Yankısız Ses

5 0 0
                                    

Dyan, Andrew'in önünde canının bağışlanması için yere kapaklanmıştı.

Xavier de Andrew'in yanına gelerek biraz Dyan'a baktı, içindeki olmayan acıma duygusu ona seslenemiyor, Dyan'ı kaynar suda kaynatmak istiyordu.

Andrew sakindi, sesizdi. Dyanı yakasından kaldırarak bir kaç saniye gözlerinin içine baktı:

" Eiri'nin sevgisini hak eden sensin, öylemi?

Xan güçlerini kaybetmiş, her yeri yara bere içindeki bu insana, bana boyun eğdin, nasıl bir eziksin lan sen?"

Derin bir nefes aldı, siniri geçmemişti, bağırarak:

" BEN ONU NE HALDE BULDUMDA BU GÜNE GETİRDİM LAN HABERİN VAR MI ORUSPU ÇOCUĞU?!?" dedi.

Tam o sırada Eiri koşarak arkadan geliyordu, bağırarak:

" Andrew! Tamam dersini aldı o bırak artık on-"

Eiri sözünü bitiremedi, Andrew elindeki Eiri'nin gücünden yapılma kılıcı, Dyan'ın boğazından içeriye sokmuştu.

Xavier bir adım geri çekildi, Eiri yetiştiğinde Andrew'in elindeki, güçten yapılma kılıçta yok olmuştu.

Dyan da ölmüştü.

Büyük bir sinirle Andrew'e dönen Eiri, önce ona sağlam bir tokat attı, Andrew yere düştü:

" Neden ya? NEDEN SÜREKLİ BİR ŞEYLERİ ALIYORSUN BENDEN?!" dedi.

Andrew daha fazla sesiz kalamadı:

" SENİ BULDUĞUM İLK GÜN PEŞİMDEN SİKTİR GİT DEMİŞTİM AMINA KOYAYIM!

SEN İSE KUYRUK GİBİ PEŞİME TAKILDIN!"

Eiri daha da sinirlendi:

" Aria'yı da benden alan sendin Andrew, sen elimde olan her şeyi alan pisliğin tekisin."

Andrew delirmek üzereydi:

" SENİ O AMINA KODUKLARIMIN ELİNDEN BANA SİKTİRİ BOKTAN SEBEPLERLE TRİP AT DİYE Mİ ALDIM LAN BEN?!

ONCA KİŞİNİN AİLESİNİ, ANNESİNİ-BABASINI ÖLDÜRDÜM SESİNÇIKMIYORDU SİKTİĞİMİN OROSPUSU!

ŞİMDİ BEN YOKKEN EDİNDİĞİN SEVGİLİN SENİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTI, SENİ KORUDUĞUM İÇİN Mİ SUÇLU OLDUM LAN?!

Seni korumaya çalışan biri varken sen sikilmeyi tercih ettin Eiri, şimdi siktir git götünü sikecek yeni birini bul."

Méra araya girerek:

" Yeter! İkinizde ayrılın şurdan, Andrew git biraz sakinleş.

Turuncu kafalı kız, sende git şurdan az sakinleşin." dedi.

Andrew sinirle arkasını dönüp giderken, Eiri sinirden hızla arkasını dönerek Xavier'e sağlam bir yumruk attı:

" Bu beni o yerde yıllarca kapattığın için." dedi ve yoluna devam etti...

Saatler geçmişti, güneş tekrardan batıyor, hava serinlemeye başlıyordu.

Uçurumun kenarında oturan Andrew, derin nefesler alarak kedini sakin tutmaya çalışıyordu.

Gözlerini kapatarak iç dünyasına yolculuk yapmak istedi, birden omuzlarına inen bir şey onu rahatsız etmişti.

Gözlerini açtığında Eiri Andrew'in sırtına çarşaf benzeri bir şey örtmüştü.

Andrew sesini çıkartmadı, bekledi.

Eiri de sesizdi, sanki anlatmaya kelimeler yetmeyecek gibi, sanki sözcükler anlamlarını yitirecekmiş gibiydi.

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin