Bölüm 88: AEDLOURREA

90 11 1
                                    

Bu bölüm de Selina'dan devam ediyoruz.

Element krallıkları bölümünde kitapları incelemeye devam ederken, yukarıdan bi raftan önüme bir kitap düşüverdi. Düşerken ardından o kadar toz bırakmıştı ki bir an boğuldum sanmıştım. Burdaki her kitabın görünüşüne hakim biri olarak -bu sizin için şaşırılması zor bir durum olmamalı, henüz başımıza hiçbir iş gelmemişken bile tüm kitaplara hakimdim- bu kitabı Daha önceden fark etmediğimi düşündüm. Elime alarak incelediğimde oldukça ağır ve tuhaf bir kitap olduğunu fark etiim. Üzerindeki tozları hafifçe üflediğimde üzerindeki gümüş desenler oldukça dikkatimi çekmişti. Üzerinde beyaz mavi kırmızı ve yeşil renginde parlayan taşlar vardı ve adeta bir peri kitabıydı. Adı ise AEDLOURREA'ydi. Bu ne kadar saçma bir isimdi. Anlamı olduğunu da sanmıyordum. Bu anlamsız isim iyice dikkatimi çekmesi için kitaba destek olmuştu. Kitabı açıp içine bakmak istesem de açılmadığını fark etmiştim. Görünürde bir kilit sistemi yoktu ama kilitli olduğu açıkça belliydi. Kitabın önüme düşmesinin bir tesadüf olmadığını hissederek, hızlıca kitapla beraber yamacın yanına gittim.

selina:

-yamaç!

Yamaç:

-selina, bir şey mi buldun?

Selina:-

-emin değilim, belki de buldum. Bir bakman gerekiyor. Şu kitaba bakar mısın, daha önce böyle bir kitap gördüğünü hatırlıyor musun?

Yamaç:

-bakiyim, hmm sanmıyorum selina. Ne kadar da tuhaf bir kitap. Özellikle isim konusunda. Anlamsız bir kelime gibi duruyor. İçine baktın mı?

selina:

-bakamıyorum, kilitli sanırım.

yamaç:

-bu kitabı gözüm hiç tutmadı, ya işimize yarayacak bi bilgisi var ya da bizi daha çok soruna sokacak bilgisi var.

selina:

-melinaların yanına gitsek iyi olur.

Yamaç:

-aracı hazırlatayım. Sende hazırlan gidelim selina.

Selina:

-tamamdır canım.

Yamaç bunları söylerken hafiften yine midem bulanmaya başlamıştı. Koşa koşa odaya çıkmış kendimi yeniden lavaboda bulmuştum. Bununla baş etmem gerekiyordu. Ve sanırım açıklamam gerekiyordu.

Saraydan çıkarak elimde kitapla beraber melinaların yanına gidiyorduk. Tedirgindim, bu kitaptan ne çıkacağını bilmiyordum ama mutlu olabileceğimiz bir şey olduğunu sanmıyordum. Bunları düşün düşüne ateş krallığına gelmiştik. Yavaşça içeriye geçtik. Amaris anne bizi karşıladı.

Amaris:

-çocuklar hoşgeldiniz, yoksa element ile ilgili bir şey mi buldunuz?

yamaç:

-bir şey bulduk ama ne bulduğumuzu bilmiyoruz anne. Belki de konumuzla hiç alakası yok ama bulduğumuz şeyi daha önceden görmediğimiz için buraya getirmek istedik.

Amaris:

-bakabilir miyim oğlum?

Amaris anne yavaşça kitabı eline almıştı. Dikkatle inceledikten sonra bilinmeyen bakışlarla kitaba bakıyordu.

Amaris:

-tuhaf bir kitap ve anlamsız bir başlık. Ayrıca kitaplarımızın hiçbirinde böyle işlemeler yoktur. Özenle yapılmış bir el işçiliği gibi duruyor. Ve sanırım gerçek Gümüşten. Ağırlığını buna borçlu. Ama bende daha önce görmedim çocuklar. Gençken su krallığı kütüphanesinde çok vakit geçirirdim ama böyle bir kitaba rastladığımı hatırlamıyorum.

Amaris anneyi dinlerken merdivenlerden ayak sesleri duymuştuk. Kafamızı çevirdiğimizde gelenlerin melina ile alaz olduğunu fark ettik.

Melina:

-selina.. bir şey mi buldunuz ? erken gelmişsiniz.

Selina:

-bizde ne bulduğumuzu bilmiyoruz melina ama bir bakmanız gerek.

Amaris anne elindeki kitabı melinaya doğru uzatmakla yetinmişti. melina kitaba dikkatle bakmasına rağmen ne olduğunu anlayamamıştı.

alaz:

-açılmıyor mu?

Yamaç:

-maalesef kardeşim, ama üzerinde kilitli olduğuna dair bir simge ile yok.

Melina:

-yani en başa döndük. Yine yeni bir sorun ve yine kilitli bir kitap. Ama bu sefer başlığı bile anlamsız. Önce onu çözeceğiz herhalde. Harika gerçekten.

Selina:

-evet bu seferki kitabın ne kilidi var ne de mantıklı bir başlığı. En azından diğer kitapta ellerinizin simgesi vardı.

alaz:

-çözülmesi gereken gizemler artıyor.

Melina:

-bu kitabın neden önemli olduğunu düşündünüz ki? Başlığı bile bi tuhaf.

Selina:

-aslında haklısın, kütüphanede öylesine gördüğüm bir kitap olsa yüzüne bile bakmazdım. Ama Melina, element bölümünde elementlerle ilgisi olmayan bir kitabın; ben dokunmadan aniden önüme düşmesi bana tuhaf geldi. Tesadüfler bazen çok şey anlatır. Ve görünüşündeki tuhaflık da beni kendine çekti.

alaz:

-selina haklı olabilir melina. Bugüne dek tesadüfler bize çok şey anlattı.

Melina bize haklı olabilirsiniz bakışı atmakla yetinmişti. Hep beraber oturma salonuna geçmiş boş boş kitaba bakıyorduk. Ne olduğunu da anlayamamıştık. Böyle kitaba bakmakla nasıl anlayabilirdik onu da bilmiyorduk. Biz bunları düşünürken kapı açıldı ve annemle babam yavaşça salona ilerlediler. Sahi onlar neredeydi bunca zamandır?

Selina:

-anne, baba? Neredeydiniz? Krallıkta sizi görmedik.

Evan:

-elura kötü olunca biraz yalnız kalmak istedi, bende onu ormandaki eski evime götürdüm selina. Hava kararmadan da dönmek istedik.

Selina:

-anne sen iyi misin?

elura:

-iyiyim kızım, sadece biraz korktum ve kötü hissettim ama toparlayacağıma eminim. Melina sende iyisin değil mi?

melina:

-iyiyim elura, daha doğrusu iyiyiz. Sorduğun için teşekkürler.

Annemle babam gülümseyerek koltuktaki yerlerini almışlardı. Aniden annem masadaki kitabı fark etti ve heyecanla kitabı eline aldı. Ne olduğunu anlayamamıştık.

elura:

-çocuklar siz bunu nereden buldunuz?

Anneme anlamsız bakışlar atıyorduk. Nasıl yani kitabın ne olduğunu biliyor muydu? Gözlerimizin parlamasına engel olamamıştık.

Selina:

-anne o kitabın kimin olduğunu ve ne olduğunu biliyor musun?

Elura:

-evet tabi ki biliyorum.. bu defter özel bir tasarım, bu benim annemin günlüğü..

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

yeni bölüm yayında..

yeni kitap, yeni gizem, yeni sorunlar..

iyi okumalar herkese<3

-melina..

Ateş Krallığı Ve Son KoruyucularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin