POV: Evli AzKar yazma isteği bastırdı çok ani, ben de yarım saatte bölümü yazıverdim. Bu arada, halvet yok da tüm bölüm sexual tension içeriyor haberiniz olsun. Allah aşkına satır arası yorum da yapın, okuyup okuyup eğleniyorum.
Yatakta dönüp durmaktan sıkılmıştım ve seslice ofladım. Yaklaşık üç saattir yerimde dönmeme rağmen Azer'in hala mışıl mışıl uyuyor olması ise aşırı sinirlerimi bozuyordu.
"Of!" Dedim tekrar yüksek sesle. En sonunda yatakta oturur pozisyona geldim ve Azer'e döndüm. Sırtı bana dönüktü ve hala tepki vermiyordu.
"Offf..." diye tekrarladım ve elimi çarşafta gezdirip ses çıkartmaya çalıştım. Bunu ısrarla yapmaya devam edince Azer yatakta bana döndü ve sıkıntıyla nefesini verdi.
"Tamam Karaca. Uyandım." Dediğinde üç saattir şımarıklık yapmıyormuş gibi şaşkın bir ifadeyle ona baktım.
"Kocacım, uyandırdım mı?" Dedim dudaklarımı büküp. Azer gözlerini devirip yastığını dikleştirdi ve sırtını başlığa yaslayıp bana baktı.
"Ne oldu hayatım?"
"Sıkıldım ben. Uyku tutmadı. Sen de öyle rahat rahat uyuyunca..." diyip omuz silktim.
"Bi uyumam kalmıştı Karaca, o da batıyor artık sana. Çok güzel." Dedi ellerini birbirine vurup. Tamam, hamilelikten dolayı biraz huysuzlaşmıştım ama Azer'le şahsi bir problemim yoktu. En azından uyuduğu zamanlarda.
"Ee, ne yapalım? Film izleyelim mi?"
Bana sinirlenmesine rağmen böyle tatlı tatlı sorunca sırıtıp yanağından öptüm. Bu Azer'in de gülümsemesini sağlarken mırıldandım.
"Yok, izlemeyelim film."
Gözlerim onun dudaklarındaydı ama bunu fark etmemiş olacak ki dudaklarını büküp yeni bir fikirle geldi.
"Bahçede oturalım? İyi gelir serin serin."
"Yok, onu da yapmayalım." Dememle Azer bana baktı. Ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki dudaklarını izlediğimi fark edince sırıttı.
"Ha, ben anladım senin niyetini." Derken sesi keyifle kısılmıştı. Dudağımı ısırıp hevesle gözlerine baktım. Uzanıp önü öpecektim ki yattığı yerde yana kaydı.
"Yok güzelim, olmaz."
Şaşkınlıkla ona bakarken Azer benden kaçmak ister gibi yataktan kalktı ve ışığı açtı. Aniden parlayan ışıkla gözlerimi kısarken yatakta dizlerimin üstüne çıktım ve kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Ne demek ya olmaz?" Derken sesim istediğimden daha çok cırlar gibi çıkmıştı.
"Olmaz Karaca." Dedi kaşlarını kaldırıp indirirken.
"Sen ne zamandır benle sevişmek istemiyorsun?" Dedim hayretle ona bakarken. Kırgınlığımı ona göstermemeye çalışıyordum ama sanırım anlamıştı ki başını yana eğip gülümseyerek bana baktı.
"İstekle alakası yok. Kızım zaten akşam helak ettin beni. İki saat uyudum yine uyandırdın aynı şey için!"
Bunu öyle bir isyanla söylemişti ki kahkahamı durduramadım.
"Fazla mı geliyorum sana Kurtuluş Bey?" Dedim onunla dalga geçerek. Azer gözlerini devirdiğinde yatakta tekrar oturur hale geldim ve elimle saçlarımı savurup bakışlarımı odada gezdirdim.
"Evlendiğimiz ilk zaman Bengal kaplanı gibi geziyordun ortada. Ben sana hiç hayır dedim mi?" Dedim gözlerimi kısıp. Azer kaşlarını kaldırıp kapıya yaslandı.
