Babasının kızı

1.3K 70 95
                                    

POV: Azer ve Karaca evlidir, bir de Yaz adında kızları vardır.

Azer duyduğu telefonla gözlerini kırpıştırdı ve yüzünü buruşturdu. Yatak odasına taktıkları perdeler çok iyi iş görüyordu, oda hala kapkaranlıktı. Ama Karaca'nın hızlıca yataktan kalkıp balkona yürümesiyle uykusu iyice açıldı ve onun tarafına doğru döndü yatakta.

"Efendim?"

Karaca karşı taraftan duyduklarıyla kaşlarını çatıp Azer'e doğru bir bakış attı. Odadan çıkmak için hamle yapacaktı ki Azer 'boşuna uğraşma' dercesine kafasını iki yana sallayınca konuşmaya devam etti.

"Akın tamam sen sakin ol, geleceğim ben. Bir şeyi yoktur, eminim." dedikten sonra rahatlatıcı bir şeyler daha söyledi ve telefonu kapattı. Azer esneyip oturur pozisyona geçti yatakta.

"Ne diyor yine kaynım?" dedi alaycı bir surat ifadesiyle. Karaca gözlerini devirip üzerindeki sabahlığı çıkarttı ve yatakta oturan Azer'e doğru fırlattıktan sonra dolaba yürüdü.

"Reyhan'ın vücudunda kızarıklıklar çıkmış. Büyük ihtimalle alerji ama Akın'ı biliyorsun, pimpiriklenmiş işte. Yasmin de zaten ayrı evhamlı... Yanlarına gitmem lazım." dedi ve kendi üzerindekileri çıkarıp bir elbise geçirdi. Bunu yaparken Azer'in bakışlarını hissetmiş gibi ona dönünce, Azer sırıttı.

"Bakma." dedi Karaca sadece ama gülümsediğini görmüştü Azer. Yataktan kalkıp odaya dahil olan banyoya yürüdü ve kapıyı kapatmadan yüzünü yıkadı. Bu sırada Karaca kendi kendine bir şeyler konuşuyordu.

"Azer, Yaz sorarsa nerede olduğumu anlatırsın sen. Gerçi beni pek gördüğü yok ama..." dediğinde Azer iç çekip banyodan çıktı ve odalarına geri yürüdü. Karaca'nın eforsuzca söylediği şeyle karısının yanına yürüyüp kollarını beline sardı.

"Karaca, abartmasan mı?" dedi kafasını yana eğip. Karaca yanıt vermek yerine omuzlarını silkti ve adamın boynuna kollarını sardı.

"Senin gibi bir babası olduğu için çok şanslı. Bu dünyada çok az sayıda iyi baba var. Ama yine de..." diyip susunca Azer güldü. Karaca'nın altında sarsılan omuzlarıyla ofladı kadın.

"Ya Azer kaç defa diyeceğim kıskanmıyorum diye!" dediğinde Azer bu sefer daha da şiddetli gülmeye başlayınca adamın kollarından sıyrıldı.

"Tamam, ikinci de oğlan olsun; ona da anasının oğlu deriz. Tamam mı?" dediğinde Karaca ona dil çıkarmakla yetindi. Odanın kenarında duran çantasını da alıp aynaya baktı ve son kez saçlarını düzeltip onu duvara yaslanmış izleyen Azer'e baktı.

"Sen de ekmeğinin peşindesin be kardeşim." dedi geçerken arkadaşça omzuna vurarak. Bu hareketiyle Azer'in birden bileğini yakalayıp onu duvara yaslamasını beklemiyordu.

"İki yıl Karaca. İki yıldır evliyiz sadece. Asker arkadaşına bağlamak için biraz erken, ha?" dediğinde Karaca muzip bir ifadeyle gülümseyip uzandı ve dudaklarından öptü.

"Şaka yapıyordum." dedi geri çekilmeden fısıldayarak. Azer ellerini sırtına yönlendirince bir an önce kaçması gerektiğinin farkındaydı, çünkü birkaç saniye sonra ne Azer durmak isteyecekti ne de Karaca onu durdurmak isteyecekti.

"Reyhan hasta diyorum Azer. Bırak beni." dedi gülmeye başlayarak ve kollarından sıyrılıp koşar adımlarla kapıya yürüdü. Azer bu halini ağzı açık izlerken Karaca odadan çıkmadan önce ona dönüp göz kırptı.

"Seni seviyorum." dedi dudaklarını oynatıp. Azer kafasını iki yana sallayıp derin bir nefes aldı.

"Papatyayı öp benim için." dedi Reyhan'ı kast edip. Karaca onu kafasıyla onaylayıp merdivenlere yönelirken Azer de güne hazırlanmak için banyoya girdi.

AzKar HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin