Andrew sesizce ayakta dururken Xavier, Zarek'i öldürmüş, Andrew'in sakin ve umursamaz suratına bakıyordu.
Bir süre sonra Xavier kahkaha atmaya başladı. Andrew sesizliğini bozarak ;
" Daha kaslı ve güçlü birini bekliyordum, görünüşün zavallı bir insan gibi ha Xavier?" dedi.
Xavier gülerek karşılık verdi ;
" haha! Seni sevdim Avcı. Xanların etraftaki yoğun korku ve enerjiyi algılaya bildiğini biliyorum, buna rağmen buz gibi soğuksun " dedi.
Andrew kafasını çevirip Bella ya baktı ve
" Ayağa kalk, karşında AVCI duruyorken bu zavallıya mı tapınıyorsun?" dedi.
Xavier biraz kıkırdadı, Bella şaşkın şaşkın bakarken Xavier, Andrew'e ışık kadar hızlı bir yumruk salladı, Andrew çok sakin şekilde Xavier'in yumruğundan kaçındı.
İkili göz göze geldi, Xavier ;
" Hm, güzel refleksler, ama bana tapması gereken o kız değil sensin Andrew.
Eğer kabul edersen sana bir teklif sunmak istiyorum." dedi.
Andrew de " Neymiş?" dedi.
Xavier ellerini arkasında birleştirerek volta atmaya başladı;
" Seni en iyi adamlarım arasında görmek isterim, ne kadar enerji ve güç istersen veririm.
Tek bir şartla! elinde ki ilk varlık olan Akoe yi verirsen, istediğin her şeyi alırsın." dedi.
Eiri bir Andrew'e bir Xavier'e bir de bellaya bakıyordu.
Ağazı halen şaşkınlıktan açıktı ve gözünden akan yaşlar halen durmamıştı.
Eiri Andrew'e dönerek;
" Akoe'yi bu orospu evladına vermeyeceksin değilmi!?" dedi.
Andrew
" Kapa çeneni, sana konuş diyen olmadı." diyerek Eiri ye sert ve alaycı bir bakış attı.
Eiri inanılmaz şaşkındı, oda biliyordu ki, Andrew onunla bu şekilde asla konuşmazdı.
Xavier, Andrew'e;
"Hmm tuhaf birisin, seni sevdim, ee teklifime ne dersin? Kabul etnezsen sonun Zarek gibi olur, ne acı." dedi.
Andrew de karşılık olarak ;
" Hm, benimde bir kaç şartım var. Öncelikle şuan buraya bir taht istiyorum üzerinde de duvarda asılı senin bir portren, sonra bir de tasma ve bir de Zarek'i geri getir." dedi.
Xavier şaşkındı, Andrew'in istekleri ona tuhaf gelsede kabul ederek, parmaklarını şıklatması ile her dediğini yapmıştı.
Andrew sesizce tahta oturdu, etrafına bakındı ama Zarek'i göremedi, Xavier e;
"Ee? Zarek nerde?" dedi.
Xavier de " Onu kim ne derse desin getirmem" dedi.
Andrew bağıra çağıra kahkaha atmaya başladı.
Orada olan herkes çok şaşkındı, bir anda böyle bir kahkaha atan Andrew halen gülüyordu.
Xavier sinirlenerek :
" Ne bu kadar komik olan?!" dedi.
Andrew gülerek :
" Hahahahaaha! Seni salak, birini geri getirme gücüm yok diyemiyorsun da! Sen aslında Zarek'i öldürmedin değilmi. Onu sadece başka bie yere ışınladın. Ne numaracısın ha!" dedi.
Xavier öyle sinirlendi ki ne diyeceğini bilemedi. Andrew de ekleyerek;
" Şu haline bak Xavier, beni kandırmaya çabalarken kendi kuyuna düştün, harbi geri zekalısın. " dedi.
Xavier sinirden patlayacak gibiydi, Bella lafa girerek ;
" Andrew sesini kes lütfen, başın belaya girecek." dedi.
Xavier, Bellayı telekinezi ile havaya kaldırarak boğmaya başladı ve ;
" BENDEN İZİNSİZ KONUŞMAN YASAK DEMEDİM Mİ UFAK OROSPU!?" dedi.
Bella boğulurken Andrew daha önce Xavier in hiç görmediği bir hızla ona doğru atıldı.
Xavier zor kaçınarak geri çekildi, Andrew hem Bellayı kurtarmıştı hem de Xavier in maskesine bir kesik atmıştı.
Xavier sinirden deliye dönmüştü, elini Andrew'e doğru uzattı, ama bir şey yapamıyordu.
Xavier eline bakarak tekrar uzattı ve yine denedi, telekinezi yeteneği Andrew'e işlemiyordu.
Andrew gülerek arkasını döndü;
"Senin güçlerin anca senden korkanlarda işe yaramıyormu? Salak senden korktuğum falan yok." dedi ve Xavier'e doğru hızlıca atıldı.
Xavier kendini korumaya çalışsada Andrew'in üzerine atılması sonucu duvarın yanında duran Xavier, Andrew ile birlikte kaleden aşağıya düşmeye başladı.
Havada birbirlerine bir kaç yumruk atsalarda hızlı ve sert şekilde ikisi de yere çakıldı.
Xavier hemen toparlanarak ayağa kalktı, Andrew'ise düşdükleri yerde duran demire saplanmıştı.
Xavier anında Andrew'in yanına geldi ve yarattığı bir kılıcı tam Andrew'in kafasına saplayacak iken Andrew, demiri de sökerek geriye kaçındı.
Andrew demiri karnından söküp atarak kendini hızlıca iyileştirdi ve kızıl alevi ile kılıçlarını çağırdı.
Xavier sinir küpüne dönmüş halde Andrew'e saldırdı.
Xavier in saldırılarını inanılmaz kolay şekilde savurabilen Andrew, her fırsatta ona yaralar açıyor, sürekli Xavier'i kesip duruyordu.
Xavier boşluğu bulduğu anda Andrew'e sağlam bir yumruk atarak onu kendinden uzaklaştırdı.
Andrew, Xavier e;
" Neden korku üzerine kendine krallık kurdun ki, senden kormayanlarda olamaz mı? Hem, yaratılmış en mükemmel varlık mı Haha , of hiç güleceğim yoktu.
Sen daha savaşmayı bilmeyen bir eziksin, sana acıyorum." dedi.
Xavier delirmiş gibi bağırarak Andrew e güçlü enerji ışınları atmaya başladı.
Andrew sanki bir dansçı gibi tüm saldırılardan çok rahat kaçırıyordu.
Eiri ile Bella da devasa kalenin duvarında açılan, Xavier ve Andrew'in düştüğü yerden, onlara bakarak savaşı izliyordu.
Yanlarında bulunan cübbeli adam kılıcını çekerek beklenmedk zamanda Eiri ve bellaya saldırdı, ikili zor kaçınmış olsa da onlarında orada bir savaş vermesi gerekliydi.
Eiri kendi enerjisinden bir kılıç yarattı, Bella ise belinde ki orta boy hançerini çekerek cübbeli adama karşı savaşmaya başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVCI
General Fiction"AVCI: Ebedi Açlık" AVCI: Ebedi Açlık, psikolojik gerilimin en derinliklerinde gezinen bir hikayedir. Baş kahramanımız Andrew, karanlık bir dünyanın ortasında ruhunu avucunda taşırken, içsel savaşını da yaşamaktadır. Acımasızlığın hüküm sürdüğü bu e...
