Parlayan yıldızlar, şakır şakır öten kuşlar ve neşe için de gülen çocuklar misali, güzel olan şeyleri niteleyecek onlarca şey var.
Bir fidan mesela, büyük bir ağaç oldun da içine aldın her nefeste onun bir parçası var.
Güler yüzlü babalar, güler yüzlü anneler mesela, sana mutluluk verebilecek onlarca şey var.
Sen, koskoca adam.
"Sen, içinde küçük bir çocuğu yaşatan, o koskoca adam."
Sen, koskoca kadın.
"Sen, içinde ki o koskoca çocuğu yataştan, koskoca kadın."
Belki de bedenen büyümüşsünüzdür. Belki de bir anne ve ya bir baba olmuşsunuzdur.
Halbuki ama siz gözlerinizin içinde yaşayan o küçük çocuğu hep küçücük bıraktınız.
Sizinle büyüyen çocuğunuza, bir anne ve ya bir baba gibi değil de küçük bir oyun arkadaşı olmayı başardınız.
Siz bu dünya da bulunabilecek, koca bedenler içinde büyümeyi unutmuş çocuklarsınız.
Siz bu dünya için de, içindeki çocuğu kendi çocuğuna en güzel hediye eden bireylersiniz.
Bebekler bir hamur gibidir, onlara şekil ve biçim verecek olanlar da sizlersiniz.
Biçim verdiğiniz çocuğun elinden bırakmayın, unutmayın ki biçim verdiğiniz her çocuk, bir zaman, başka bir çocuğa biçim verecek.
Dünya'ya gülen çocuklar bırakın, gözleri yaş dolmuş çocuklar değil, yüzlerinde mutluluktan parlayan gözler bırakın, dünya'ya neşe saçan çocuklar bırakın, yüzlerin de oluşan her gülümseme de yeni bir yaşam oluşsun...