Melinandan:
Gözlerimi yavaşça araladığımda sabah olduğunu fark etmiştim. Oturma odasında alazla beraber uyuyakalmıştık. Hala beni kollarıyla sarmış şekildeydi. Dikkatlice yüzüne baktım. O da acı çekiyor olmalıydı. Yüzü yorgun ve hüzünlü gözüküyordu. Yavaşça kollarının arasından sıyrıldım ve telefonumdan saate baktım. Henüz 6'ydı. Gerçekten dünyaya geldiğimden beri hiç geç kalkmamıştım. Bu durum hala tuhafıma gidiyordu. Bir anda aklıma selina ve yamaç geldi. Acaba gece eve dönmüşler miydi? Yukarı çıkıp selinanın odasına koştum ama kimse yoktu. Demek ki hala gelmemişlerdi. Yamaçla konuşmam gerekiyordu. Ama sanırım birbirimize zaman vermeliydik.
Tekrardan aşağı indiğimde alaz uyanmıştı. Bana bakarak gülümsedi ve:
Alaz:
-ne zaman uyandın?
melina:
-çok olmadı 10 dakika kadar.
Alaz:
-hımm, yamaçla selina dönmüş mü?
Melina:
-hayır, ama belki birazdan dönerler. Geceyi dışarıda geçirmek istemişledir. Normal şeyler düşünmek istiyorum alaz. Kahvaltı hazırlayalım mı? Hem belki gerçekten de dönerler ve hep beraber kahvaltı yaparız.
alaz:
-olur tabi. Bende geleceklerini düşünüyorum. Hadi hazırlayalım.
...
Yamaçtan:
Selina tüm gece yanımda kalmıştı. Tabi bir süre uykuya direndi ama sonrasında kendini bıraktı. Ben ise tüm gece uyuyamamıştım. Düşünüp durdum. Selina haklı olabilir miydi acaba? Melinanın bir abiye ihtiyacı olabilir miydi? Ben iyi bir abi olabilir miydim? Tüm gecedir zihnimde aynı sorular dönüp duruyor. Sanırım artık cevaplara ihtiyacım var.
Melina gerçekten güçlü bir kız. Onunla bu kısa sürede sadece arkadaş olabildik. Herhangi bir yakınlığımız yoktu. Ben daha çok selinayla ilgilendiğim için de olabilir bu. Ama ilk gün onu kafede gördüğümde, alaz bizi tanıştırırken bana çok samimi gelmişti. Tatlı biri demiştim içimden. Bilmesek de zihinlerimiz ve ruhumuz kardeş olduğumuzu hissettirmişti belki de. Aslında amacım onu üzmek veya kırmak değil. Sadece korkuyorum. Annemle babamı kaybetttiğim gibi onu da kaybetmekten. Yıllar sonra onun var olduğunu öğrendim. Ama şimdi ona alışırsam ve sonra kaybedersem... bu olmasını istediğim son şey. Ama eğer onunla konuşmazsam ve ona alışamazsam da onu baştan kaybederim. Artık bir kız kardeşim olduğunu biliyorum. Bu inkar edebileceğim ya da yok sayabileceğim bir durum değil. Onun yanında olmalıyım. Konuşmalıyım ve ona gerçek bir abi gibi hissettirmeliyim.
Artık kararımı vermiştim ve içimden gelen gülümsemeleri durduramıyordum. Kardeşim vardı ve biz birbirimizin ailesi olma yolunda adımlar atacaktık. gizleyemediğim ve yüzüme yansıyan gülücükleri bölen bir sesle aniden irkildim.
Selina:
-bu gülümseler umarım abi olmaya karar verdiğinin göstergesidir.
Yamaç:
-ne zaman uyandın sen? Ayrıca beni mi izliyorsun?
selina:
-yeni uyandım. Bana sarılan kimmiş diye kafamı kaldırdım ve gülümseyen bir yamaçla karşılaştım. Gülümsemelerini bir yere yormak istedim ve bunu buldum.
yamaç:
-bu kadar açık sözlü olmanı beklemiyordum sarmaşık perisi. Şaşırttın beni.
Selina:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Krallığı Ve Son Koruyucular
Fantasyiki koruyucu, yok olan bir krallık, saklanan gerçekler ve ortaya çıkması bir çok acıya sebep olacak sırlar... ateş krallığının yıkılmasından sonra ateş koruyuculardan kimsenin kalmadığına inananlar ve gerçeklerin zıtlığı... gizli bir görevle başlaya...