İçinde yaşadığımız gezegen ve bu gezegenin dışında bulunan yüzlerce gezegen, hani bunların hangi birinde yaşarsam yaşayayım. Benim içimdeki beni hiç bir gezegen değiştiremez, bazen sorguluyorum kendimi.
-Var mıdır bu dünya dışında başka bir yaşam?
-Var mıdır bu dünya dışında huzuru olan bir yer ?
Hani öyle bir yer olsun ki içinde huzurlu nefes alabileceğimiz bir yer olsun, tadı tuzu kaçtı gezegenin, içinde solduğum nefesi kursağımda bıraktım. Aradan geçen zamanla yıprandım, yoruldum. Böyle deseler bu dünya dışında farklı bir yerde bir yaşam var, orda dünyadaki bir yıl bir güne tabi oluyor deseler, hani bu içindeki dünyanın havasıyla aynıysa ben o bir günü, bir yıla bedel olan gezegende kendimi çürüteceğime günlerimi kendi gezegenimde yaşar kendi gezegenimdeki toprağa gömülürüm. Hani kim ister farklı bir gezegende yaşamayı?
Sevdiğin onca insanı bu topraklara gömüşken, kopabilir misin bu topraklardan?
Huzursuz bu dünyada, seni bu dünyaya başlayanlarda, var elbette.
Ne kadar solduğun nefeslerin kusrağında kalsada, kopamazsın ayak bastığın bu topraktan, solduğun havadan, içtiğin sudan, yediğin yemekten...
Vazgeçemezsin hiç birinden, söyler misin kim vazgeçebilir ki bunlardan?
Hani içtiğini, yediğini ve de solduğu havayıda geçtim.
Kim vazgeçer canından bir parçayı bu topraklarda bırakıpta farklı bir toprakta yaşamayı?
-Kim bırakabilir canından bir parçayı ?
Ne kadar huzursuz olsada seviyorum bu gezeni, seviyorum üstüne bastığım toprağı, seviyorum almadığım nefeslerimi, seviyorum geçen her günümü, sevdirenlerim var bunları, bırakamıyorum sevmeyi elimde değil aslında var sevdirenlerimiz, var bunlara bizi bağlı kılan, var bizi biz yapan...
Hani ben bu aralar pek kendimde değilim, kendimede gelemedim, günün birinde sen yanıma gelsen olur mu?
Her günümde yokluğuna sarılsamda, bir zaman varlığınla güldürüyorum yüzümü, bana iyi biri olmayı öğretin, kimseyi kırmamayı, kırılan bir kalbin hiç bir zaman eskisi gibi düzelmeyeceğini, kimsenin nadide kalbini kırmamayı, hiç kimseye bir zararımın dokmamasını öğretin, borçluyum sana ben yaşadığım hayatta ayakta kalmayı öğretin, bugünümde yaşamayı, yarınlara ise hep en güçlü şekilde uyanmayı öğretin, yürüdüğüm yolda tökezleyip düşsemde yine ayağa kalmayı öğretin, en önemlisi yaşamayı sevmeyi öğretin. Yaşamın ne denli güzel olduğunu öğretin, sana olan borcumu ne yaparsam yapayım ödeyemeyeceğimi bilsemde, öğretilerini en güzel biçimde yaşamımda uygulamaya özveriyle yapmaya söz veriyorum sana, kimseye kötü olmayacam, bana bir tekme atana el uzatacam, yüzüme sinirle bakana gülerek yanıt verecem, dolan gözlerimi gülümsemelerimle saklayacam, en önemlisi hep güçlü olacam senin öğrettin gibi...