Keskin Soğuk

6 2 0
                                    

Eiri karargâhı havaya uçurmuştu, bir kaç dakika sonra molozları büyük bir sinirle üstünden atan Eiri, etrafta generali aramaya başlamıştı.

Generalde molozların altında can çekişiyordu, yakınlardan gelen helikopter ve asker sesleri generale umut aşılasa da, o yığının altında olduğu sürece sesini duyurması oldukça zordu.

Bir süre debelendikten sonra,  Eiri gelerek genaralin üstündeki moluzu kaldırıp fırlattı.

Genaral korkudan hiç bir şey diyemiyordu.

Eiri,  genarali tuttuğu gibi sertçe yumruk atarak ileriye doğru fırlatmıştı.

Eirinin siniri öylesine yoğundu ki generak bunu hissedebiliyordu.

Eiri ;

" BENDEN HAYATIMI ALDINIZ! ÜSTÜNE BİRDE HALEN BANA ZEVK ALDIĞIMI MI SÖYLÜYORSUN SEN !?" dedi.

General gevrekçe gülerek : " Sen deney faresinden başka bir şey değildin Aria" dedi.

Eiri sinirle onun üzerine yürürken birden omuzu acımaya ve kanamaya başladı. Arkasına baktığında askerlerden birisi ona ateş etmişti.

Eiri yüzünü azdırdı, ışık gücünden tekrar bir kılıç yarattı ve askerin üzerine koşarak anında onu ortadan ikiye böldü.

Diğerler askerler yetişmişti, Eiri sinirle onlarla savaşırken,  askerlerden birisi de Eiri fark etmeden generali yerden kaldırarak götürmeye çalışıyordu.

Andrew yetiştiğine tüm askerler Eiri ile mücadele ediyor, askerin biride generali yerden kaldırıyordu.

Andrew hızlıca durumu anladı,  planını yaparak Eirinin olduğu yere hızlı şekilde vardı.

Herkes bir anda etrafa savruşmuştu, Eiri de kafasını kaldırdığında savaşın ortasında,  Andrew sakin ve sesizce ayakta duruyordu.

Andrew sakin bir sesle : " Yaşamak isteyen silahını bırakıp gitsin." dedi.

Eiri, Andrew'in bu işe karışmasına daha çok sinirlenmişti, üstüne üstlük intikamını alacağı askerlere de merhamet ediyor gibi görünmesi, Eiri zıvanadan çıkartmıştı.

Askerler birbirlerine korku dolu gözlerle bakarak Avcının orada ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.

Askerlerden birisi " Avcı, sen bu işe karışma!" dedi korkak ve titrek sesi ile.
Andrew kafasını o askere çevirerek :

" Bana neden Avcı deniyor haberin var mı senin? " dedi.

Asker irkildi, sesini çıkarmadan silahını yere bıraktı.

Orada bulunan on beş askerin yedisi silahlarını bırakarak yavaşça geri adımlar attılar.

Eiri deliye dönmüştü,  silahlarını bırakanlara çok hızlı şekilde saldırarak, gücünden yarattığı kılıcı ile hepsini paramparça etti.

Andrew halen sesizce duruyordu, diğer askerlerden birisi " Ateş!" diye bağırdı.

O bağırır bağırmaz suratının önünde Andrew'in yüzü bir anda belirdi ve oradan sonrası onun için kapkaranlıktı.

Asker dikey olarak ikiye bölündü, Andrew halen aynı yerinde duruyordu, askerler " Lütfen bize acı!!" dediklerinde Andrew kafasını kaldırarak ;

" Siz bize acıdınız mı?" dedi ve hepsinin kafası gövdelerinden aniden düşerek öldüler, Andrew akıl almaz hızı ile hepsini öldürmüştü

Andrew,  Eiri ye seslenerek  ;

" Mutlumusun?" dedi.

Eirinin gözünü adeta kan bulamıştı, Baros, Eiri ye ;

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin