Işık Prensesi

28 3 0
                                    

Andrew, karşısında ona silah çekmiş askerlere sinirli ve korkutucu şekilde bakarken, kulağına nerden geldiğini tam bilmediği bir çocuk ağlamasının sesi geliyordu.

Askerler tereddüt etmeden Avcıya ateş açsalar da, hepsinin ölmesi sadece bir kaç saniye almıştı. Andrew hızlıca hepsini öldürmüş, kenara çekilip durava yaslanarak derin derin nefesler almaya başlamıştı...

- Andrew, karnında ki yara baya derin, kızıl alevi de şuan kullanamıyorsun, buradan hemen ayrılıp bir doktor bulmalısın.

Andrew acı bir ses tonu ile :

+ Ciddi olamazsın dimi, aa yeni fark ettim KARNIMDA Kİ KOCAMAN YARAYI evet.

Kendi bedenin verdiği acı, Akoenin çenesi ile birleşince Andrew için çekilmez oluyordu.

Lakin andrew kızıl alev gücünü kullanamasa da öldürdüğü kişilerin cesetlerinden geriye kalan, zayıf ta olsa onların hayat enerjilerini çalabilme gibi bir yeteneği var.

Bu yeteneğini, usta Yu'nun yanında kalırken keşfetmiş olsa da birinin canını böyle almak ona doğru gelmediğinden hiç kullanmamıştı.

Şimdi ise yaşamak için bu yeteneğini kullanmak durumunda kalması, onu içten içe mahfetse de yapacağı bir şey olmadığını kendiside biliyordu.

*Andrew'in çıktığı oda*

Ölülerin bedenlerinden çektiği enerji ile kendisini az da olsa iyileştirip, sendeleyerek giderken, kulağına ufak bir kızın çığlıkları ona attığı her adımda daha fazla gelmeye başlıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ölülerin bedenlerinden çektiği enerji ile kendisini az da olsa iyileştirip, sendeleyerek giderken, kulağına ufak bir kızın çığlıkları ona attığı her adımda daha fazla gelmeye başlıyordu.

Normal bir insan bu çığlıkları duyamaz, çünkü bu ses frekansı insan kulağının algılaya bileceğinden daha düşük ve boğuktu.

Andrew in kulakları, normal bir insanın kulaklarından daha hassas olduğu için duyabiliyor olsa da sesin kaynağını bir türlü bulamıyordu.

Sağ kolunu duvara yaslayıp ağır ağır ilerliyor, sol eli ile de karnında ki yarasını tutarken hasar almış maskesi de havayı, Andrew in ciğerlerine eziyet haline getiriyordu.

Avcı, derin derin nefes alıyor, içinde ki canavar ona;

" Beni serbest bırakırsan yaralarını çabucak iyileştiririm Andrew "

diyor, kulağına gelen çocuk çığlığı ile eski anıları yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyordu.

Biraz ilerledikten sonra sesler daha yakından ama hala düşük frekansta geliyordu. Andrew sesin kaynağını merak edip, eli ile duvarları yoklamaya başladı.

Sonuçta burası bir askeri üstü ve illaki bir yerlerinde güvenli odası olmalıydı.

Sakince ellerini duvara sürterken, bir yerin diğerleri ile aynı ses çıkartmadığını anlayan Andrew, derin bir nefes alarak duvara tüm gücü ile vurdu.

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin