Bölüm 68: Dünya'dan Biri

133 13 2
                                    


Alazla hızlıca ormanda gözden kaybolmuştuk. Birine görünmemek bizim için oldukça önemliydi. Silahlarımızı da kuşanmıştık. Bir süre sonra ormanın derinlerine indiğimizi fark ettiğimizde durduk.

alaz:

-yeniden dünyaya ziyarete hazır mısın ateş perisi.

Melina:

-hiç olmadığım kadar.

Yavaşça büyüyle portalı açmaya koyulmuştum. Alaz da bana destek çıktı kısa sürede portal tamamdı. yavaşça portaldan geçtik. Gözümüzü açtığımızda dünyadaki ormanlardaydık. Biraz etrafa bakındık. Ne yapacağımızı tam olarak bilmesek de hemen işe koyulmamız gerekiyordu. Alaz da tam bu sırada mantıklı bir hareket yaptı.

Melina:

-bunun işe yaraayacğına emin misin. Taşları çıkartıp bizi hissetmesini sağlamak riskli olabilir.

alaz:

-o bizi zaten hissediyor melina. Bize bu taşlarla sinyal gönderiyordu unuttun mu?

Melina:

-aslında haklısın, hadi çıkaralım ve olacakları bekleyelim.

Taşlarımızı elimize alıp beklemeye başladık. Bir süre durduktan sonra bir sinyal gelmediğini fark edince ormanın içinde yürümeye karar verdik. Bir süre ormanda yürürdük. Ama taşlarımızda ne bir sinyal ne de bir ışık huzmesi vardı. Tam bunu düşündüğümüz sırada ilerideki ağaçtan bir hışırtı geldiğini fark ettik. Alaz hızlıca taşı boynuna geçirip silahlarını kuşandı. Bende elime birkaç boomerang almıştım bile. İkimizde yavaş adımlarla ağaca yaklaşıyorduk ki aniden iki kişi ağacın arkasından önümüze atladı. Alaz hızlıca kılıcını savurdu ben ise boomerangımı fırlatmıştım. Karşımdaki kadın boomerangı havada yakalamış, alazın karşısındaki adam ise kılıca bıçağıyla karşı gelmişti. Tam yeniden hamle yapacağımız sırada yüzlerindeki -ki aynısı bizim yüzümüzde de vardı- maskeleri çıkardılar ve gördüğümüz manzara karşısında şok olmuştuk.

alaz:

-yamaç!!

Melina:

-selina!!

alaz:

-sizin ne işiniz var burada?

melina:

-selina seni öldürebilirdim ya boomerangı tutamasaydın.

Yamaç:

-öncelikle Hoşbulduk, bizsiz gizli görev ha hiç bizlik değil. Evlendik diye ve krallığın başına geçtiğimiz için bizi dışlıyor musunuz?

Selina:

-mükemmel bir dörtlü olduğumuzu sanıyordum. Ama iki kişi kalmaya karar verdiğinizden haberim yoktu. Ayrıca tutamadığım bir boomerang henüz olmadı.

Selinayla abim sanırım bize kızmışlardı. Alazla birbirimize bir bakış attık.

alaz:

-kusura bakmayın sadece sizi tehlikeye atmak istemedik.

Melina:

-kendimiz çözersek daha iyi olur diye düşündük.

Selina:

-biz birbirimizi bulduğumuzdan beridir her sorunu beraber çözüyoruz melina, ve simdi senin benden ayrı bi sorun çözmen beni kırdı doğrusu.

yamaç:

-aynı sözleri senin için kullanıyorum alaz.

alaz:

-ne deseniz haklısınız. Tamam o zaman şimdi bize katılın, bizde birdaha arkanızdan iş çevirmiyeceğimize söz verelim.

Abimle selina birbirlerine bakmışlardı.. yavaşça gülümsediler. Ardından koşarak yanımıza geldiler.

Yamaç.

-kabul ama birdaha olursa affetmeyiz.

Selina:

-eşime katılıyorum. Ah melina boomerangın belki gerekir.

Selinaya hafifçe omuz atmıştım. Gülümsemekle yetinmişti.

Yamaç:

-ee şu olayı bize baştan anlatın neden burdayız.

Melina:

-daha dünyada olduğumuz süreden beridir alala bana taşlarımız üzerinden sinyal gönderen biri var. Ve bunun dünyada kalmış bir peri olduğunu düşünüyoruz. Belki de yardıma ihtiyacı vardı ve biz ona yardım edemedik. Geç kaldığımızı düşünmüştüm ama sinyal geçenlerde yine geldi. Yani bu demek oluyor ki ya hala yardım gerek ya da biri bize ulaşmaya çalışıyor.

Selina:

-tuhafmış dünyada peri kalmadı. ya da biz öyle sanıyoruz.

alaz:

-sabahtan beridir ormanı geziyoruz ama hala bir şey yok. Taştan da sinyal gelmiyor.

Tam bunu dediği sırada alazın boynundaki kolye parlamaya başlamıştı. Üçümüzde alazın boynuna bakarken gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

melina:

-alaz!!

Alaz bana anlamsız gözlerle bakarken boynunu işaret etmiştim. O da fark ettiğinde gülümsedi. Bu sinyalle ne yapacağımızı düşünmeye başlarken aniden arkamızdan soğuk bir rüzgar estiğini hissettik. ağaçlar rüzgarın etkisiyle birbirine çarpmaya başladığında gerçekten korkmuştum. Acaba bizimle etkileşime geçen bir hava perisi yada uzmanı mıydı. Arkamı döndüğümde etrafın iyice karardığını fark etmiştim. Hava da oldukça soğumuştu. Yaklaşık iki dakika sonra hava normal haline dönmüştü rüzgar durulmuştu ama soğukluk gittikçe artıyordu. İşte tam o sırada ağaçların arasından biri belirdi. Gördüğümüz kişi karşısında hepimiz şok olmuştuk. Ne yapacağımızı bilemeden öylece kalakaldık.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

yeni bölüm...

sizce kimi gördüler?

iyi okumalar<3

-melina..

Ateş Krallığı Ve Son KoruyucularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin