BÖLÜM - 46

12 1 0
                                    

Suyu ben çok zararsız, çok saf bilirdim.
Su olmadan yaşanmaz diye bilirdim de, suyun bir insanın bu kadar canını yakacağını tahmin bile edemezdim. Eline bir bardak su verseler suyu yutkunursun da, hani bedenini kaplayıp, seni derin sular altında boğacak suyu taşıyamaz bu güçsüz bedenin.
Kusura bakma ben suyu zararsız sanardım.
Bir suyun, canımdan canımı koparacağını nerden bilebilirdim ki?
Sessiz bir hale bürünüyorum, sessizliğim beni hiçliğe çeviriyorken.
Suyu zararsız sanan halime beddua ediyorum. Uzak tutamadı senin o naif bedenini, suydan uzakta diye...
Üstüne seriplen her bir damla suyun, acısını çekiyor içimdeki yas tutmuş bedenim.
Sulların altından hayattan kopmuş ölü bedenini bulduğu anda kendini kaybetti, hayattan kopmuş bedenim.
Uzunca özleyecek seni, senle kokan çiçekleri koklayarak hasret giderecek nefsim.
Senin gülüşünü saklayan toprağa sarılacak kollarım.
Sensizlikle boğuşurken, sessini yankılayacak o güzel hatıraların içinde.
Uzunca aklın gidecek hatıraların arasında kaybolurken, dalıp giderken.
Dokunacak sana başka bir el, ansızın kendine geldiğini anlayıp.
Yanına gelmediği için bir yanın yas tutacak.
İçinde biriken özleme sarılırken, gözlerin bir daha onu görmeyecek diye dolacak yeniden.
Sonra bir ses yükselecek sana, kendine gel!
Ufukta uzakta, göklerin üstden izleyecek seni o bu manasız üzüntülerini, surat asmalarını, ağlamalarını ister miydi senin için?
-Bak bir hayat bitti, soldu gitti.
Sen kendi hayatını yaşat, yaşattığın hayatını da ise tabiiki de unutta demiyorum. Unutma ama seni her an gördüğünü de aklından çıkarma.
Yüzünde solmuş çiçekleri görmesini değil de, yüzünde açan çiçeklerle gülümsemeni görmeyi de en çok o isterdi.
Senin bir gülüşünde açan çiçekleri topla ona, oda yüzündeki gülümsemeyi barındıran çiçeklere bakıp gülsün sana, her gülüşün de ise yüzün gülsün manasız, anlamlı hayaller kurduğun her bir gününde...

SENDE KALDI BİR YANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin