Keşke bir serçe olsam da uçsam gelsem yanına seni görsem, keşke bir rüzgar olsam da bitsem yanında teninde buluşsam.
Keşke bir yağmur olsam da dökülsem damla damla ayak bastın yerlere, keşke içinden bir parça olsam da, hiç çıkmasam içinden, hep içinde kalsam.
Keşke gökyüzü olsam da, izlesem koskoca bir gün boyunca seni.
Bir bahar olsam da, yeşerse ağaç dallarımda yapraklarım yeşile.
Bir gece olsam da, parıl parıl parlasa yıldızlarım, ışıltısı gözlerimin için de kalsa.
Aralıksızca yağan yağmur olayım, tenini, saçlarını yüzünü ıslatayım varacağım son durağım sen ol.
Koskoca bir ömür olayım, içinde hep seni barındırayım.
Koskoca bir ömrü ben sana adayım, insanlar beraber yaşlansın, ben senin gülüşünün içinde gençleşeyim.
Senle beraber iki çocuk olalım, herkes büyük olsun.
Herkes olgun olsun, olgunca da davrasın.
Ben ise gözlerinin içinde çocuklaşıp, gözlerinin içinde paralasın gözlerim.
Bir çocuk gibi gülüp, bir çocuk gibi eğleneyim seninle.
Herkes yanyana olgunlaşsın, ben yanında çocuklaşayım.
Senle beraber gülüp, senin dizin kanadı an senle beraber ağlayayım.
Her şey birbirine bu kadar uzak ve zıtken, biz birbirimizi çekelim.
Bir vücudun için de ki ayrılamayan organlar olalım.
Ben senin için de ki kalbin olayım, sormana gerek bile yok sen için de ki kalbimsin zaten.
Bir beden içinde ki, yaşama bağlayan her organımı sen diye itaf ettim.
Nefes aldım sürece sen diye alacam nefeslerimi, kalbim attıkça sen diye atacak, halla bir nefes alıyorsam da sen diye itaf ettim organlarım var diye soluyorum nefeslerimi, sen diye...
