POV: Azer'le Karaca birbirini üniversiteden tanıyan, mezun olduktan sonra ekonomik sıkıntılarından dolayı 2 aydır aynı evde yaşayan iki arkadaştır.
''Rica ediyorum bir siktir git başımdan Allah aşkına ya!''
Aniden yükselişinin üstüne duraksar ve etrafına bakınır. Ardından Azer'e geri döner.
''Bik bik bik üç saattir ne anlatıyorsun sen bana Azer? Yeter, bir sal artık. Kendimi sakinleştireyim diye saçımı geri çeke çeke kafamda tel kalmadı.''
Azer istifini bozmadan, hep yaptığı büyük el hareketleriyle konuşmaya devam eder.
''Kızım ben sana diyorum ki-''
''Deme lan bana bir şey! Deme!''
Sesinin yüksekliğiyle duraksar, iç çeker ve önünde duran sehpadan uzanıp bir sigara alır. Yakmadan elinde çevirir ve yüksek sesle oflar.
''Birbirimize yardımcı olalım diye oturduk, sen tam tersine burda...'' Cümlesini bitirmeden çakmağa uzanır. Azer sakince ona bakmaya devam edip arkasına yaslanır.
''İçim sıkılıyor kızım. Böyle iki el alıyor kalbimi sıkıştırıyor sanki. Sana da susacaksam ben siktirip gideyim, sokakta yatayım yani.'' Der eliyle camdan dışarıyı gösterip.
''Birader anlat anlat da, konuşma biteli çok oldu. Bana burda ana akım yayını yapar gibi final arkasına aynı bölümü oynatıyorsun.'' Der hafifçe gülerek. Azer karşılık verir.
''Özetli falan hem de ha?'' Der gülerek. Karaca ayağa kalkar, cam kenarında sigarasını içmeye devam eder.
''Çözümün var mı?'' Der Azer ondan başka tarafa bakarken. Ellerini göğsünde birleştirir, gözleriyle evi tarar. Karaca duymamazlıktan gelir, dışarıya bakıyordur. Aşağı baktığında, kaldırım kenarına oturmuş bir şişeden içki içen birkaç çocuk görür.
''Bu bebelere neden veriyor Erdal içkiyi?'' Der Azer'e gözlerini onlardan ayırmadan.
''Paraları var.'' Der Azer düz bir ses tonuyla. Karaca yavaşça kafasını sallayıp olduğu yerde yaylanır.
''Bu gece burada mısın?'' Der Azer televizyonun kumandasına uzanırken.
Karaca sorusuyla irkilip sigarayı camdan aşağı fırlatır ve perdeyi çeker.
''Yok.'' Der sert bir ses tonuyla.
''Ehsan Teyze evde mi?'' Der Azer Karaca'ya dönüp.
''Ehsan yok. Gökçe evde ama.''
Azer gülüp kafasını sallar.
''Senin neden eve dönmek istemediğin belli oldu. Boşversene, senin evin burası zaten. Hem, Gökçe'nin bok kocası kaç gibi gelir?''
Karaca gözlerini devirip koltuğun kol kısmına oturur.
''Tam konuşacağım, diyeceğim ki herkes bir kendine gelsin artık. Tam konuşacağım, ya annem susturuyor, ya kendisi susturuyor Azer. Aptal yerine konmaya bu kadar razı olur mu insan? Onlar susuyor diye ben de susuyorum. Hasta bakıcısı oldum ya ben. Ağlayarak geliyor, sırtını sıvazlıyorum, hiçbir şeyi değiştirmeden gidiyor. Her gün ya. Her gün.''
Azer kafasını sallayıp gülümsemeye çalışır.
''E ne yapsınlar kızım? Sana gelmeyip kime gelecek?''
Karaca kafasını iki yana sallayıp oturduğu yerde tişörtünü düzeltir.
''Bana değil, anasının evine geliyor.'' Der omuz silkip. Azer olumsuz anlamda kafasını iki yana sallar.