Güneş Parlarken

Nöbetçi

"Geldim."

Sesin geldiği yöne döndüğümde elinde kart ile bize bakan Gökbay'a baktım.

Yaklaşık bir saattir onu bekliyorduk ve artık onun için endişelenmeye başlamıştık.

"Başına bir iş geldiğini düşünmeye başlayıp korkmuştuk." diyen Meva ile Gökbay güldü.

"Sevilay Hanım'ın kartını almak kolay mı sanıyorsun?" dediğinde şok içerisinde ağzım açıldı.

"Sevilay Hanım'ın kartını mı aldın?" diye sordum.

"Evet, yoksa bu özel güvenlikli hapishanenin odalarını nasıl gezecektik?"

Oflaz, "Nasıl fark ettirmeden aldın ve nasıl fark ettirmeden geri yerine koyacaksın?" diye sordu.

Efkan, Gökbay'ın konuşmasına izin vermeden endişeyle "Eğer fark ederse hepimizi öldürür." dedi.

Gökbay yanımıza oturdu ve "Hiçbir şey olmayacak. Sevilay Hanım, gizli müfettiş dedikodusu yüzünden hazırlığa koyuldu. Bugün ofisine uğramaz bile, yarına kadar da ben yerine koymuş olurum." dedi.

Dilay, "Bir şekilde başarmış, artık içeriye nasıl gireceğimizi konuşalım." dedi.

Gökbay, "Her bir saatte kapıdaki nöbetçiler yer değiştiriyor ve bu esnada biri anahtar teslim yapmak için diğerini yalnız bırakıyor. O zaman bir fırsatımız olur." dedi.

Gökbay'ın öğrendiği bilgi ile nöbetçilere baktım.

"Biz yaklaşık bir saattir buradayız ve askerler daha yer değişimi yapmadı."

Benim dediklerime ek olarak Oflaz, "Birazdan yer değişimi olur." dedi.

Meva, "Oluyor bile." deyince özel hapishanenin kapısına baktım.

Nöbetçilerden erkek olan hapishanenin arka tarafına doğru yürürken kadın olan nöbetçi aynı yerinde durmayı sürdürüyordu.

Gökbay, kartı Oflaz'a verdi ve "Ben kızın dikkatini dağıtacağım. Siz de gizlice hapishaneye yaklaşmaya başlayın." dedi.

"Nasıl dikkatini dağıtacaksın?" diye sordu Oflaz.

"En iyi yaptığım şekilde." diyerek hapishaneye doğru yürüyen Gökbay'ın ardından Dilay, "Kızın gönlümü çalmaya çalışacak ama başaramaz." dedi.

Efkan, "Niye ki?" diye sordu.

"Kızın lezbiyen olduğu belli."

Dilay'ın verdiği cevap ile kadın nöbetçiye tekrardan baktım. Lezbiyen olduğunu anlayamamıştım.

Oflaz, "Bunu biz anlayamadık ama sen anladığına göre..." dedi ve cümlesini bitirmeden durdu.

"Biseksüelim."

Meva, hızla Efkan'a döndü ve "Sana biseksüel olduğunu söylemiştim!" dedi.

Efkan, "Lezbiyen vibesi daha çok veriyordu." diyerek yüzünü astığında Dilay kaşlarını çatarak onlara baktı.

"Benim özel hayatımı konuşmanız bittiyse hapishaneye yaklaşalım."

Dilay'ı kafamla onayladıktan sonra saklanarak hapishaneye yaklaşmaya başladık.

Bir yandan da gözüm Gökbay'da idi. Kadın nöbetçiyi etkilemek için hareket ediyordu ama nöbetçinin bakışları çok netti.

Onları duyacak kadar yaklaştığımızda Gökbay, kız bizi görmesin diye önünde durduğu için ona minnettardım.

Dilay, "Biraz bekleyin, ben halledeceğim." dedi ve Gökbayların yanına gitti.

Merakla olacakları izlemeye başladım.

"Gökbay ne oyalandın." diyerek sohbete dahil olan Dilay, kadın nöbetçinin dikkatini çekmişti.

Gökbay anlamayarak "Ne oluyor Dilay?" diye sordu.

Dilay onu takmadan kadın nöbetçiye "Gökbay ne söyledi bilmiyorum lakin salaklaştığına eminim." dedi.

Kadın nöbetçi kıkırdayarak "Çok doğru bir tahmin yaptın." dedi.

Gökbay ikisine kaşlarını çatarak bakarken kadın nöbetçi, elini Dilay'a uzattı.

"Açelya."

Dilay, Açelya'nın elini tuttuktan sonra "Dilay." dedi.

Dilay bilerek elini çekmezken kızın yutkunuşunu gördüm.

Dilay, "Gökbay bence iki dakikalığına senin yerini tutabilir. Biz biraz uzaklaşsak mı?" diye sordu.

Açelya tereddüt içinde "Zaten birazdan nöbetim bitecek. O zaman takılalım mı?" diye sordu.

"Teklifim birazdan son bulacak. İşine gelmiyorsa işlerim var."

Açelya, "Zaten işim bitti sayılır. Birkaç dakika erken çıksam bir şey olmaz." dediğinde Dilay'ın dudağı yukarı kıvrıldı.

"Öyleyse önden buyur." diyerek yol gösteren Dilay'ın üzerine Açelya, Gökbay'a "Briazdan bir nöbetçi daha gelecek. Ona gittiğimi haber edersin." dedi.

"Hayhay hanımefendi."

Açelya yürürken Dilay arkasına geçti ve bize doğru bakıp göz kırptı.