Bir süre geçttikten sonra hala odamda oturmaya devam ediyordum. Düşüncelerimle baş başa kalmak beni üzmüştü. Savaş sırasında kehanet gerçekleşmemişti evet ama babam... o hayata veda etmişti. Daha yeni kavuştuğu özgürlüğü ölümle bir anda son bulmuştu. Olanlar için kimi zaman kendimi suçlasam da bu doğru değildi. Tek suçlu alaylaydı ve o da ölmüştü. Annemi bir an önce görmek ve ona hiç olmazsa var olmuş olmamla destek olmak istiyordum. Beni de kaybedeceğini düşündüğü için ne kadar üzülmüştü kim bilir.
Odamdaki düşüncelerime daldığım sırada aniden kapı açıldı. Arkamı hızlıca dönmemle alazı görmem bir oldu. Oldukça şık bir üniforma giymiş elinde bir kaç dosya ile karşımda duruyordu. Bir süre birbirimize odaklı kalmamızın ardından yüzünde bir gülümseme oluştu ve gözyaşlarına engel olamadı. Aniden elindeki dosyaları masaya fırlatıp bana doğru hızlıca geldiğinde bunun büyük bir kavuşma olacağının farkındaydım. Aniden bana sarılmasıyla gözyaşlarımı tutamamıştım. Bende kollarımı ona sardığımda aslında onu ne kadar özlediğimi fark ettim. Ne kadar süre öyle kaldığımızdan emin değildim ama bu yaşadığım anların en güzeliydi. Bir süre sonra beni serbest bıraktığında öylece gözlerime bakarak saçıma dokunmaya başlamıştı. Bende sadece gülümsüyor ama aynı zamanda da içimdeki acıyla gözyaşı döküyordum. Aniden gözlerimi gözlerinden çekerek arkamda bir yere doğru bakmaya başlamıştı.
alaz:
-bazen ateş perisi, bazen sonsuz ömrümüz var sanıyoruz. Yarınlar varmışçasına tartıp biçiyoruz her şeyi, sevdiklerimizin değerini bilemiyoruz belki de. Ben yaşadığımız onca olaydan sonra şunu anladım ki, hiçbir şey geç kalmaya gelmiyor. Evet her şeyin bir vakti vardır ama ya bizim vaktimiz yoksa.
Son cümlesinden sonra gözlerini yine gözlerime çevirmişti.
alaz:
-çok oldu ateş perisi. Ben uyanalı bir ay oldu. Senin benim için yok olmuş gibi olduğun bir ay. Öncesinde ikimizde yoktuk. Ama ben yaşarken senin yok oluşun benim canımı çok yaktı. Varlığını hissedebilirken gözlerine bakamamak, kokunu duyabilirken sarılamamak bazen yanına yaklaşmaya bile yeltenememek... ben anladım ki ateş perisi sensiz ben de hiçbir şeyim. Senden önce bir hayatım olmamış gibi. Seni tanımadığım zamanlar boşuna yaşamışım gibi. Ben gerçek umudu senle tanıdım, çoğu şeyi senle öğrendim. Ve en önemlisi ateş perisi ben aşkı sadece senle tattım.
Dediklerini dinledikçe ona olan hayranlığım artıyordu. Son cümlesi kalbimin hızlı hızlı atmasına sebep olurken ne cevap vereceğimi düşünmeden edemiyordum. Şu an ağzımdan belki de saçma kelimeler çıkacaktı ama eğer duygularımı ifade etmeye yetecekse buna bile tamamdım.
melina:
-alaz ben... ben sana uzun zaman önce aşık oldum. Bana güç verişin, her daim yanımda oluşun, yaşadığımız zorluklara rağmen senin de bana umut aşılayışın... bunlar benim kalbimi senin kalbine bağladı. İnsanlar doğuştan bağlı olduğumuzu söylediklerinden sen bundan rahatsız olursun diye çok korkmuştum. Ama öyle olmadı. Ve alaz biz gerçekten de doğuştan bağlıyız birbirimize. Kaderlerimiz bir yazılmış ve ben bunu değiştirmek istemiyorum. Bundan sonra sadece seninle olmak istiyorum. Hayatımda yeni bir beyaz sayfa açmak, tek istediğim bu.
Alaz bir süre gözlerime baktıktan sonra yüzünde yeniden büyük bir gülümseme oluşmuştu. Yavaşça ellerimden tuttu ve gözlerini gözlerime dikerek konuşmaya başladı.
Alaz:
-seni çok seviyorum Melina Sparks, şimdi ve sonsuza kadar.
Melina:
-hislerimizin karşılıklı olmadığı tek bir gün bile olmayacak Alaz Brown, şimdi ve sonsuza kadar.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
sonunda sevgi dolu bir bölüm..
evet aşk itirafı oldukça geç geldi, ama kahramanlarımız birbirlerine aşık odluklarının farkındaydılar sadece bunu ertelediler..
iyi okumalar<3
-melina..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Krallığı Ve Son Koruyucular
Fantasíaiki koruyucu, yok olan bir krallık, saklanan gerçekler ve ortaya çıkması bir çok acıya sebep olacak sırlar... ateş krallığının yıkılmasından sonra ateş koruyuculardan kimsenin kalmadığına inananlar ve gerçeklerin zıtlığı... gizli bir görevle başlaya...