Hava iyice karardığında su krallığı sarayına varmıştık. Selina biraz tereddüt etse de içeri girdik. Kralın ortak salonda olduğu bilgisini aldıktan sonra selinayla bende oraya geçtik. Elinde hala kar küresini tutuyordu. İçeri girdiğimizde abim ve alazın koltuklarda oturduğunu fark ettim. Elura camdan dışarı bakıyordu evan ise bir ileri bir geri volta atmakla meşguldü. Kapının açılma sesiyle hepsi bize döndüler. Yanımda selinayı görünce abim aniden adeta koşarak yanımıza yaklaştı.
Yamaç:
-iyi misin hayatım..
Selina kafasını sallamakla yetinmişti. Sarıldıktan sonra selinayı elinden tutarak yavaşça koltuğa götürdü. Herkes sessizdi. Sanırım konuşsam iyi olurdu.
Melina:
-olanları anlatmak zorundasınız, selinaya bir açıklama borçlusunuz. Özellikle sen evan.
Evan bana bakıyordu. Gözlerindeki acıyı görsem de şu an ona yumuşak davranamıyordum.
Elura:
-haklısın melina. Ama bu hikayenin sadece küçük bir kısmında varım, asıl açıklama yapması gereken evan, bize çok şey anlatacak.
Yamaç:
-başla artık evan.
Evan derin bir nefes alıp az önce öne eğdiği başını kaldırmıştı. Gözleri selinayı bulduğunda elindeki kar küresine baktı. Yüzünde ufak bir gülümseme belirmişti. Belli belirsiz olan bu sırıtışı fark eden elura selinanın ellerine baktı. Anlam veremese de kafasını yeniden evana döndürdü. Şu an herkes evana bakıyor ağzından çıkacak tek kelimeyi bekliyordu.
Evan:
-hikayenin tam olarak neresinden başlayacağımı bilmiyorum. En iyisi eluradan başlamak. Elura ile tanıştığımızda sizin yaşlarınızdaydık. Doğa krallığının gelecekteki varisi olarak görülen ben evrendeki tek tür olan bir periye aşık olmuştum. Elura dışlandığı zamanlarda onu koruduğumdan babam beni evlatlıktan reddetti. O sıralar doğan kardeşim Boris tahtın tek varisi olarak kaldı. Boris beni hiç bilmedi. Hatta tüm evren artık benim doğa krallığı ile bir ilgim kalmadığını kabullendi. Bende ormanda yaşamaya başladım. Elurayı dünyaya götürmüştüm. Arada bir de onun yanına gidiyordum. Derken elura hamile kaldı. Çocuğumuz doğduğunda bana 'onu bu enerjisiz ortamda büyütmek istemiyorum. Benden taşıdığı ufak özellik onun da hayatını mahvetsin istemiyorum' dedi. 'Onu al ve götür' dedi. Bende dediğini yaptım. Bende ona bakamayacağımı biliyordum. Ama selina o kadar tatlı bir bebekti ki ondan ayrılmam çok zor oldu. Selinanın şu anki ailesi o zamanlar ateş krallığının bahçesinde çalışıyorlardı. Çocuğu olmayan bir çifttiler. Bir gün onların yanından kucağımda selina ile geçiyordum. Selina ağlamaya başladı. Asla susmuyordu. Bahçenin bir köşesine geçtim onu sakinleştirmeye çalıştım ama olmadı. İşte o sırada Aisha yanıma geldi. Annen selina.. seni kucağına aldığı anda sen sustun ve bir anda uyumaya başladın. O sırada kahroldum beni istemediğini düşündüm belki de gerçekten baba olmaya haketmemiştim. Aisha selinayı uyuturken Forest yanımıza yaklaştı. İkisinin de sana bakışı beni çok derinden etkiledi. İşte onlara oldu seni vermeyi teklif ettim. İçim kan ağlıyordu, sonradan pişman oldum ama onlar da seni çok sahiplendi ve hemen kabul ettiler. Seni yıllarca izledim selina, her attığın adımda her çıkardığın yeni hecede aslında ben de vardım. Eluraya her zaman güvende olduğunu söyledim ve bunun onu bir nebze olsun rahattlattığını düşündüğüm. Kısa bir süre sonra ateş krallığı yıkıldığında melina ve alazla kalakaldım. İşte o zaman tanrının bana senin yokluğunla baş etmem için onları küçük hediyeler olarak verdiğini düşündüm. Melinayı senin yerine koymuştum ama melina da elimden kayıp gitti. Bende her şeyimi alaza bağladım gün gelip o da yanımdan ayrıldığında aklımdan seni geçirmediğim tek gün yoktu. Seni takip ederken melinayla arkadaş olduğunu öğrendiğimde çok sevinmiştim. İki kızım kardeş gibiydiler. Biliyorum selina, günlerce aynı ortamda kaldık bir yıla yakın aynı evde yaşadık ama ben sana tek kelime edemedim. Bunun için senden özür dilerim. O süreçte elurayı ziyaret etmeyi de bıraktım. Çünkü onun da yüzüne bakacak halim yoktu. Kızımız burda dünyada ama ne sen ona anne ne ben ona baba olabiliriz diyemedim. Can dostum argonu kaybettikten sonra ise işler iyice mahvoldu. Bende kendimi dağa kapattım. Eğer eluraya ulaşmış olmasaydınız Orda olduğum aklınızın ucundan geçmezdi ve ben orda sonsuzluğa gömülürdüm.
Evanın sözleri bitmişti. Selina gözünden akan yaşlara engel olamıyordu . Şu anda herkes yüklü bir duygu yoğunlundaydı. Elura elleriyle yüzünü kapatmış bir şekilde hıçkırarak ağlıyordu. Selina usulca elindeki kar küresini çeviriyor abim ise ellerini ovuşturuyordu.
Selina:
-bunu bana sen mi aldın?
Selina elindeki kar küresinin göstererek bir soru sormuştu. Evan selinanın ellerine göz gezdirdikten sonra gözlerinin içine odaklanarak cevap verdi.
Evan:
-evet..kızım..
Elura da ellerini yüzünden çekmiş kar küresine bakıyordu.
selina:
-yıllarca nereden geldiğini merak etmiştim. Gerçek babamdanmış.
Selinanın sırtını ellerimle sıvazlayarak ona destek olurcasına gülümsemiştim. Bir süre kimse bir şey demeden etrafına öylece bakındı.
elura:
-peki şimdi ne olacak.
Selina eluraya dönmüştü. Bir süre ona dikkatle baktı.
Selina:
-sen burda kal elura... geç oldu isterseniz hepiniz burda kalın.
Alaza bir bakış atmıştım.
alaz:
-bizim gitmemiz gerekli yarın saray işleri var bugünküleri de baya ihmal ettik.
Melina:
-evet ama yarın uğrarız, evan istersen bizimle gelebilirsin.
Evan bize dönmüştü. Aniden selina söze atladı.
Selina:
-hayır annemle babam burada kalacak melina.
Hepimiz onun bu diyişine şaşırmıştık. Ama evan ve elura az da olsa mutlu olmuşlardı.
Selina:
-yarına kadar biraz düşünmek istiyorum. Yarın akşam herkesin olacağı bir yemek yiyelim, annem babam, gerçek annem babam ve melina size amaris anne ile beraber gelirsiniz.
Melina:
-tabi selina nasıl istersen.
Selina bunları söyledikten sonra ayağa kalktı. Etrafa bakındı.
Selina:
-terra!
Selinanın seslenmesi üzerine içeriden koşarak bir kız yanımıza yaklaştı.
selina:
-terra, şu hanımefendi ve beyefendiye üst kattaki birinci misafir odasını hazırlayın derhal..
Terra:
-emredersiniz kraliçem..
Terra hızlıca uzaklaşmıştı. Selina ise yeniden bize döndü.
Selina:
-merdivenden çıkınca soldaki ilk oda.. yamaç hadi bizde odamıza geçelim.
Abim başıyla onaylamıştı. Giderken selina son kez arkasına döndü.
Selina:
-terraya söylerim bir isteğiniz olursa ona seslenirsiniz. Melina ve alaz sizinle de yarın görüşürüz hoşçakalın.
melina, alaz:
-hoşçakal selina...
Selina ve abim gidince evan ve elura da yukarıya doğru gitmişlerdi. Bizde alazla saraydan çıkarak kendi krallığımıza doğru yürümeye başladık.
alaz:
-sence onları kabullenecek mi ateş perisi?
Melina:
-bilmiyorum hayatım, ama umarım her şey güzel olur..
Alazın bana sakince gülümsemiyle yolumuza devam ettik. Yarın olduğunda her şey açığa kavuşacaktı ve bizde bunu bekliyorduk.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
yeni bölüm..
selina gerçek ailesini kabul eder diyenler... karakterlerimizin hepsi iyi niyetli...
iyi okumalar<3
-melina..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Krallığı Ve Son Koruyucular
Fantasyiki koruyucu, yok olan bir krallık, saklanan gerçekler ve ortaya çıkması bir çok acıya sebep olacak sırlar... ateş krallığının yıkılmasından sonra ateş koruyuculardan kimsenin kalmadığına inananlar ve gerçeklerin zıtlığı... gizli bir görevle başlaya...