Evanın dediğini yapıp sakince kapıyı açmıştık. İçerisi oldukça tozlu ve ışıksızdı. Etrafta yanan birkaç meşale ortamı aydınlatmaya yetmiyordu ama gördüğüm kadarıyla burası oldukça büyüktü. İçerisinde milyonlarca kitap olmalıydı ve yok edilmemişti. Yani ateş kitapları hala sağlamdı. Selina sakin olması gerektiğini bildiği için yavaş adımlarla ateş simgesi olan raflara gitmişti. Ben ise alazla sağ tarafa doğru gitmiştim. Evan selinanın yanında kalıp kitaplara bakacağını söyledi. Abim ise sol tarafı kolaçan edecekti. Kütüphaneye dağıldık ve hem gizemli kişiyi hemde ateş kitaplarını aramaya başladık.
Yamaçtan:
Kütüphanenin sol tarafına doğru ilerlerken bir yandan raflara göz atıyordum. Bir süre sonra diğerleri gözden kaybolmuştu bende rafların arasına girmiştim. Derken ileride bir karartı fark ettim. Oraya doğru gittim ama kimse yoktu. Sonradan meşaleden yayılan ışığın oluşturduğu gölgem olabileceğini tahmin ettim. Bir süre geçmişti kitapları inceliyordum ve etrafı kolaçan ediyordum. Bir süre sonra gözüme bir kitap ilişti. Üzerinde su-ateş melezleri yazıyordu. Sanırım benim gibilerden bahsediyordu. Kitabı açtım ve biraz inceledim. Güçlü olduğumuz falan yazıyordu. Dikkatimi çekmişti. O kadar çok dalmışım ki birden birinin beni yakalamasıyla sarsıldım. Ne olduğunu anlamasam da etrafım şu an değişik bir sihirle sarılmış durumdaydı. Ve beni kütüphanenin arka tarafına çekiyordu. Arkamı dönüp beni tutana bakamıyordum. Ağzımı açıp tek kelime edemiyordum ki birden beni yere savurdu. Etrafımda birden kütüphaneyi sel basmış gibi sular birikmeye başladı. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Karşımda bir peri vardı ama yaptığı sihirden dolayı onu net göremiyordum. Beni gerçekten su gücüyle mi kontrol edecekti. Sanırım su uzmanı olduğumu anlamamıştı. Gerçekten de alazın toprak illüzyonu işimize yaramıştı. Ani bi hamleyle etrafımdaki su kalkanını içime çektim. Karşımdaki peri bana şok olmuş bir şekilde bakarken tam tekrardan hamle yapacağı sırada elimle karşı güç uyguladım ve kollarını ateşten bir kelepçeyle sardım. Ona su gücümle karşı koyamazdım ama bu işe yarardı.
Bana daha çok şaşarak bakmaya başlamıştı elindeki kelepçeden de kurtulamıyordu. O sırada onu inceleme fırsatım olmuştu. Bizden yaşça büyük olduğu belliydi. Açık sarı beyaza çalan uzun saçları vardı. Gözleri masmaviydi. Üzerinde beyaz tülden bir elbise vardı. Su perisi olduğu açıktı. Zaten su gücü kullanıyordu. Daha fazla susmak istemedim.
Yamaç:
-kimsin sen, enerjin yollayan sen miydin?
?:
-nasıl ateş gücü kullandın?
Yamaç:
-sana kimsin sen dedim, üstelik neden bana saldırıyorsun seni bulmaya gelmiştik.
?:
-neden inanayım, alayla gönderdi seni değil mi? Ateş gücünü de dağıtmış. İnanamıyorum. bunu nasıl başardı bilmiyorum ama bunu ona ödeteceğim. ona öyle söyle kıvırcık.
bana kıvırcık mı demişti o. inanamıyordum.
Yamaç:
-beni alayla falan göndermedi. Sana kimsin dedim?
?:
-bu kelepçe bana sökmez. Yakında çözerim. Beni yine mi hapsettirecek bu sefer yapamaz.
Ne dediğini bilmiyordu. Belki de korkuyordur. Biz tartışmamızı sürdürürken alaz ve melina da yanımıza gelmişti.
Melina:
-abi noluyor burda o kim!?
alaz:
-aradığımız kişiyi bulduk sanırım. Su perisi miymiş? Ateş diye düşünmüştüm.
melina:
-bana da tuhaf geldi. Alaylanın askeri olmasın..
?:
-ben onun yalnızca düşmanı olurum ona öyle söyle.
melina:
-abi??
Yamaç:
-abicim kim olduğunu söylemiyor. Ve bizi alaylanın gönderdiğini sanıyor.
alaz:
-biz ona asla hizmet etmeyiz. Seni kurtarmaya geldik. Tabi aradığımız kişiysen.
?:
-öyle mi neden size güveneyim?
Evan:
-çünkü benimle beraberler.. Amaris..
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
kraliçemiz hayatta..
iyi okumalar değerli okuyucularım<3
-melina..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Krallığı Ve Son Koruyucular
Fantasiaiki koruyucu, yok olan bir krallık, saklanan gerçekler ve ortaya çıkması bir çok acıya sebep olacak sırlar... ateş krallığının yıkılmasından sonra ateş koruyuculardan kimsenin kalmadığına inananlar ve gerçeklerin zıtlığı... gizli bir görevle başlaya...