Yurtların olduğu siteye girdiğimizde gördüğüm kişiler ile dudağım yukarı doğru kıvrıldı.
Gökbay, Meva ve Efkan.
Meva bizi gördüğünde heyecanla bize el salladı.
Yanlarına gittiğimizde "Hepiniz burada olacağını sanmıyordum." dedim.
"Ben kontenjan boş diye gelebildim. Yoksa 8,46 aldım." diyen Meva'ya "Şanslıymışsın." dedim.
Efkan, "Başına gelenleri Gökbay anlattı. Şok oldum!" dediğinde Gökbay'a döndüm.
"Keşke benim olayımı ben varken anlatsaydın. Bir haberim olsaydı." dedim.
"Arkadaş olduklarını inandırmaya çalıştıklarını çekmek yerine seni kullanmak mantıklı geldi. Kusura bakma."
"İnandırmaya çalışmıyoruz. Biz gerçekten dostuz." diyen Efkan ile Oflaz, "Öyle olduğunuza canı gönülden inanıyoruz." dedi.
"Sohbet ne kadar eğlenceli geçse de odamı görmek istiyorum. Bir de oda arkadaşlarımı. Acaba kimler ile kalacağım." dedim.
Gökbay cebinden anahtar çıkarıp bana verirken "B blok, beşinci kattasın. Oda numaran kırk dört." dedi.
Şaşkınlıkla, "Oda arkadaşlarımı da söyleseydin bari." dedim.
"Tek kalacakmışsın. Sevilay Hanım, senin özel muamele görmeni istiyor."
Oflaz, çatık kaşlar ile "Sen niye bunları biliyorsun?" diye sordu.
"Güzel kızların oda numarasını öğrenmeyeceğim de ne yapacağım?"
Oflaz tam ona cevap verecekti ki ondan önce davrandım.
"Tebrik ederim, işine bu genç yaşta başlamışsın."
Gökbay anlamayarak "Ne işi?" diye sordu.
Surıtarak "Amelelik." dedim.
"Çok komiksin, Alçin." diyerek tavır takınan Gökbay'ın ardından Meva, "Gerçekten komik." dedi.
Oflaz, bana "Ben de odamın anahtarını alayım da seni odana yerleştirelim." dediğinde Gökbay, cebinden bir anahtar daha çıkardı.
"Bu da senin odan. E blok, oda numaran on bir."
Oflaz anahtarını alırken Efkan, "Gökbay güzel kızların anahtarlarını alıyorsa..." dedi ve durdu.
"Efkan saçma sapan konuşmasana. Alçin'in anahtarını alırken Oflaz'ın anahtarını da alayım, dedim."
Efkan, "Ben anlamam." dediğinde güldüm.
Oflaz, "En uzak binalardayız. Sanki bilerek yapılmış." dedi.
"Belki de öyledir." diye mırıldandım.
Gökbay, "Ben de B bloktayım. Sanki evren bir mesaj veriyor." dedi.
"Evet, ayak işlerimi yapman kolaylaşacak." dedim.
Meva, "Biz de Efkan ile C bloktayız." dedi heyecanla.
"İyiymiş. Şimdi müsaadenizle ben odama gidip yerleşmek istiyorum." dedim.
"Ben de seninle geleyim." diyerek hazırlanan Oflaz'ın da yerleşmesi lazımdı.
"Ben kendim hallederim. Sen git." dedim.
"Emin misin?" diye sorduğunda "Eminim." dedim.
Oflaz'ın bu temkinli halleri diğerlerinin dikkatini çekmişti.
Oflaz kolumdan tutup beni kenara çekti.
"Yalçın'a inandığımdan değil ama ya seni öldürmek için pusu kurdularsa? Benim de seninle gelip odayı kontrol etmem iyi olmaz mı?" diye fısıldadı.
Sessizce, "Bak şöyle yapalım, ben odama girerken seni arayayım. Tüm odayı turlarken konuşalım. Zaten bir şey olursa gelirsin." dedim.
Endişeyle "Ya geç kalırsam?" diye sordu.
"Sen gelene kadar dayanabilecek güçteyim. Şimdi daha fazla endişeli davranıp insanların dikkatini çekme. Bu olanları ne kadar az kişi bilirse o kadar iyi." dedim.
Oflaz mırın kırın etse de dediğimi kabul ettiğinde Gökbay'a "Oda numaran kaç?" diye sordum.
"Elli üç. Senin üst katındayım." diye cevap aldım.
"Hadi gidelim. Daha fazla oyalanmak istemiyorum." dedim.
"Koruman gelmiyor mu?" diye soran Gökbay'a Oflaz, "Kaşınma kardeşim." dedim.
Oflaz'ın tehditkar ses tonu Gökbay'ın geri adım atmasına sebep olmuştu.
"Hadi Alçin, bacım. Gidelim."
Tavırlarındaki değişiklik kahkaha atmama sebep olmuştu.
"Gidelim biladerim."
"Aramayı unutma." diyen Oflaz'a "Unutmam." dedikten sonra valizimi de alarak B bloğuna doğru yürümeye başladım.
Küçüklük hayallerim çok farklı bir yolla gerçekleşiyordu. Sonunda Kraliyet Element Akademisinin öğrencisiydim.
Tabii beni öldürmeye çalışan bir müdire olmasa daha iyi olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Parlarken
FantasiaHer sene yirmi yaşını dolduran gençler element ormanında kendilerini simgeleyen elementin işaretlerini bulup güç elde etmek için mücadeleye girer. Sınırlı sayıda ormanın ürettiği elementleri bitmeden bulanlar güçlerini öğrenmek için ülkenin en büy...