Askıya astığım bir kaç parça benliklerim var.
Askıya asılmış umutlarım, hayallerim, sevniçlerim gibi.
Tutmaya cesaret edemedim sazım gibi, askıdan aldığım da için de kaybolmuş umutlarımı, çalmaya başladım zaman da ise koskaca bir ömrü kaybettiğimin farkına varıyorum.
Çürüyen, yıpranan ve çok yorulan bir bedenle beraber yaşıyorum.
Sazımı seviyorum, sazım da buluyorum kaybolmuş neyim varsa.
Umudumu, hayalimi, sevincimi ve yaşama arzumu.
Pek çok benliğimle beraber benden bir kaç parçamı da kaybettim.
Kaybettiklerimin yerine, yenileri geldi.
Ama kaybettiklerim geri gelemedi.
Kırılmış bir vazom vardı, yenisini aldım.
Kendisini yerine koyamadım.
Solmuş bir kaç papatyam vardı.
Bahçeme yenilerini fizledim.
Ama solan hiç bir papatyamı geri toprağına veremedim.
Yeni gözyaşları süzdürdüm, toprağa değen yeni gözyaşları süzdürdüm kirpiklerimden.
Yere değen, geri gelmeyen gözyaşları süzdürdüm gözlerimden.
Yeni yaşamlar tattım, yeni yüzler tanıdım.
Yerine yenisini koydum, yeni duyguları en büyük hazlarıyla yaşadım.
Belki süzülen gözyaşlarımı geri yerine getirmedim ama yerine sevniçle dolu gözler bıraktım.
Gülen, gözleri umutla dolan gözler bıraktım...