Melina:
-ne yapalım sparks ve Earth ü mü çağırsak?
Selina:
-hadi melina çağıralım.
Sezgilerimize Earth ve sparksı çağırabiliyorduk bir nevi sinyal göndermek gibiyidi. Bir kaç dakika sonra uzaklarda uçan iki ejderha göründü buraya gelmekten pek hoşnut olmasalarda bizi asla kırmayacaklarını biliyorduk.
Earth ve sparks yanımızda indiğinde elura dikkatle onları seyrediyordu. Bulundukları ortamdan hoşnut olmadıklarını anlamıştı. Sparks bana buraya neden geldim diye sorgu yaparken selinaya dönmüştüm. Sanırım o da aynı durumdaydı.
alaz:
-bir şey mi diyorlar?
Selina:
-burda olmaktan mutlu değiller sanırım melina.
Melina:
-evet hem de hiç.
Biraz daha sakinleşmeleri için beklemiştik. Sparks bana buraya neden geldiğimizi sorduğunda başta kar perisine dönmüş sonrada derin bir nefes almıştım.
melina:
-Voodanın bağlı perisi burada sparks... ah evet öyle biri var ve yanımızda...sizden sadece Vooda ile aranızı artık düzeltmenizi istiyoruz... sparks Earth ile barıştın bence bunu da denemeliyiz...peki anlaştık o zaman...
Herkes bana bakıyordu. Duymadıkları için normaldi tabi. Sakince onlara döndüm.
melina:
-başta tereddüt etti ama benim sözümden çıkmayacağını söyledi. İçeriye girmeyecekler burada dönmemizi bekleyecekler ve vooda ile barışacaklar.
Elura gülümsemişti. Artık içeri girme vaktimizdi. Hepimiz silahlarımızı kontrol ettik. Eluranın da belinde bir bıçak ve sol kolunda bir kolluk olduğunu gördüm. Demek ki dövüşmeyi biliyordu.
Melina:
-dövüşmeyi biliyorsun ha?
elura:
-çok boş zamanım oldu melina. Bende öğrendim.
O sırada gözleri benim silahlarıma kaymıştı.
Elura:
-kraliyet kılıcı.. sadece kraliyet soyundan olanları seçer. Bir kraliçe olacağın açık ve netmiş melina...
Eluranın bunu söylemesi hoşuma gitmişti. O sırada selina aniden lafa atladı.
Selina:
-elura kılıç demişken. Evan.. o da kraliyet kılıcı kullanıyordu bunun bir nedeni var mı?
elura:
-var selina maalesef ki.
Şimdi herkes eluraya odaklanmıştı. Bunu atlamıştık. Evana sorduğumuzda o da söylememişti. Maalesef ki dediğine göre kötü bir şeydi. Bir yandan mağaranın içinde yürüyor bir yandan da elurayı dinliyorduk.
elura:
-evan aslında bir prensti. Doğa kralığının prensi. Evan Naturel. Ama krallığa karşı beni savunduğu için babası onu reddetti.
Bu gerçek miydi? Yani evan doğa krallığının kraliyet soyundan mıydı?
alaz:
-yani evan Boris Naturel'ın abisi miydi?
elura:
-ahh evet boris iyi çocuktur. Sizinle yaşıt olmalı o biraz geç doğdu. Artık krallık ona kalmıştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Krallığı Ve Son Koruyucular
Fantasyiki koruyucu, yok olan bir krallık, saklanan gerçekler ve ortaya çıkması bir çok acıya sebep olacak sırlar... ateş krallığının yıkılmasından sonra ateş koruyuculardan kimsenin kalmadığına inananlar ve gerçeklerin zıtlığı... gizli bir görevle başlaya...
