Ateş Krallığı Ve Son Koruyucular

Bölüm 11: Son Koruyucaların Buluşması

Melinadan:

Yamaç bunu söyledikten sonra elinde küçük bir ateş topu yaptı. Pek güçlü bir sihir gibi durmasa da selinayla ben şaşırmış bir şekilde yamaca bakıyorduk. O bir su koruyucusuydu ve ateş topu mu yapmıştı ama nasıl? Sanırım düşündüğümden de fazla soru vardı.

Alaz:

-şaşırdınız değil mi? Gördüğünüz gibi düşündüğünüzden fazla soru var ortada hadi bahçede konuşalım.

Melina:

-hemen geliyoruz.

Bahçeye çıktık ve bahçedeki koltuklara oturduk. Herkes tedirgin bir şekilde birbirine bakıyordu. Kimse konuya girmemişti. Sanırım başlamam gerekiyor yoksa hep susacaklar.

Melina:

-evet anlatmaya başlamak ister misiniz? Yoksa sabaha kadar böyle oturacağız.

Alaz:

-peki ben kendimden başlayayım sonra yamaç da kendini ve şu şaşırdığınız ateş gücünü anlatır. Öncelikle şunu bilmenizi istiyorum ki biz alaylaya zarar verecek bir şey yapmadık. Ateş krallığının yaklaşık 20 yıl önce yok olduğunu biliyor olduğunuzu varsayıyorum. Ateş koruyucularının bir savaşta taraf değiştirdiğini ve kötülerin yanında yer aldığını iddia etmişler. Bu yüzden de ateş elementinin lanetlendiğini, ateş elementine sahip periler ve uzmanların yok edilmesi gerektiğine inanmışlar. Bir süre boyunca kimse bir şey yapmamış. Ama herkes ateş koruyucularına lanetli gibi bakmış ve sonunda ateş krallığına savaş açılmış. Ateş krallığı yok olmuş. İçerisindeki tüm periler ve uzmanlarla beraber. Ama ben hayattayım. Ve yeni öğrendiğim bilgiye göre Melina da bir ateş koruyucusu ve o da hayatta. Bu nasıl oldu neden oldu bilmiyorum. Bizi kim kurtardı aynı kişi mi? Bu soruların cevapları bendede yok. Yani krallık yok olduktan sonrası tamamen muamma. Ta ki bu zamana kadar. Alayla bildiğiniz gibi su krallığının baş perisi ve ateş krallığının yok edilmesi sırasında savaşın bizzat en ön safında bulunuyormuş. Benden istediği şey ise güçlerim. Anlamadığım yer şu Melina yanındayken neden onun güçlerini almıyor ve beni istiyor?. Bu sorunun cevabını bulmalıyız.

Alazın anlattıklarını şaşkınlıkla dinliyordum. Ben bile ateş krallığına dair bu kadar bilgiye sahip değildim. Peki ya alayla hakkında söyledikleri onlar doğru olabilir miydi?

Melina:

-alayla konusundan biraz daha bahseden misin? Dediklerinin doğru olduğuna inanmak bizim için zor alaz.

alaz:

-peki. Şöyle ki ben yıllardır ateş gücümü sakladım. Küçüklükten beri yanında kaldığım bir uzman vardı. Adı Evan. Geçmiş hakkında benle hiç konuşmadı. Ne kadar soru sorarsam sorayım. Bunları kendin öğrenmen gerek derdi. Ben illüzyon gücüne sahibim. bana illüzyon yapmayı evan öğretmişti. Bunun sayesinde ateş gücümü illüzyonla başka bir güç gibi gösterebildim. Kimse benim ateş koruyucusu olduğumu anlamadı. Ama alayla bir gün gücümü fark etti. Ve benden gücümü almaya çalıştı. Unuttuğu şey ateş gücünün sonsuzluğu ve kuvvetiydi. Yanımda da o sırada yamaç vardı. Alaylayı bir şekilde yenmeyi başardık. Ve dünyaya kaçtık. Alayla da peşimize düştü ama bizi yakalayamadı. Beni gizli bir şekilde yakalayıp gücümü alması gerekiyordu ama dünyada fazla durması periler tarafından anlaşılırsa gizli bir şeyler çevirdiği de anlaşılırdı. Bu yüzden birini gönderme ihtimalini hep bekliyorduk. Dövüş salonunda dövüştüğümüz gün bizi yakalamak için dünyaya periler gönderdiğini anladık. Ama ateş perisini göndermesini beklemiyordum doğrusu.

Alazın dediklerini şaşkınlıkla dinliyordum. Kafam çok karışmıştı. Dediklerinde hiçbir tutarsızlık yoktu. Peki ya alayla gercekten kötüyse neden benim güçlerimi almamıştı. Neden alaza ulaşmak istemişti. Kafamı selinaya doğru çevirdim. Endişeli gözlerle bakıyordu. Sanırım o da alazın doğrularını söyleme ihtimaliyle sıkışıp kalmıştı. Sonra nedense gözlerinde bir ışık belirdi. Sanki buldum der gibi yüzüme bakmaya başladı ve alaza döndü.