Bölüm 66: Su Krallığının Kral Ve Kraliçesi

160 16 0
                                    


2 gün sonra...

2 gün gerçekten göz açıp kapayana dek geçmişti. Ne olduğunu anlayamadan kendimizi düğünün ortasında bulmuştuk. Şu an hepimiz su krallığı sarayını süslemekle meşguldük. İçerisi neredeyse bitmişti. Selina ve yamaç tabii ki odalarında hazırlanıyorlardı. Bende son kez bahçeyi kontrol etmek için bahçeye çıkmıştım. Earth ve sparks da bahçenin bir köşesinde durmuş koşuşturan kişileri izliyorlardı. Nikah masasının yanında duran alazı gördüğümde yavaşça yanına yaklaştım.

melina:

-alaz, hala neden burdasın?

alaz:

-ah ateş perisi beni korkuttun. Son kez bir sorun var mı diye bakmak istemiştim. Ama sanırım yok. Şimdi hazırlanmaya gidicem. Peki sen?

melina:

-içeriyi kontrol ettim, her şey hazır. Sanırım dışarısı da öyle. Umarım güzel bir gün olur.

alaz:

-buna inanıyorum ateş perisi.

Bu dediğine yalnızca gülümsemiştim. İkimizde içeri geçip arkadaşlarımızın yanına ilerledik. Yavaşça selinanın odasına yaklaştım kapıyı atığımda gördüğüm manzara beni çok duygulandırmıştı. Selinanın üzerinde çiçekler bulunan bembeyaz gelinliği gözümü kamaştırıyordu. Hafif kabarık olan gelinliğine hayran kalmamak elde değildi. Yerlere uzanan beyaz duvağı saçında çiçekten bir toka elinde ise her çeşit çiçek bulunduran bir buket taşıyordu. Bu hali beni duyulandırmakla kalmamıştı aynı zamanda büyülemişti de.

Melina:

-selina... çok güzel olmuşsun..

selina:

-öyle mi mel, abartılı olmamış değil mi.

Melina:

-asla seli. Harika gözküyorsun canım arkadaşım.

Selina:

-çok heyecanlıyım melina belli oluyor mu?

melina:

-gözlerinden okunuyor, ama sakin olmamakta haklısın. Bugün kraliçe oluyorsun selina.

Selina:

-bu inanılmaz bir his, ama her şeyden inanılmaz olanı yamaçla evlenmem. Sonsuz hayatımızın ilk adımı..

melina:

-umarım her zaman mutlu olursunuz, tek dileğim bu selina.

Sakince gülümsemekle yetinmişti. Vaktin yaklaştığını fark edince yavaşça kendi odama çekildim. Hazırlanmam gerekiyordu. İnce askılı koyu kırmızı bir elbise giyecektim. Başıma kırmızı taşlı tacımı taktım makyaj falan derken artık hazırdım. Odamın kapısından çıktığımdan anda alazı görmeyi beklemiyordum tabi. Alaz da siyah bir takım giymişti. Kravatı ise benim elbisemin rengindeydi. Oldukça şıktı. Yavaşça merdivenlerden inerek sarayın koridor kısmına ulaştık. Ana salona girmek üzereyken abimle selina arkadan bize seslendi. Arkamı döndüğüm anda abimin de en az selina kadar şık olduğunu gördüm. Siyah takım beyaz gömlek giymişti ama mavi bir rozet takmayı ihmal etmemişti. Yavaşça bize doğru ilerliyorlardı.

yamaç:

-prenses..

Melina:

-abi.. çok yakışıklı olmuşsun.

Abimin boynuna atlamam bir olmuştu. O gerçekten evrenin en iyi abisi olabilirdi.

Yamaç:

-teşekkür ederim küçük kardeşim. O senin şıklığın.

Ateş Krallığı Ve Son KoruyucularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin