Bir süre eluranın evinde oturduk. Hazırlanmanın ve su krallığına gitmenin zamanı gelmişti. Eluraya illüzyon yapabilirdik ama buna gerek yoktu. Kral ve kraliçe yanımızdayken kimse bizden hesap soracak değildi.
Selina:
-hazır mıyız? Portalı açıyorum.
melina:
-elura hazır mısın?
Elura bana dönmüştü. Üzerine siyah bir elbise giymişti ve şapka takıyordu. Onu beyazlar içinde görmemek tuhaftı.
Elura:
-evet ve heyecanlıyım.
Selina portalı açtıktan sonra sıra sıra hepimiz geçmiştik. Elura da bizimleydi. Su krallığına geldiğimizde bahçeye çıkmış olduğumuzu fark ettim. Eluraya baktığımda sanırım başı dönüyordu.
Selina:
-elura iyi misin?
Elura:
-iyiyim selina, birden çok fazla enerji hissettim. Burasını özlemişim...
Eluranın baş dönmesi bittiğinde kafasını kaldırıp etrafa bakmaya başlamıştı. Bir süre etrafa göz gezdirdi. Saraya doğru kafasını çevirdiğinde yüzünde tatlı bir gülümseme oluşmuştu.
Elura:
-su krallığı... neredeyse hiçbir şey değişmemiş. Ve bu evren hala büyülü. Buraya geri dönmek için her şeyimi verirdim.
Hepimiz eluraya bakıyorduk. üzgündü. Yaşayamadığı yılları için kırgındı. Eluranın etrafta biraz dolaşmak istemesi üzerine onu bahçede bırakmıştık. Bu bahçede kimse olmazdı. Biliyordum çünkü bende yıllar boyunca bu bahçede yalnız dolaşmıştım. Selinayla karşılaşana dek. Bahçeye bakınca aklıma gelen anılarla selinanın yanına yaklaştım, abim ve alaz da bizim yanımızdaydı.
melina:
-çiçekler hiç değişmemiş değil mi seli?
Selina:
-bana seli demeni özlemişim mel...
Melina:
-uzun zamandır farkına olmadan birbirimize seslenişimiz bile değişti. Bu büyüdüğümüzün kanıtı sanırım. O kadar olay yaşadık ki. ama Hala sular durulmuş değil.
Selina sakince bana bakmıştı. Alaz ve abim de hüzünlü gözlerle bizi izliyorlardı. Bu bahçenin benim hapsedildiğim yer olduğunu anlamışlardı.
Selina:
-hiçbir şey kaybetmedik melina... aksine kazandık. Bir aile kazandık, bizi sonsuza kadar sevecek kişileri kazandık, özgürlüğünü kazandın melina. Kaybetmedik kazandık.
Selinaya gülümsemiştim. Aklıma gelen şeyle selinaya döndüm.
Melina:
-selina benim saraydaki odama noldu? Bu bahçeye bakan oda..
Selina da şaşırmış bir şekilde bana dönmüştü.
selina:
-eğer bizden önce kimse bir şey yapmadıysa oraya kimse dokunmadı melina.
heyecanlanmıştım. Hızlıca saraya doğru koşmaya başladım. Elura da bize katılmıştı. Saraya doğru yürümüştük. Camlardan oluşan kapıya geldiğimizde perdeleden içerisinin gözükmediğini fark etmiştim. Sakince kapıyı açıp perdeyi çektiğimde odamın hala son bıraktığımdaki gibi olduğunu grömüştüm. Yatağım dolabım kitaplarım kıyafetlerim her şey yerli yerindeydi. Nasıl bunca zaman aklıma odamı görmek gelmemişti hayret ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Krallığı Ve Son Koruyucular
Fantasyiki koruyucu, yok olan bir krallık, saklanan gerçekler ve ortaya çıkması bir çok acıya sebep olacak sırlar... ateş krallığının yıkılmasından sonra ateş koruyuculardan kimsenin kalmadığına inananlar ve gerçeklerin zıtlığı... gizli bir görevle başlaya...