Abim vardığımızı söylemişti ama etrafta ağaçtan başka bir şey göremiyordum. Eğer bay evan ağaçta yaşamıyorsa yanlış yerdeydik. ya da bay Evan yine bir çeşit illüzyonla evi korumaya almıştı.
selina:
-geldik öyle mi? Peki ev nerede?
Alaz:
-illüzonla gizlenmiş olmalı biraz bekleyin kızlar.
Bunu dedikten sonra elleriyle çeşitli hareketler yapmaya başladı. Güç kullanmaktan çok kollarıyla havayı hissetmeye çalışıyor gibiydi. Yaklaşık 30 saniye sonra karşımızda bir ev belirdi. Küçük olmasına rağmen oldukça güzeldi ve tam bir doğa eviydi.
Melina:
-girecek miyiz?alaz istersen önden git biz sonra gelelim.
alaz:
-iyi fikir. Evan'ı telaşlandırmayalım boşuna.
Alaz önden giderek yavaşça kapıyı tıklattı. Biz ise arkasında kapının açılması için gözlerimizi dikmiş bakıyordu. Bay evan'ın ayak sesleri gelmeye başladığında içimi bir heyecan kapladı. Gerçekten beni kurtaran adamı görecektim. Ona çok şey borçlu gibi hissediyordum. Acaba beni tanıyacak mıydı?
Az sonra kapı açıldı. Ev illüzyonla gizli olduğu için Bay Evan kimin geldiğini anlamış olmalı ki, kapıyı açtığında yüzünde gülücükler saçıyordu. Bay Evan'ı hayatımda ilk defa görüyordum ama bana çok tanıdık gelmişti. Uzun boyluydu güçlü bir uzman olduğu görünüşünden bile anlaşılıyordu. Saçları ve gözleri kahverengiydi yani daha çok bir toprak uzmanına benziyordu. Ten rengi de oldukça esmerdi.
Bay Evan alaza bir süre o şekilde baktıktan sonra konuşmaya başladı:
Evan:
-alaz! Oğlum gelmişsin..
alaz:
-evan seni çok özledim..
Alaz evanı o kadar sıkı sarılmıştı ki şaşırmıştım. Aralarındaki bağın bu kadar kuvvetli olduğunu bilmiyordum. Bu gözlerimin dolmasına sebep olmuştu. Sarılma faslı bittikten sonra evan hepimize bir göz gezdirdi. Gözleri en son beni bulduğunda dikkatlice baktı. Sanırım beni tanımaya çalışıyordu. Ardından gözleri hala benim üzerimdeyken konuşmaya başladı.
Evan:
-içeri geçin hadi, tanışma faslını orada sürdürürüz çocuklar. Alazla geldiğinize göre güvenilir kişilersiniz.
Bunu söyledikten sonra hep beraber içeri geçtik. Oturma odası gerçekten çok şirindi. karşılıklı koltuklar ve şömine vardı ortada da küçük bir masa. Her yerde kitaplar ve bitkiler vardı tabii ki. Buna pek şaşırmıştım.
Evan:
-evet ilk önce kendime tanıtayım. Gerçi alaz size bahsetmiştir ama olsun. Ben Evan Brown, doğa uzmanıyım ve yıllardır burada yaşıyorum. Sizler?
Selina:
-memnun oldum efendim. Bende selina. Selina Linfea. Doğa koruyucusuyum. Aynı zamanda büyücüyüm.
Evan:
-seni tanıyorum selina. Okumayı seven birisi olduğunu da biliyorum.
selina:
-gerçekten mi ? Benim hakkımda bilgi sahibi olmanız beni şaşırttı doğrusu.
Evan:
-aslında basit açıklamaları var. Nedenini daha sonra anlarsın. Peki ya siz çocuklar?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Krallığı Ve Son Koruyucular
Fantasíaiki koruyucu, yok olan bir krallık, saklanan gerçekler ve ortaya çıkması bir çok acıya sebep olacak sırlar... ateş krallığının yıkılmasından sonra ateş koruyuculardan kimsenin kalmadığına inananlar ve gerçeklerin zıtlığı... gizli bir görevle başlaya...