"AVCI: Ebedi Açlık"
AVCI: Ebedi Açlık, psikolojik gerilimin en derinliklerinde gezinen bir hikayedir. Baş kahramanımız Andrew, karanlık bir dünyanın ortasında ruhunu avucunda taşırken, içsel savaşını da yaşamaktadır.
Acımasızlığın hüküm sürdüğü bu e...
Andrew, kafasına doğru gelen kılıçtan son anda sıyrılmış, sola doğru atılarak maskesini yüzüne taktı ve Zarek onun yüzünü görmeden hemen önce kıyafetini giymişti.
Zarek'in yanında Anti-Xan ekiplerinden yaklaşık on kişi vardı.
Zarek, Andrew'e kızgın bir sesle;
" Teslim ol Avcı, artık yaptığın şeylere bir son vereceğim, işin burada bitiyor!" dedi.
Andrew kafasını kaldırdı ve
" O insanların kim olduğunu, neler yaptığını sen biliyormusun!?" dedi.
Zarek sinirle Andrew e doğru atıldı ve Alterisin en güçlü iki varlığı savaşa tutulmuş oldu.
İkisi de bir insanın gözlerinin algılayamayacağı kadar hızlı ve bir birinden vahşice saldırıyorlardı.
Andrew, Zarek'in nasıl bu kadar hızlı olduğunu anlamasa da, kendi hızı onun kinden biraz daha fazlaydı ve gelen her saldırıyı karşılayabiliyordu.
Zarek, Andrew'e tüm gücüyle sağlam bir yumruk attı ve onu Xan askerlerinin arasına doğru fırlatmıştı. Askerler, ayaklarının önüne düşen Avcıya silahlarını doğrulttu ve tüm şarjörü boşaltana kadar ona sıkmışlardı.
Ateş kesildiğinde, Avcı yerinde yoktu ve ilerde tekrardan Zarekle savaşıyordu.
Şaşkın gözlerle ikisinin savaşını izleyen askerlerden biri boynunda ağrı hissedince, elini boğazına götürdü ve 4cm kalınlığında ki ağır zırhın arasından eline, oluk oluk kan akıyordu.
Tüm askerler kendilerinde bunu fark edince acı ile çığlık attılar ama artık herkes için çok geçti.
Bir kaç saniye sonra kafaları bendenlerinden aşağı doğru düşerek hepsi yere yığıldı.
Zarek, askerlerin öldüğünü görünce çok şaşırmıştı, çünkü Avcı yerden o kadar hızlı kalkmıştı ki, kimse onu fark edemeden hepsinin boynunu kesip Zarekin karşısına tekrardan çıkmıştı.
İkiside birbirlerine sağlam tekmeler, yumruklar atıyor, çevredeki binaların parçalanmasına sebep oluyorlardı.
Andrew, Zarek'in açığını gördüğü anda ona kelimenin tam anlamıyla bütün gücü ile yumruk atıp, neredeyse iki sokak öteye fırlatmıştı.
Andrew oradan uzaklaşıyordu, Zarekse ayağa kalkıp elini, kulağında ki cihaza dokundurarak " Silahı getirin" dedi ve Andrew in peşine bir kez daha düştü.
Tüm gücünü ve hızını kullanan Zarek, Andrew e yetişti ve birkez daha saldırdı. Andrew artık Zarekten sıyrılmak için değil, onu öldürmek için saldırıyordu.
Andrew, Zarek'in kollarında derin yaralar açmasına rağmen, Zarek hala devam ediyor, Andrew i öldürmek için elinden gelen tüm her şeyi deniyordu.
İkisininde dövüş stili birbiri ile aynı olsa da Andrew daha hızlı olabildiği için, Zarek te ağır yaralar açabiliyordu.
Etrafı siren sesine benzer korkutucu bir uğultu kapladığında ikiside durup gök yüzüne baktılar.
Devasa bir gemi tam üstlerinde duruyordu ve motorlarının altına bulunan kapaklarını yavaşça açarak iki devasa silahı Avcıyı hedef alacak şekilde çıkartmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
