İnanıyor musun bana?

670 52 29
                                    

Selamlar, ben geri geldim..

Şaka şaka, geri falan gelmedim, sadece sizleri özledim ve bir bölüm yazayım istedim. Kısaca özet geçiyorum hikayeyi, Karaca ve Azer birbirlerine yeni açıldılar ve Karaca dizideki gibi Azerler'in evinde kalıyor. Birbirlerine açıldıkları günün akşamı, Yamaç ve Azer buluşuyorlar ve Yamaç, Azer'e ona oyun oynadıklarını, Karaca'nın ona aşık olmadığını söylüyor. AzKar yüzleşmesidir, buyrun.



Azer eve girdiğinde Karaca'nın salonda olduğunu biliyordu ve daha bu sabah öperken kalbi heyecandan teklediği kadını görmemek için merdivenlere yöneldi. Karaca'nın tüm gün onu beklediğinden ve sabahı düşünüp aptal gibi sırıttığından haberdar değildi. Ama belli ki bir çok şeyden haberdar değildi, bu gece gözlü kadının ona bir oyun oynamasını asla beklemezdi mesela.

Kendi dediğinin haklı çıkmasına çok sinirliydi. Sırtını duvardan ilk defa ayırmıştı Bizans'a geldiğinden beri ve o ayırışında da bıçaklanmıştı. Çok, çok güzel bir hain tarafından. Azer'in yüreğine girmek hiç kolay değildi, feleğin çemberinden geçmiş bir adamı nasıl da güzel kandırmıştı ama. 

"Azer?"

Karaca'nın hevesle ona seslenişini duymamış gibi yapıp hırsla merdivenlerden çıkmaya devam etti. Odasına girip kapıyı arkasından kapattıktan sonra öfkeyle kravatını sıyırdı. Avuç içlerini gözlerine bastırıp sakinleştirmeye çalışırken çalan kapıyla irkildi ve tekrar kaldırdı başını.

"Müsait değilim."

Buz gibi bir sesle bağırmasından sonra kapının ardından ses gelmediğinde rahatlamış gibi nefesini verdi. Yapmak istediği son şey şimdi o kızı görmekti. Yamaç'ın anlattığı gerçeklerden sonra ondan nefret etmesi gerekirken Karaca'yı gördüğünde kalbinin yine tekleyeceğini biliyordu çünkü. 

Kapının açılmasıyla hızla o tarafa döndü Azer ve yüreği tahmin ettiği gibi çırpınmaya başladı. Saçları hala biraz ıslaktı, üzerinde de bir elbise vardı. Buraya geldiğinden beri eşofmanlarını çıkartmamıştı Karaca. Azer biliyordu, kendisi gelecek diye giyinmişti kız. Evden çıkmadan hemen önce, kulağına onu dışarı çıkartacağını fısıldamıştı. Karaca da heves edip hazırlanmış olmalıydı.

Aslında Azer de onun kadar hevesliydi bu akşam için. Ama onun hevesi kursağında kalmıştı çoktan.

"Ne oluyor?" dedi Karaca masum bir sesle gözlerini açarak. Azer'in bu tavrını hiç beklemediği belliydi, hala devam ediyordu oyununu oynamaya.

"Sana müsait değilim dedim." 

Azer'in dişlerinin arasından konuşmasıyla mümkünmüş gibi daha da açıldı gözleri.

"A-ama.."

"Aması yok. Çık dışarı."

Karaca'ya bağırdığı için ve kızın yüzünde gördüğü hayal kırıklığı için kendinden nefret ediyordu. Asıl canı yanan kendisiydi halbuki, Karaca onu hiçbir zaman sevmemişti bile. Yine de kızı üzdüğü için içi ezilirken bakışlarını kaçırmak zorunda kaldı.

"Ben bir şey mi yaptım?"

Fısıldar gibi çıkan sesle sertçe yutkundu Azer. Öfkesi hala bu kadar tazeyken yüzleşmek istemiyordu ki kızla, onunla kavga etmek istemiyordu.

"Seni yakan kıza üzülecek kadar gerizekalısın sen." diye mırıldandı kendi kendine. Karaca bu dediğini duymuş gibi kaşlarını çattı ve aralarındaki mesafeyi biraz da olsa kapatmak için ona doğru adımladı odada.

AzKar HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin