AVCI

..Son..

Andrew solucan deliğinin içinde seyehat ederden bir ses duymuştu.

Korkunç bir ses olan bu şey, tam da yanından geliyordu.

Kafasını çevirip, baktığında ise üstüne doğru gelen bir şey olduğunu gördü. Kendini korumaya çabalasa da burda bişe yapamıyordu.

Bir saniye sonra bunun kim olduğunu görmüştü, bu Zenith di.

Zenith, Andrew'in üzerine deliğin içinde atlayarak, onu deliğin diyer duvarından dışarı atmıştı.

Andrew büyük bir hızla dışarı fırladı, yerde biraz yuvarlandıltan sonra hemen toparlanarak ayağa kalktı, pozisyonunu aldı.

Zenith de delikten fırlayarak Andrew'in karşısına gelmişti.

Zenith sinirli şekilde;

" Kadrael seni neden aldı lan!? Napıyordun o deliğin içinde!!?"

Andrew ;

" Sen nasıl buldun lan beni?!"

Zenith hafif sırıtarak;

" Kızıl alev'ini izlemek zor değil, geçmişte ve gelecekte... Her yerde o iz var!"

Andrew şuan anlamıştı, kendi zihninde Zenith ile ilk karşılaştığından bu yana neden böyle davrandığını anlamıştı.

Geçmişte bıraktığı Alev izini takip ediyordu.

Zenith sırıtmaya devam ederek;

" Anladın ha? Güzel. Şimdi, seninle görülecek bir hesabımız var evlat."

Andrew, Zenith'in "fikir" olduğu için ona zarar veremiceni bilse de, öğrendiği bir şey vardı; Kızıl alev bu evrenin dokusunu yırtabilen yapıya sahipti.

Bunu kullanarak ona karşı savaşa bilirdi.

Andrew kızıl alev'i kullanarak sağ eline bir katana, sol eline ise orta-uzun boylu bir düz hançer yaratmıştı, artık silahları hazırdı.

Zenith, onun gözlerine baktığında gülümsed;

" Çözdün değil mi? Peki, bende silahsız savaşmam ozaman."

Zenith de ellerindeki tırnaklarını büyüterek keskin, uzun ve tehlikeli pençelee haline getirip yerini almıştı;

" GEL BAKALIM AVCI!"

Andrew tüm gücü ile fırlamıştı, Zenith de aynı şekilde.

İkilinin muazzam savaşı başlamıştı, Zenith Andrew'e okadar hızlı saldırıyordu ki, Andrew  bunu zar zor karşılıyordu.

Zenith açığı bulduğu anda, Andrew'in karın boşluğuna bir pençe atarak ona sağlam bi tekme basmıştı.

Andrew  geri doğru savrulurken anında toparlandı, karnındaki yara fazla olmasa da derindi, umursamadı.

Tekrar saldırdı, bu sefer tarızını değiştirmişti. Zenith'in kafasına güclü bi tekme attıktan sonra, onu boynuzundan tutarak havaya fırlattı.

Kendisi de yularıya sıçrayarak " Kanlı ay" tekniği ile her yönden, aynı anda Zenith'i doğramaya başladı.

Zenith bir kaç yara aldıktan sonra hemen kaçınarak geri yere inmişti.

İkili yorulmul gibiydi, Zenith;

" Afferim çocuk, bir şeyler öğrenmişsin !
Ama şimdi, acımicam." dedi ve hızla Andrew'in üstüne atladı.

Andrew  var gücü ile kendisini korumaya çabalıyordu.

Zenith onun ayağına tekme atarak dengesini bozdu, hemen ardına kolundan tutarak kaldırdı.