Selina:
-giriş metni gibi bir şey var ama daha çok mektuba benziyor başlıyorum: 'Merhaba melina ve alaz. Son koruyucular. Eğer şu an bu satırları okuyorsanız, içim çok rahat demektir. Öncelikle sözlerime en baştan başlamak istiyorum. Bu kitabı ateş krallığına karşı açılan savaş bittiğinde yazmaya başladım. İçerisinde ateş elementine sahip herkesin soy ağacı, ateş elementi hakkında pek bilinmeyen şeyler ve krallık hakkında bilgiler mevcut...simdi size burada hikayeyi en başından anlatacağım hatta baya başından:
Kral Argon Sparks(ateş krallığı hükümdarı) evlenmeye karar verdiğinde kimse kraliçe olarak bir su perisi seçeceğini düşünememişti. Seçtiği kadın ise su krallığının prensesi olan Amaris Morgan'dan başkası değildi. Su krallığında iki prenses vardı. Amaris ve Alayla. Argon amarisle evlendiğinde halk buna önce karşı çıkmış, saf ateş elementi soyunun özellikle de kral tarafından bozulmasını istememişlerdi. Normalde böyle evlilikler olurdu ama kralın soyunun saf kalmasını gerektiğini savunuyorlardı. öncelerde hal Amarise karşı çok ön yargılıydı ama sonradan Amarise kısa sürede alıştı. Amaris nazik hoşgörülü bir kraliçeydi. İşte tam o sıralarda alayla devreye girdi. Alayla ablası gibi değildi. hırslı bir periydi. Ablasının ateş kralı ile evlenmesi onda kıskançlığa sebep olmuştu. Kıskançlığı bununla sınırlı değildi. Ablasının ünü ve şöhreti arttıkça o su krallığında tıkılıp kalmaktan rahatsızlık duyuyordu. Bir gün cadıların ve kötü yaratıkların olduğu düşünülen bir ordunun su krallığına saldırıda bulunacağı haberi geldi. Alayla o zamanlarda başperi olmak için uğraşıyordu. cadılar su krallığına saldırdığında alayla ablasından ve kral argondan yardım istedi. Kral argon da eşinin ülkesini korumak için her şeyi yapardı. Ordusunu ve en iyi uzmanlarını, perilerini su krallığına gönderdi. Savaş başladıktan bir süre sonra alayla birkaç büyücüyle beraber ateş krallığının tüm ordusuna ve savaşanlarına büyü yaptı. Halk ateş krallığındakilerin kendilerine saldırmaya başladıklarını görünce, ateş elementinin cadılar tarafından lanetlendiğini ve bunun dönüşü olmadığını düşünmeye başladı. Savaş her şeye rağmen yine başarıyla sonuçlanmış. Su krallığı kurtulmuş ama ateş elementine sahip herkese lanetli gözüyle bakılmaya başlanmış. Bir süre boyunca halk hiçbir şey yapmamış. Ama alayla her geçen gün halkı kışkırtmış. Büyücüler periler uzmanlar hepsi birlik olup krallığı yıkmışlar. Kimsenin cesedi dahi bulunamamış. Koskoca krallık bir anda ortadan yok olmuş. Belki de bir yere hapsedilmiştir.
Bu olaylardan önce amarisin oğlu yamaç su krallığında yaşamaya başlamıştı. Alayla onun bir melez olduğunu biliyordu. Ama melezlerin ne kadar güçlü olduğunu da, bu yüzden yamacı yok etmedi. Aksine yamacı yanına çekebileceğini ve gücünden faydalanabileceğini düşünüyordu. Küçük çocuk daha bir yaşındayken ailesinin yok olmasıyla iyice sarsıldı. Yamaç teyzesiyle yaşarken annesi Amaris ikinci çocuğuna hamileydi. Annesi savaştan 2 gün önce yamacın kız kardeşini dünyaya getirdi. Bu minik kız her zerresiyle bir ateş perisi olduğunu belli ediyordu. O gün yani savaştan iki gün önce ateş krallığında sadece kraliçenin kızı değil ,2 tane bebek dünyaya geldi. Biri kral ve kraliçenin kızı diğeri ise halktan Anna ve Albert Wilson adlı kişilerin oğluydu. Bebekler doğduktan iki gün sonra yani savaş başlamadan hemen önce Anna ve Albert çocuklarına isim vermesi için bebeği saraya getirdi. Bunun nedeni ise kral argon ve Albert in yakın arkadaş olması ve albert'in eğer bir gün çocuğum olursa ismini sen koyacaksın demesiydi. Bebekler sarayda beraberken bir anda savaş başladı. Sarayın etrafında kalkan yıkıldı. Kral ve kraliçe endişe ile kızlarına bakıyordu. Anna ve Albert de oğullarına. Çocuklarını bir şekilde güvenli bir yere alıp savaşa katılmaları gerekiyordu. Bunun içini de o sırada orda olan bana bebekleri verdiler ve bir an önce oradan çıkarmamı söylediler. bende bebekleri aldım. Arkamı dönüp gidecekken krala döndüm ve bebeklerin ismini öğrenmek istedim. Kral kulağıma eğilip iki isim fısıldadı: 'Melina Sparks ve Alaz Wilson ' ... isimleri öğrendikten sonra hızlıca saraydan çıktım ve bebekleri ormandaki kulübeme götürdüm. Aileleri yok olduktan sonra bu iki bebekle baş başa kaldım. onlara çocuklarım gibi baktım.Ama yaklaşık iki yıl sonra alayla bizi buldu. Daha doğrusu ateş elementinin son koruyucularını sakladığımı bilmiyordu ama bunu bir şekilde öğrendi. Bebekleri elimden almak istedi. Melinayı aldı. Ama alazı kurtardım. O günden sonra alaza illüzyon yeteneği öğrettim, biliyorsunuz ki bu zor bir güçtür . Onda zaten bu yetenek vardı ben sadece geliştirmesine yardımcı oldum. bu sayede kendini saklayabilecekti.ama Alaylanın atladığı bir şey vardı. Melinayı benden almadan önce alazla ikisine güç bağlama büyüsü yapmıştım ve bunu sonsuza dek mühürlemiştim. Bu sayede alayla ikisine birden sahip olmadan onları yok edemeyecekti. Bir gün ikisinin birbirini bulacağına ve ateş krallığının intikamını alayladan alacağına inanıyorum. O yüzden bu kitabı onları saraydan çıkardığım gün yazmaya karar verdim. Sadece iksinin birlik olarak açabileceği bir kitap olacak. Zamanı geldiğinde bu kitabı bulacak ve her şeyi öğreneceksiniz. Ki bu şu anda öğrendiğinizi gösteriyor. Bu kitabı bulduğunuz gün lütfen benimle iletişime geçmeye çalışın.
Her şeyi anlattım ama kendimden hiç bahsetmedim. Gerçi alaz beni tanıyor. Ama yine de kendimi tanıtmak isterim: ben Evan Brown. Doğa uzmanı ve büyücüyüm. Beni bulmak isterseniz doğa krallığında olacağımdan hiç şüpheniz olmasın.
-Evan Brown'
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
sizce bu gerçekler karşısında tepkiler nasıl olur?
iyi okumalar, değerli okuyucularım<3
-melina..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Krallığı Ve Son Koruyucular
Fantasiaiki koruyucu, yok olan bir krallık, saklanan gerçekler ve ortaya çıkması bir çok acıya sebep olacak sırlar... ateş krallığının yıkılmasından sonra ateş koruyuculardan kimsenin kalmadığına inananlar ve gerçeklerin zıtlığı... gizli bir görevle başlaya...