Ne giyerse giderdi hoşuma
Öyle tatlı bela ki başıma
Selamlar, aslında bölüm yazmayı planlamıyordum. Ama sizi özledim ve etkileşim olsun diye dedim ki bir şeyler yaz Elif. İyi okumalar çiçekler. Yorum yaparsanız da çok sevinirim. Öpüldünüz.
Karaca saçlarına elleriyle şekil verirken gözü makyaj masasındaki yansımaya takıldı. Yaz kapıdan kafasını uzatmış annesini izliyordu ki Karaca'nın ona baktığını fark edince aniden geri kaçtı. Karaca gülerek ayağa kalkıp sessiz adımlarla kapıya yürüdü. Aşağıda olduğunu ve kendisini duymayacağını bildiği kocasına seslenir gibi yaptı.
"Azer? Yaz'ı gördün mü?"
Kızı fark edilmediğini sanıp kıkırdarken Karaca iç çekip tekrar konuştu.
"Halbuki benim tokalarımdan takabileceğini söyleyecektim..." demesiyle Yaz birden kapının önüne atılınca Karaca küçük bir kahkaha attı.
"Benim küçük sihirbazım!" dedi eğilip kızının kafasını öperken. Yaz bacaklarına sarılıp ardından koşarak makyaj masasına giderken Karaca sırıtarak arkasından gitti.
"Şuna ne dersin?" dedi tokalardan birini gösterip. Yaz hevesle kafasını sallayınca tokayı kızının saçlarına taktı Karaca.
"Hadi gel babaya gösterelim, o da beğenecektir eminim." dediğinde Yaz uzattığı eli tutmak yerine kollarını kaldırınca Karaca kızını kucağına almak için eğildi. Yaz'ı kaldırdıktan sonra yükselen elbisesini düzeltip merdivenlere yürüdü ve Azer'e seslendi.
"Hayatım?"
Azer'den yanıt gelmediğinde kaşlarını çatıp bahçeye doğru yürümüştü ki Azer'i arkası dönük görünce birden yerinde sıçrayıp arkasını döndü ve Yaz'ı yere bıraktı hızla.
"Annecim, git bir ellerini yıka öyle gel. Hadi." dedi kızını hızlıca uzaklaştırmak için. Yaz itiraz etmeden tuvalete giderken Karaca koşar adım bahçeye çıktı ve Azer'e seslendi. Adam göz ucuyla Karaca'ya bakıp küfür savururken sigarasını söndürmüştü hızla ama geç kalmıştı.
"Napıyorsun sen?" dedi Karaca kaşlarını çatıp. Azer birkaç saniye yalan söylemeyi düşünürken vazgeçmiş olacak ki yenilgiyle omuzlarını düşürdü.
"Gülüm inan kırk yılda bir-"
"Ya doktor ne dedi? Sigarayı, içkiyi, stresi bırakacaksın demedi mi? Napıyorsun sen?" dedi fısıldayarak. Bir yandan da omzunun arkasından eve bakıyordu arada bir.
"Hayatım ben zaten gayet dikkat ediyorum, inan." dedi Azer uzanıp Karaca'nın kolunu severken. Karaca dudaklarını büzüp ona baktı.
"Kendin dedin ikinci çocuğu istiyorum diye. Doktor da tavsiyelerini söyledi, ama sen dinlemeyeceksen..." dediğinde Azer elini kaldırıp Karaca'yı durdurdu.
"Ben ikinci çocuk demedim. Diğer çocuklar, dedim. O ikinin devamı olacak, haberin olsun." dedi ve göz kırptı karısına. Karaca bakışlarını ondan bahçeye dikerken gülümsemesine engel olamadı.
"O biraz zor görünüyor canım." dedi Karaca da ona göz kırpıp. Azer aralarındaki mesafeyi iki adımda kapatıp dudaklarına baktı.
"Bak ne diyeceğim... Akın'ların davetini son dakikada reddetsek, ama Yaz'ı bıraksak? Olmaz mı?" dediğinde Karaca hayretle ona baktı. Ardından suratını buruşturup geriye doğru bir adım attı.
"Leş gibi sigara kokuyorsun. Ayrıca kızın duymasın bu kadar seri sattığını, bir daha yüzüne bakmaz." dedikten sonra adama arkasını dönüp içeriye ilerledi.