Şeytan

7 2 0
                                    

Zenith,  Andrew'i karanlık denize atmış ve arkasını dönerek oradan uzaklaşmıştı.

Andrew denizin dibine doğru batarken, Zenith ellerini havaya kaldırdı ve gözlerini kapatarak ışıklar içinde kayboldu.

Eiri, Bellanın yanına giderek ona bakıyordu ki arkasından korkunç bir ses ile birlikte yüksek sesli bir hırlama duydu.

Kafasını korkarak ardına çevirdiğinde Zenith,  Andrew'in bedeninin kontrolünü eline almıştı, Zenith in gözleri alev gibi kıpkırmızı olmuş, ağazını açtığında dumanlar çıkmıştı.

Derin bir nefes alarak yavaşça aldığı nefesi geri verdi. Eiri tir tir titriyordu, bella henüz ölmemiş,  kan kusarak sonunda iyi bir nefes almıştı.

Bella kafasını kaldırdığında Zenith'i görünce ne hissetmesi gerektiğini bilememişti.

Zenith olduğu yerden kalktı ve koca cüssesi ile biraz gerilerek " SONUNDA!" diyerek bağırdı ve ardından kulakları kanatacak kadar güçlü bir çığlık attı.

Eiri kulaklarını kalmamıştı,  çığlık o kadar güçlüydü ki etraftaki nesneler paramparça olmuştu

Zenith kafasını Eiriye çevirdi, gözlerini kıstı, kaşlarını çatarak baktı.

Eirinin içindeki korku hissi öylesine yoğundu ki o an karşısında ki kişinin Andrew'in bedeni olmadığını bilse ölecekti.

Zenith,  Eiriye doğru ağır adımlarla ilerledi. Güneş yavaşça yükseliyordu, Zenith Eirinin yanına gelip onu boğazından tutarak kaldırmıştı.

Zenith :

" Ne kadar narin ve aciz şu insanlar, hepsi kendini üstün sanıyor. Öfke, sinir, nefret. Bunlar olmasa insanlık ne yapardı aceba?" dedi.

Eiri ağlayarak Zenith in gözlerinin içine bakıyordu, orada belki Andrew'i görmek istiyordu ama orda şeytandan başka birisi yoktu.

Zenith :

"Küçük kızım, aradığın şey insanlık mı? İnsan olmak bu kadar önemli mi? Karşında insandan daha üstün biri var." diyerek Eiriyi yere bıraktı.

Eiri şaşkındı, Andrew'in bile adını anmaktan korktuğu bu yaratık ona merhamet ediyordu.

Eiri kendini daha fazla tutamayarak arkasını dönüp gitmekte olan Zenith e :

" İNSANLARDAN NEDEN NEFRET EDİYORSUN,  SANA NE YAPTIK BİZ!?" dedi.

Zenith durdu ve kafasını omzunun üstünden arkaya çevirerek :

" İnsanlar, varoluşlarıyla anlamsızlığın tezahürüdürler; sahtekârlığın ve kısıtlamaların zincirleriyle boğuşan zavallı yaratıklarsınız." dedi ve yoluna devam etmeye başladı.

Andrew suyun dibine batarken gözlerini yavaşça açarak etrafına sesiz ve üzgünce bakındı.

İçinden " Neden hala dibe batmadım ki, henüz ölmedim mi?" dedi.

Yavaş yavaş batıyor, battıkça etraf daha da kararıyordu.

Bir saatin sonunda , Andrew dibe batmıştı.

Ama içindeki bir ses ters bir şeylerin olduğunu adeta ona haykırıyordu.

Andrew bu sesleri bastırmak için mutlu olduğu çocukluk anılarını hatırlamaya çalışıyordu.

Her anılarını hatırlamaya çabaladığında, içindeki ses daha da yüksek sesle bağırıyordu.

En sonunda gözlerini aniden açtı. Karşısında yine kendi ufaklığı bir sandalyede oturuyordu.

Andrew etrafına biraz bakındı, çocuk Andrew " Dugular" dedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Andrew etrafına biraz bakındı, çocuk Andrew " Dugular" dedi.

Andrew kafasını çocuğa çevirdi ve " Ne anlamı var duyguların " dedi.

Böylece aralarında bir konuşma başladı :

Andrew (+) : Duguların ne anlamı var ki, şuan kendimden bile vaz geçtim,  herkesi kurtarmak için, Amberı, Edwardı, usta Yu, annemi ve babam, hepsi şuan mutlular.

Çocuk (-) : Gerçekten kurtuldular mı sence. Hepsi ölmemiş miydi?

+ Öldüler. Bir dakika, öldürse nasıl benden yardım istediler?

- Zenith.

+ Yine onun oyununa mı geldim. Ağlamak için artık hiç halim kalmadı.

- Duygular Andrew,  duygular.

+ Ne bu duygular şeyi be, ne saçmalıyorsun sen?

- Zenith'i yenmenin tek yolu duygusuz olman Andrew.

+ Ne alaka bu peki?

- Zenith senin öfke ile dolu diyer yarın,  sinirlenirsen, üzülürsen, mutlu olursan bunlardan besleniyor.

Sende son zamanlarda çok fazla bu tarz şeylere maruz kaldın bu yüzden o çok güçlendi.

+ Peki ne yapmam gerek?

- Eğer derin nefes alıp elimi tutarsan bundan sonra duygusuz biri olacaksın, Zenith'i zapt etmenin tek yolu bu.

+ Sen kim oluyorsun peki.

- Pişmanlık.

Andrew biraz düşündü, her ne kadar yaşamak istemese de Zenith in illaki birilerini öldüreceğini  ve tüm günahlarını da kendisinin çekeceğini biliyordu.

Zenith ise o sırada yoluna çıkan her şeyi yakıp yıkmaya başlamıştı.

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin