma doğru koştu.
Banyomun kapısını kapatırken "Tabii ki banyomu kullanabilirsin. Rahatına bak." dedim.
Gökbay banyodan "Sıkışmıştım!" diye cevap verince "Kendi banyon ne güne duruyor?" diye sordum.
"Odamı artık biriyle paylaşıyorum. Biliyorsun. O da duşta. Ne yapsaydım, altıma mı işeseydim?"
"Sus ve banyomu kullanıp defol git." dedim.
Yalçın, "Adam da haklı." deyince kaşlarımı çattım.
"Sevgilin var burada. Onun tarafını tutar mısın?"
Yalçın, "Pardon, bir daha olayı bilmesem dahi seni destekleyeceğim." dedi.
Sırıtarak, "Aferin." dedim.
Gökbay banyodan çıkınca hiçbir şey demeden odama yöneldi ve yatağıma yattı.
"Hayırdır?" diye sordum.
"Uykum var. Oda arkadaşımın duştan çıktıktan sonra hazırlanma seslerini çekemem."
Onu onaylamayarak başımı salladım.
"Biz antrenmana gidiyoruz. Biz gelmeden gidecek olursan kapımı kapatıp git." dedim.
"Merak etme." diyen Gökbay çoktan uyuklamaya başlamıştı.
Spor çantamı aldım ve Yalçın'a "Gidelim." dedim.
Birlikte odamdan çıkınca "Gökbay'daki değişikliği fark ettin mi?" diye sordum.
"Fark ettim. Son bir haftadır tüm yaşam enerjisi sömürülmüş gibiydi. Yine bu sabah iyi." dedi.
"Onun için endişeleniyorum. Aile tatillerinde ailesini görmeye bile gitmiyor." dedim.
"Dilay bile onun için endişeleniyor." diyen Yalçın ile "Dilay'ın hisleri ne alemde?" diye sordum.
Dilay'ın ne hissettiğini anlamak bazı zamanlar güç olabiliyordu.
"Gökbay'dan bir şeyler hissettiği belli. Gökbay ilk başlarda yaptığı gibi atılgan olsa bir şansları olabilir."
Dudağımı büzdüm.
"Gökbay hala en baştaki gibi seviyor. Galiba aile içi problemleri canını çok sıkıyor."
Yalçın, "Bu akşam bu konuyu açıp dertleşmek ister mi diye bakalım." dediğinde onu onayladım.
"Şimdi doğru antrenmana Alçin Hanım. Konuşarak zamanımızı harcayamayız." diyen Yalçın ile yüzümü buruşturdum.
"Azıcık kaytarsam olmaz zaten." dedim sitemle.
Yalçın da gülerek "Olmaz." deyince merdivenlere yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Parlarken
FantasyHer sene yirmi yaşını dolduran gençler element ormanında kendilerini simgeleyen elementin işaretlerini bulup güç elde etmek için mücadeleye girer. Sınırlı sayıda ormanın ürettiği elementleri bitmeden bulanlar güçlerini öğrenmek için ülkenin en büy...