BÖLÜM - 54

14 1 0
                                    

Derin bir sessizlik, uçu bucağı görülmeyen bir karanlık, sesinin bedenine dönen yankısı.
Öylesine bir kalabalıkta yaşarsın ki sana söylenen bu takım şeyler biraz tuhaf gelir, öylesine bir kalabalıkta yaşarsın ki sanki düşsen koskoca kalablıkta illa birinin elini tutacağını zannedersin. Halbuki etrafında olan koskoca kalbalığın için de sen aslında kendi içinde yanlızlığın dibine vurmuşsun.
Aklına gelebilecek her şeyin üstüne geldiğini görürsün. Bir yerde patlamak istersin; bağırmak, çağırmak, kırıp dökmek...
Ama kırıp döktüğün hiç bir şeyin aslında bir anlamının olmayışı ise için de küçük bir acı bırakır sonra boş ver at içine gitsin. Hani ne atarsan at orda kaybolur misali, içini bir karadeliğe benzetircesine, koksaca duyguları, küçük bir kalbin içine doldurmak istersin.
Ama doldurmak istedin küçücük kalbinse, içinin dolup taşının da farkında olamazsın.
Aklına getirmek istedin şeyin içinin huzursuzluğunu hafifte olsun dindirmesini istersin. Düşünürsün, düşünürsün...
Aklına, gelebilecek iki çift siyah gözü getirirsin. Hafifte olsa koskoca içinde barındırdığın sinirine, öfkene ve huzursuzluğuna bir gülümseme bırakıyor.
O senin bile, tanıyamadın seni. Sinirden kırmızıya bürünen gözleri, titriyen elleri ve soluksuz kalan sitemlerini dindiriveriyor. Etrafımda canımı sıkan onlarca kişi değil de, canımın sıkıntısında yüzümde oluşan gülümsememin sahibi yanımda olsun.
O ve onun o siyah gözlerine odaklanan gözlerim olsun, hani etrafımda yankılanacak onlarca cızırtı sesi değil de bütün sesleri susturan, sesinin derinliğin de kendini kaybettiren o ses olsun..
Gecenin zifiri karanlığın da geceye ışık tutan siyah gözleri olsun...

SENDE KALDI BİR YANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin