Yalçın ile yalnız kaldığımızda ne yapacağımı bilemedim. Yaşadığım olayları düşündükçe ona güvenmek ile güvenmemek arasında kalıyordum.
Yalçın, "Yerleşmen gerekmiyor mu?" diye sordu.
"Gerekiyor, doğru. Yerleşeyim." dedim ve valizini dolabın önüne çekiştirdim.
Dolabın kapağını açtıktan sonra valizimi açtım ve kıyafetlerimi yerleştirmeye başladım.
"Odanda tek kalacağını tahmin ediyordum ama öyle olduğunu bilmek sevindirdi. Seninle kalacağım. Seni korumam kolaylaşır."
Şaşkınlıkla Yalçın'a baktım.
"Benimle mi yaşayacaksın? Bu çok tehlikeli."
"Bensiz yaşaman daha da tehlikeli. Seni zaten tüm gün boyunca koruyacağım. Sadece odanda öldürmeleri basit olacaktı. Buraya taşınırsam onu da yapamazlar."
"Oflaz ile konuşmalıyım. Bundan hoşlanmayacağına eminim. Hatta senin yerine kendi burada kalmak ister." dedim.
"Ben aslında çoktan yerleştim. Dolabın diğer kapağını aç." diyen Yalçın ile diğer kapağı açtım.
Kıyafetlerini yerleştirdiğini gördüğümde "Bunu tahmin etmemiştim." dedim.
"Ölmeni engellemek için çalışıyorum. Yanında kalıp seni öldürmeye gelenleri durdurmamı istersin sanmıştım. Sen ise sırf Oflaz benden haz etmiyor diye kendi canını tehlikeye atıyorsun."
Derin bir nefes alıp verdim.
"Oflaz'ın kararlarına önem veriyorum. Tanımadığım bir adam yerine küçüklükten beri tanıdığım birinin kararını dinlemek istemem normal."
"Konu senin hayatın. Kendini korumak için her şeyi yapmalısın."
Yalçın'a doğru bir adım attım ve "Senin beni öldürmek istemeyeceğini nereden bilebilirim? Seni tanıyalı kaç gün oldu burada?" diye sordum.
Yalçın da bana doğru bir adım attı ve "Seni öldürmek istesem bunu çoktan yapardım." dedi.
"Belki de bir planın vardır. Kim bilir?"
"Ben bilirim ama sen bilemezsin."
"Bir şartla yanımda kalmana izin verebilirim." dedim.
"Seni dinliyorum."
"Bana gücümü kullanmayı öğreteceksin. Kendimi korumayı öğrenmek istiyorum."
"Eğer sana güçlerini öğreteceksem güçlerini kullanmanı isterim." dediğinde "Herkesin içinde gücümü kullanmam tehlikeli." dedim.
Yalçın bana doğru bir adım attı.
Kendinden emin olduğu için güç gösterisini gövdesi ile kolaylıkla yapabiliyordu.
Geriye çekilmedim.
"Herkesin içinde gücünü kullanacağını kim söyledi?"
Merakla, "Öyleyse gücümü nerede kullanacağım?" diye sordum.
"Sevilay Hanım'ın açığını bulmama yardım edeceksin. Ben ofisine giremem, ama sen girebilirsin. Ofisine girip eşyalarını karıştıracaksın. Onun ara element seçenlere neler yaptığını ispatlayacak kanıtlar bulacaksın."
Elini bana doğru uzattı.
"Anlaştık mı?"
Elini tuttum ve "Anlaştık." dedim.
Hafifçe tebessüm etti.
"Anlaşmamıza sevindim. Bence geriye kalan kıyafetlerini yerleştir ve Oflaz'a olanları anlat. Bundan hiç memnun kalmayacak."
"Onun memnun olmaması senin hoşuna gidiyor, değil mi?" diye sordum.
Elini çekti ve "Alakası yok." dedi.
Yalçın yatağıma otururken "İnanmadım. Yine de zorlamayacağım." dedim.
"En doğru karar."
"Peki sen nerede kalacaksın?" diye sordum.
"Yatabileceğim koltuk, ikinci yatak falan yok. Mecbur odanın içine hamak kuracağım."
"Yere yatmaktan iyidir." dedim ve kıyafetlerimi yerleştirmeye devam ettim.
"Senin hayatını koruyorum diye benim yerime hamakta kalmak istersen itirazım olmaz." dediğinde güldüm.
Tek kaşımı kaldırarak ona baktım.
"Yatağın rahatlığından derin uyuyup beni öldürmek için gelen kişiyi duymayabilirsin. Hamakta yatman daha iyi." dedim.
"Yok, yok uyumam."
"Ben işimi şansa bırakamam." dedim ve kıyafetlerimin hepsini yerleştirdim diye boş valizimin ağzını kapattım.
Dolabın tepesine baktım.
Tavandan biraz kısa kalan dolabın üstüne valizim sığabilirdi.
Valizimi dikkatle kaldırdım ve dolabın üzerine koymaya çalıştım.
Boyum yetmezken Yalçın, "Yardım edeyim mi?" diye sordu.
"Gerek yok." dedim ve valizimi dolabın üzerine attım.
Sırıtarak Yalçın'a döndüm.
"Bu iş böyle yapılır."
"Alçin dikkat et!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Parlarken
FantasyHer sene yirmi yaşını dolduran gençler element ormanında kendilerini simgeleyen elementin işaretlerini bulup güç elde etmek için mücadeleye girer. Sınırlı sayıda ormanın ürettiği elementleri bitmeden bulanlar güçlerini öğrenmek için ülkenin en büy...